Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim eleştiriden korkumuz yok, hukuk içinde yapılan gösteriden, ifade özgürlüğünden asla endişemiz yok ama eleştiri, protesto, gösteri hakkı adı altında eğer demokrasimiz, milli irade, ekonomi hele hele istiklalimiz hedef alınıyorsa kusura bakmayın buna biz de müsaade etmeyiz, sizlerin de müsaade etmeyeceğine inanıyorum" dedi.
Başbakan Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) 70. Mali Genel Kurulu'nda bir konuşma yaptı. Erdoğan, TOBB ile birlikte çalıştıklarını, hedef birliği yaptıklarını, kader ortaklığı yaptıklarını ve Türkiye ekonomisini 3 kattan fazla büyüttüklerini belirterek, TOBB'a ekonomiye sağladığı katkılardan ve sadece kendi sofralarındaki değil, binlerce insanın sofrasındaki ekmeği büyüttükleri için şükranlarını sundu. Erdoğan, AB sürecinde, Türkiye'nin itibarının artması, ayyıldızlı bayrağın daha özgür dalgalanması, ülkenin daha fazla tanınması ve yatırımların dünyaya yayılması için TOBB ile birlikte yürüdüklerini kaydetti.
TOBB ile birlikte ecdadın tarih boyunca ulaştığı yerlere ulaşmaya gayret ettiklerini, mazlumun elinden tuttuklarını, afetlere birlikte ulaşıldığını, ecdat yadigarı eserlerin birlikte ayağa kaldırıldığını, gümrük kapılarının birlikte elden geçirildiğini ve vizelerin birlikte kaldırıldığını anlatan Erdoğan, "2002 yılında 42 ülkeye vizesiz girebilen ülkeydik. Fakat şu anda 70 ülkeye bugün vizesiz girebilen ülke konumuna geldik. Bunlar durup dururken olmadı. Bu ilişkilerimizin ne denli olumlu istikamette geliştiğinin en güzel ifadesidir. Türkiye içinde 81 vilayetin kalkınması için birlikte mücadele verirken, yine birlikte Filistin dedik, Somali dedik, Suriye dedik, Myanmar dedik, Bosna-Hersek dedik. 12 yıl boyunca kamu ve özel sektör bir araya geldik. Sadece ekonomiyi birlikte büyütmedik. Refahı artırdık, demokrasinin standartlarını büyüttük, insan hak ve özgürlüklerini birlikte ilerlettik" değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, 30 Mayıs 2013 ile 30 Mart 2014 arasında yaşanan hadiselerin özellikle iş dünyasına çok önemli mesajlar verdiğinin altını çizerek, TOBB'un delegeleri arasında yapılan ankete katılanların yüzde 32'sinin son bir yılda satışların arttığını, yüzde 34'ünün satışların azaldığını, yüzde 34'ünün de satışların aynı kaldığını ifade ettiğini dile getirdi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak yapılan ankette gelecek yıla dair umutların çok yüksek olduğunu görüyoruz. TOBB delegeleri çoğunlukla satışlarının artacağını, çalışan sayısının çoğalacağını, ihracatta aynı şekilde yükseleceğini düşünüyorlar. Ekonomik büyümeye ilişkin umutların da yüksek olduğunu bu anketten görüyoruz. Bu tablo çok şey anlatıyor değerli arkadaşlar. Sokak eylemlerinin, içeride ve dışarıda yürütülen karalama kampanyalarının özellikle demokrasiye ve seçilmiş hükümete yönelik darbe girişimlerinin ekonomiye nasıl bir bedel ödettiğini, nasıl bir yük yüklediğini bu anket açıkça ortaya koyuyor."
