TBMM Genel Kurulu'nda, grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Çorlu'daki tren kazasında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi.
Mart ayında kazanın 7'nci duruşmasının yapıldığını hatırlatan Türkkan, "İYİ Parti olarak asla kaderle açıklanmayacak bu tren kazasının takipçisi olmaya, yakınlarını kaybeden ailelerin sesi olmaya devam edeceğiz." dedi.
Son 3 yılda Türk lirasının, dolar karşısında yüzde 100 değer kaybettiğini söyleyen Türkkan, "Vatandaş dolarla maaş almıyor ancak dolar durmadan yükseliyor. Vatandaş, değer kaybeden Türk lirası nedeniyle artık hiçbir şey alamıyor." diye konuştu.
"Adalet er ya da geç mutlaka tecelli etti"
MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, Çorlu'daki tren kazasında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine baş sağlığı dileyerek, "Yürüyen yargı süreçlerinin, adalete güveni sarsmayacak şekilde, hukuk ve hakkaniyet ölçüleri içerisinde sonuçlanmasını temenni ediyoruz." ifadelerini kullandı.
İskeçe Türk Birliğinin (İTB) yeniden tescil başvurusunun Yunanistan yargıtayı tarafından reddedilmesine tepki gösteren Bülbül, "Yunanistan yargıtayının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını yok sayan kararını kınıyorum. Yunanistan'ı uluslararası hukuka uygun hareket ederek, 13 yıldır hayata geçirmekten imtina ettiği AİHM kararını uygulamaya ve Batı Trakya Türk azınlığı sivil toplum örgütlerinin tescili için gerekli adımları atmaya davet ediyoruz." mesajını verdi.
Srebrenitsa soykırımının 26'ncı yılı olduğunu anımsatarak, hayatını kaybeden 8 bin 372 Boşnağa Allah'tan rahmet dileyen Bülbül, şöyle devam etti:
"Bosna kasabı lakaplı Ratko Mladic 2011'de yakalandı. 2012'de soykırım, insanlığa karşı suç işleme ve savaş kanunlarını ihlalden yargılanmasına başlandı. 2017'de 10 farklı suçtan hüküm giyerek ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Yalnızca Türk ve İslam düşmanı değil, aynı zamanda insanlık düşmanı olan bu caninin Lahey'de bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde görülen davasının nihai mahkeme kararı verildi ve kendisi geçtiğimiz günlerde mahkemece ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Bu vesileyle adaletin er ya da geç mutlaka tecelli ettiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum."
HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç da Çorlu'daki tren kazasına ilişkin davanın 8'inci duruşmasının eylül ayında görüleceğine işaret ederek, "Adalet Bakanlığına aileler ve Türkiye halkları adına bir kez daha sesleniyoruz; dönemin ulaştırma bakanı, genel müdürler, siyasi sorumlular, bürokratlar, üst yönetim dahil tüm yöneticiler ve kazada sorumluluğu olanlar soruşturmaya dahil edilmeli." dedi.
"Meclisimizin kulak vermesini talep ediyorum"
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise Çorlu'da yaşanan tren kazasında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek, "Meclisimizin ve yargının, adil yargı feryadına, çığlığına kulak vermesini talep ediyorum." diye konuştu.
Soma'dan Ankara'ya 880 madenci adına gelen 40 madencinin "8 yıldır alamadıkları toplam 25 milyon lira civarında tazminatı" talep ettiklerini belirten Altay, "Erdoğan, üç Mercedes aldın, 54 milyon verdin. 880 işçinin 25 milyon alacağını paşa paşa vereceksin, vermek zorundasın." ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün, "bin hakim, savcı alınacağını" açıkladığını hatırlatan Altay, "Yargı vesayet ve baskı altında olduğu sürece bin hakim, savcı değil, 10 bin hakim, savcı alsanız, 10 bin dolar alan siyasetçiyi gene açıklayamazsınız, mafyadan 10 bin dolar alan siyasetçiyle ilgili soruşturma açmak için bir cesur savcı bulamazsınız. Bu da bir ayıp, bir kepazelik. Kabul etmem mümkün değil." değerlendirmesini yaptı.
"Yargı, Türkiye'de hiçbir dönem olmadığı kadar tarafsız ve bağımsızdır"
AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, "Çorlu'daki tren kazasında hayatını kaybeden 25 vatandaşımızı rahmetle yad ediyorum." dedi.
Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra en büyük katliam ve en büyük insanlık trajedisi olan Srebrenitsa katliamının 26'ncı yılı olduğunu hatırlatan Ünal, "Bu katliamı kalbimizde acı bir hatıra, hafızamızda acı bir cümle ile hatırlıyoruz. Bir çocuğun cümlesiydi. 'Çocukları küçük kurşunla öldürürler değil mi anne?' diyen, ölümü kabullenmiş ama artık çaresizlikle acısını hafifletmek isteyen bir çocuğun çığlığıydı bu. Maalesef 8 bin 372 sivil, Ratko Mladic komutasındaki Sırp askerler tarafından hunharca katledildiler." ifadelerini kullandı.
Uluslararası Adalet Divanı'nın da Srebrenitsa'yı katliam olarak kabul ettiğini, Mladic'in ömür boyu hapis cezasına çarptırıldığını anımsatan Ünal, insanlığın hafızasının, Avrupa'nın kalbinde yaşanan bu insanlık trajedisini unutmaması gerektiğini vurguladı.
Özellikle CHP'nin, "sarayın savcıları, sarayın hakimleri, satılmış savcılar, satılmış hakimler" ifadeleri ile hakimler ve savcılar ile yargı üzerinde baskı oluşturduğunu ifade eden Ünal, şunları kaydetti:
"Bir hakim ya da savcının, karar verirken 'sarayın savcısı, sarayın hakimi' ya da Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup konuşmasında kullandığı şekliyle 'satılmış savcı, satılmış hakim' yaftasını yememek için bizim kararlarımız önlerine gittiğinde ciddi bir baskı yaşadıklarını gördüm. Mesela, bir genel başkan yardımcımızla ilgili, 'Yelloz köpek havlıyor.' ifadesini, bir hakim suç olarak kabul etmedi. 'Pis domuz.' ifadesini hakaret olarak kabul etmedi. Benimle ilgili yapılmış ağır hakaretleri hatta tehditleri yargıya taşıdım. Tamamıyla ilgili takipsizlik kararı verildi. Allah aşkına, nasıl oluyor da AK Parti yargı üzerinde baskı oluşturuyor? Her bir hakim ve savcımız son derece onurludur, tarafsızdır ve bağımsızdır. Onların onurlarıyla ilgili bu tür ifadeleri, 'satılmış, sarayın hakimi, sarayın savcısı' ifadelerini şiddetle reddediyorum. Yargı, Türkiye'de hiçbir dönem olmadığı kadar tarafsız ve bağımsızdır."
Genel Kurul'da daha sonra grup önerilerinin görüşmelerine geçildi.
Son Dakika › Politika › TBMM Genel Kurulu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?