CHP'nin, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın ihalelerinde yolsuzluk iddialarına ilişkin Araştırma Önergesi'nin görüşülmesini içeren grup önerisi kabul edilmedi.
TBMM Danışma Kurulu'nda uzlaşma sağlanamaması üzerine CHP, önerisini Genel Kurul'a taşıdı. Öneri üzerinde konuşan CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, İzmir'de liman merkezli operasyonlara konu olan ihalelerin aynı firmalara verildiğini, bu ihalelerle ilgili rüşvetlerin Eski Bakan Binali Yıldırım'ın bacanağı tarafından AVM tuvaletlerinde alındığını ileri sürdü. İktidarın operasyonu kapatmak için polis ve diğer yetkililerin görev yerinin değiştirildiğini savunan Yüksel, konuyla ilgili olarak iktidarı destekleyen bazı hukukçu derneklerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve İçişleri Bakanı Efkan Ala hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
Yüksel, Binali Yıldırım'ın bazı ihaleleri kendisine yakın iş adamlarına verdiği, ihalelerin kime verileceğinin listesini yaptığı, kimin hangi ihaleyi alacağının önceden belirlendiğini, ayrıca ATV-Sabah yolsuzluğunda iş adamlarından para toplama işinin de kendisine verildiğini iddia etti.
Bazı iş adamlarına ait tapelerde "Binali kalırsa yaşadık" denildiğini ifade eden Yüksel, "Hükümet hükümet değil, suç örgütü sanki" dedi.
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, bütün ihalelerin hep aynı firmalara verildiğini savunarak, ihaleleri daha ucuza yapacak firmaların olmasına rağmen aynı 5 firmanın ihalelere çağrıldığını söyledi.
MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz da öneri lehinde yaptığı konuşmada, 17 Aralık operasyonunun arkasında kimlerin olduğunun açıklanmasını isteyerek, bunun için gerektiği taktirde Meclis'te kapalı oturum yapılmasını önerdi. Yılmaz, "Biz sizden daha çok milli devletin yanında durmazsak namerdiz. Başbakan, bakanlar ve çocukları, bürokratlar, iş adamları hırsızlığa bulaşmışsa, size oy veren insanlara yanlış yapamazsınız. Başbakan'a kumpas kuracak savcı olabilir mi, bu mümkün değil. Harama bulaşmamışsanız milletin önüne çıkarsınız. O tapelerde o kadar iğrenç konuşmalar var ki, o kadar haram var ki...Eğer söylediğiniz gibi paralel devlet varsa, onu siz oluşturdunuz. Devletin bütün birimleri elinizde ama verilemeyecek hesaplarınız var. Harama bulaştınız. 28 Şubat süreci yaşayanlar, bin yıl sürecek diyorlardı. Siz de onlar gibi olacaksınız" diye konuştu.
-Vural'a "Pişmiş kelle gibi..."
Öneri aleyhinde konuşan AK Parti İzmir Milletvekili Ali Aşlık, 17 Aralık'tan sonra güçlenen, büyüyen ve çevresinde el uzatılması gereken tüm dost ve akrabalara el uzatan Türkiye'ye karşı komplo düzenlendiğini savundu. İzmir'deki operasyonla ilgili olarak sanık avukatlarıyla görüştüğünü belirten Aşlık, konuyla ilgili 2010 yılında başlayan dinlemelerin 2012 yılı Temmuz ayında bittiğini, ihalenin 2012 yılı Mayıs ayında yapıldığını söyledi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın "Ee, ee" diye laf atması üzerine Aşlık, "Oktay Bey, böyle pişmiş kelle gibi bana ee, ee demenin anlamı var mı? Ee, ee ne demek yani?" karşılığını verdi.
Birleşimi yöneten Başkanvekil Ayşe Nur Bahçekapılı, Aşlık'ı uyararak, "lütfen siz Genel Kurul'a bakarak konuşun" dedi.
Aşlık, kendisine "bunları nereden biliyorsun?" diye laf atan milletvekillerine, ihaleyi alan firma ile konuştuğunu ifade derek, şikayetçi firmanın yaptığı tüm itirazların taleplerinin reddedildiğini, tüm yargı yollarının denendiğini söyledi.
Eski Bakan Binali Yıldırım'ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak açıklandıktan bir hafta sonra bacanağı da işe bulaştırılmak suretiyle 2012 yılı Temmuz ayında biten ve sümenaltı denilen konunun raflardan çıkarıldığını anlatan Aşlık, "Bu iş sizlerin de birçok insanın da başına geldi. Türkiye'de yargıdan başına sıkıntı gelmeyen kaç insan var? Dinlemeler örgütten yapılıyor ama sevk maddesi ihaleye fesat karıştırma...Yıldırım yıpratılmak isteniyor. Madem bu yolsuzluk vardı, 2012 yılının Temmuz ayında biten dinleme niye 2014 yılı Şubat ayında devreye sokuluyor? Milli iradeye, milli sermayeye ve milli güçlere karşı başlatılan sinsi planın İzmir ayağı devreye sokulmuştur. Biz bu tür olayların altında ezilmedik, bundan sonra da ezilmeyiz. Başbakan ve ekibini hırsızlıkla suçlayanlardan yargıda hesabı soracağız" diye konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun 397 yılla yargılandığını, ancak bu süreçte kendisine "hırsız, namussuz" demediklerini ifade eden Aşlık, "Tape ile tıpayı birbirine karıştırmayın. Bunlar algı yönetimi için yapılıyor. Millet hırsızı, namussuzu yürüyüşünden, gözünden tanır. Tapelerle milleti kandıramazsınız. Hakkında daha iddianame açıklanmayanlara niye hırsız, namussuz diyorsunuz?" dedi.
Sataşma gerekçesiyle söz alan CHP'li Yüksel, Kocaoğlu'nun 8 yıl boyunca dinlendiğini ve kameralarla izlendiğini belirterek, kendisinin yoksul çocuklara bedava süt vermek, mandalina üreticisine yardım etmek, Sanatçı Şevval Sam'ı ihalesiz olarak İzmir'e getirmekle suçlandığını söyledi. Kocaoğlu'nun 100 saat boyunca yargılandığını anlatan Yüksel, "Yoksa rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık çıkın hakim önüne yargılanın" diye konuştu.
Konuşmaların ardından CHP'nin grup önerisi kabul edilmedi.
Genel Kurul'da daha sonra AFAD ile ilgili düzenlemelerinde bulunduğu torba yasa teklifinin görüşmelerine geçildi. - TBMM
Son Dakika › Politika › CHP'nin Yolsuzlukla İlgili Grup Önerisi Kabul Edilmedi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?