2013 yılı mayıs ayı içinde borsanın tarihinin en yüksek seviyelerine çıktığını, 2002'de yüzde 63 seviyesinde olan faizin yüzde 6 seviyelerine kadar gerilediğini, ihracatta ve enflasyonda rekorlar kaydedildiğini, 14 Mayıs'ta IMF'ye borcun sıfırlandığını anımsatan Erdoğan, "Şu anda bizim artık IMF'ye borcumuz yok. 2002'de 23,5 milyar dolar olarak IMF'ye olan borcu devralmıştık. Gayret ettik ve 14 Mayıs'ta, geçen yıl IMF'ye olan borç sıfırlandı. Merkez Bankası rezervimiz 135 milyar dolarla rekor kaydetti. Şu anda son rakam, bütün olumsuz yaklaşımlara rağmen, 130 milyar dolar Merkez Bankamızın döviz rezervi var. Merkez Bankamızın döviz rezervi 2002 sonu itibarı ile 27,5 milyar dolardı. Şu anda bütün olumsuz girişimlere rağmen 130 milyar dolar. Aynı ay içerisinde Japonya ile nükleer santral inşası konusunda mutabakata vardık. 2,5 milyar dolarlık yatırımla 3. köprüyü, Yavuz Sultan Selim köprüsünün temelini attık ve şu anda Anadolu ve Avrupa yakasındaki kuleler neredeyse bitmek üzere. Kredi derecelendirme kuruluşları üst üste Türkiye'nin kredi notunu yükselttiler" diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin tek bir ay içerisinde bu tarihi başarıları yaşarken Gezi olayları adı altında şiddet eylemlerinin başladığını hatırlatarak, "İçeride ekonomiyi sarsmak için elinden geleni arda koymayanlar oldu. Dışarıdan yatırımcıları etkilemek, Türkiye'yi karalamak için sistematik bir kampanya yürütüldü. Bu saldırıların etkilerini telafi ettiğimiz noktada bu kez de 17-25 Aralık darbe girişimleri gerçekleşti. 30 Mart seçimleri, hem bu darbe girişimine hem de bu darbe girişiminin sahiplerine ve destekçilerine milletimiz tarafından gereken ders en güzel şekli ile verildi" ifadesini kullandı.
Gezi olayları, 17-25 Aralık darbesinin şahsı, ailesi ve hükümeti kadar demokrasiyi, milleti, milli iradeyi ve ülkedeki istikrar ile büyüyen Türkiye ekonomisini hedef aldığının altını çizen Erdoğan, benzer saldırıların Mısır'ı ve Ukrayna'yı nereye taşıdığının görüldüğünü belirtti. Erdoğan, saldırıların 77 milyonu ve TOBB üyelerini hedef aldığını, saldırılara karşı durması gerekenin de sadece şahsı olmadığını kaydetti. Milletin saldırıların iç yüzünü gördüğüne ve tavrını 30 Mart'ta çok net bir şekilde ortaya koyduğuna dikkati çeken Erdoğan, gösterilerin yapıldığı yerde esnafın camı çerçevesi kırıldığını, devletin de bu cam ve çerçeveleri yerine koymak istediğinin altını çizdi. Erdoğan, "Kime karşı yapılıyor bunlar? Hatta bazı yerlerde bankalara ve iş yerlerine varıncaya kadar buraları soydular. Bunlar da yapıldı. Toplumun her kesiminden insanımız bu saldırılara karşı tavrını ortaya koydu. Kenarda bekleyip, ellerini oğuşturup, bu saldırıların kendisine rant sağlayacağını umanlar, bekleyenler de oldu. Bunlar ya bu tahriklere destek verdiler, ya da sessiz kalarak bu tahrikleri, bu saldırıları onayladılar" değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, aynı manzaranın Soma'daki maden kazasının ardından da görüldüğünü belirterek, şöyle konuştu:
"Madenciler, işçiler, oradaki şehitlerimiz, onların aileleri inanın umurlarında dahi değil. Buradan nasıl bir siyasi sonuç çıkarırız, nasıl bir ideolojik rant elde ederiz diye iftiralar atanlar var. Yalan söyleyen, bunu yayan ve yayınlayanlar var. Aleni provokasyon yapanlar var. Bunlara karşı ortak bir tavır geliştirmek inanıyorum ki hepimizin vazifesidir. Bizim eleştiriden korkumuz yok, hukuk içinde yapılan gösteriden, ifade özgürlüğünden asla endişemiz yok ama eleştiri, protesto, gösteri hakkı adı altında eğer demokrasimiz, milli irade, ekonomi hele hele istiklalimiz hedef alınıyorsa kusura bakmayın buna biz de müsaade etmeyiz, sizlerin de müsaade etmeyeceğine inanıyorum."
Başbakan Erdoğan, basın özgürlüğünün olmadığı bir ülkede hükümet ve Başbakan için ağıza alınmayacak hakaretlerin manşete çekilebildiğini de belirtti.
- Ankara
Son Dakika › Politika › TOBB 70. Mali Genel Kurulu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?