TBMM Genel Kurulu'nda "Suriye" ve "Rahşan affı" tartışması yaşandı.
Partisinin grup önerisi üzerinde söz alan CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, 17 Aralık operasyonlarına değindi. Çıray, milli ordu ve Fenerbahçe sevgisi üzerinden yolsuzluk, hırsızlık iddialarının aklanmaya, HSYK teklifinin meşrulaştırılmaya çalışıldığını iddia etti.
Bu yaşanılan süreçten AK Parti içinde büyük çoğunluğun rahatsız olduğunu bildiklerini belirten Çıray, "Sözüm AKP içinde bu süreçten rahatsız olan arkadaşlara değil, benim sözüm Başbakan ve onun suç ortaklarına" dedi.
Kürsüden Fransız gazetesinde yayımlanan bir karikatür gösteren Çıray, Türkiye'deki yolsuzlukların dünyada alay konusu olduğunu ileri sürdü.
Suriye yönetiminin yaptığı iddia edilen katliam fotoğraflarının midesini bulandırdığını ifade eden Çıray, şunları söyledi:
"Suriye'de yaşananlar tam bir pislik. Ancak, unutmayın, pisliğe basarsanız paçalarınıza sıçrar. Kirli ve kanlı dış politikaya soyunan Davutoğlu'ndan Dışişleri Bakanı olursa, paçalar kirlenir. Dış politikaya mezhep gözlüğüyle bakarsan, gelir El Kaide, sınırlarına yerleşir. Bu El Kaide ilişkileri, operasyonel bir beceriksizlik timsali olarak ikide bir yakalanan TIR'lar gelecekte Başbakan'ın başına büyük işler açacak. Sadece onun başına açsa iyi de 'kendi düşen ağlamaz' diyeceğim, ülkemizin başına da dertler açacak."
Sataşma gerekçesiyle söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, "masumiyet karinesi" ve "soruşturmanın gizliliği" prensibinin ihlal edilerek, bütün bir grubun, hükümetin ve millet iradesinin suçlanarak mahkum edildiğini söyledi.
Suç sabit oluncaya kadar herkesin suçsuz olduğunun altını çizen Aydın, şöyle devam etti:
"Bu soruşturmada sonuna kadar gidilsin. Gerçekten suç işleyen varsa cezasını da görsün, biz buna 'tamam' diyoruz. Ama, hukuki bir soruşturmayı bahane ederek yargı, medya ve aynı zamanda sizin gibilerin de iş birliğiyle birlikte eğer siyaset dizayn edilmek isteniyorsa, eğer milli irade gasp edilmek isteniyorsa buna karşı bütün mücadeleyi de vermek bizim hakkımızdır. Bu millet adına bunu yapmak durumundayız. Utanmadan Suriye'den bahsediyorsunuz. Bütün dünya Suriye'yi kınadı, Suriye'yi suçlu ilan etti. Bütün dünya suçlu olarak ilan ediyor ama siz Esed ile birlikte fotoğraf çektiriyorsunuz."
-"Kılıçdaroğlu Rahşan Affı'ndan faydalandı"
Aydın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Rahşan affından faydalandığını iddia etti.
Aydın'a tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce ise şu ifadeleri kullandı:
"Genel Başkanımızın genel müdürken sicil amiri olarak verdiği bir notla ilgili bir dava, yararlansa ne olur, yararlanmasa ne olur? Ama, böyle bir şeyin olmadığını sen de biliyorsun. Ben sana asıl Rahşan affından yararlananın kim olduğunu anlatayım. 1989 yılında Beyoğlu Belediye başkanıyken hakime hakaretten kaçan birisi var mı? Ceza aldı mı? Geçmişte Orman Kanunu'na muhalefetten 10 ay ceza alan kişinin baş harfleri nedir? Sonra bu 10 ay ceza suç olmaktan çıkarıldı mı, çıkarılmadı mı? Çamur atma. Gel Kemal Kılıçdaroğlu'nun Recep Tayyip Erdoğan'ın da dokunulmazlıklarını kaldıralım var mısın? Ben ikisine de oy vereceğim. Sen verebilir misin? Geçeceksin bu işleri iftira atma, doğruyu söyle."
-"CHP, Esed ile fotoğraf çektirmeyi biliyor"
Tekrar söz alan Aydın, "Hiç kusura bakmayın bu sizin söyledikleriniz hiçbiri olmadı. SSK'nın başındayken verdiği zararı bütün milletimiz biliyor. Meşruiyetin kaynağının milli irade olduğunu, mille olduğunu bilseydiniz siz bu millete saygısızlık yapmazdınız, bu milletin iradesine kalkışılan her darbe karşı durmanız gerekirdi. Karikatür göstermek yerine, Suriye'de işkenceden öldürülen insanların görüntülerini gösterseydiniz. Ama CHP sadece Esed ile birlikte fotoğraf çektirmeyi biliyor" karşılığını verdi.
CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, sataşma gerekçesiyle söz alarak, Suriye'ye dökülen kanı durdurmaya çalışmak için gittiklerini söyledi. Atıcı, tarihin masum çocuk ve insanların öldürülmesini önlemeye yönelik çalışmalarını takdirle karşılayacağını vurguladı.
AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal da "Hiç kimse bu milletin hafızasıyla alay etmeye kalkışmasın. Tarih ne olduğunu ne bittiğini çok iyi kayıt altına almıştır. Esed ne zaman ki kendi halkına kurşun atmaya, katletmeye başladığında 'eli kanlı bir yönetimle bir arada olamayız' dedik. 6 ay boyunca kişisel ilişkimizi sürdürdük, Esed'le görüştük. Ondan sonraki süreçte meseleyi Arap ligine taşıdık, ondan sonraki süreçte meseleyi BM Güvenlik Kurulu'na taşıdık ve biz diplomatik olarak orada dökülen kanı engellemek için üzerimize düşen her şeyi yaptık ve tarih buna şahittir" dedi. - TBMM
Son Dakika › Politika › TBMM Genel Kurulu'nda 'Suriye' ve 'Rahşan Affı' Tartışması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?