Futbolda şike kumpası soruşturmasında 4 şüphelinin ifadeleri ortaya çıktı: Türk futbolunu korumak zorundaydık - Son Dakika
Son Dakika Logo
Spor

Futbolda şike kumpası soruşturmasında 4 şüphelinin ifadeleri ortaya çıktı: Türk futbolunu korumak zorundaydık

Futbolda şike kumpası soruşturmasında 4 şüphelinin ifadeleri ortaya çıktı: Türk futbolunu korumak zorundaydık
27.12.2025 21:25

FETÖ'nün 'futbolda şike' soruşturmasında kumpas kurduğu iddialarına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında Lütfi Arıboğan, Ahmet Gülüm, İlhan Helvacı ve Ebru Köksal'ın savcılık ifadeleri ortaya çıktı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, kamuoyunda '2011 yılında futbolda şike soruşturması' şeklinde bilinen, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün eski Başkanı Aziz Yıldırım da olmak üzere spor camiasından birçok kişinin hedef alındığı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensubu bir kısım eski kamu görevlilerince usulsüz şekilde yürütülen soruşturma ve kovuşturmalarla ilgili yürütülen soruşturma sürüyor.

4 ŞÜPHELİNİN SAVCILIK İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Soruşturma kapsamında şüpheliler Lütfi Arıboğan, Ahmet Gülüm, İlhan Helvacı ve Ebru Köksal'ın savcılığa verdiği ifade ortaya çıktı.

'HERHANGİ BİR OLAĞAN DIŞI İŞLEM GÖRMEDİM'

Şüpheli Ebru Köksal ifadesinde, 1 Aralık 2011 tarihi itibariyle TFF genel sekreteri olarak göreve başladığını ve daha önce Galatasaray Spor Kulübü'nde bazı görevlerinin olduğunu söyledi. Köksal, "Ben zaten Galatasaray Spor Kulübü'nden geldim ve bunu saklamadım. TFF'deki görevimi profesyonel bir şekilde yürüttüm. Mehmet Baransu'yu tanımıyorum. Benim bulunduğum dönem içerisinde yapılan iş ve işlemlerde herhangi bir olağandışı işlem görmedim. Her şey kurallarına göre gerçekleştirildi. Federasyon içerisinde FETÖ mensubu şahıslar olduğuna dair herhangi bir bilgim olmadı. Görev yaptığım süre boyunca olağandışı herhangi bir işleme şahit olmadım. Lütfi Arıboğan ile iletişimim kısıtlıydı" dedi.

'ORTALIK ADETA YANGIN YERİYDİ'

Şüpheli İlhan Helvacı ifadesinde şike soruşturmaları sürecinde TFF'de hukuk kurulu başkanı olarak görev yaptığını belirterek, "Benim Mehmet Baransu ya da başka bir gazeteci ile hukuka aykırı herhangi bir mail gönderimim ya da almam söz konusu değildir. 3 Temmuz 2011 günü şike soruşturması başladığı haberini aldıktan sonra neredeyse her gün bu meseleyi konuşuyorduk. Ortalık adeta yangın yeriydi. Birçok fikir ortaya atıldı ancak biz hukuk ekibi olarak masumiyet karinesini baz alarak soruşturma gizlidir, biz ifade alamayız, dolayısıyla da PFDK'ya sevki yapamayız dedik. Ben görevde olduğum sürece FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü mensuplarınca herhangi bir şekilde hukuka aykırı işlem tesis edilmesi adı altında yönlendirmeye şahit olmadım. Federasyondaki görevlerim federasyon mevzuatını FİFA mevzuatına uyumlu haline getirilmesi ve federasyonun sözleşmelerini dikkatli ve özenli bir şekilde hazırlanması noktasına yoğunlaşmıştı. Zaten haftada 1 ya da 2 yarım gün giderek sürdürdüğüm bir görevdi. Günlük rutin işlerin ve idari işlerin içerisinde yer almadım" diye konuştu.

'TÜRK FUTBOLUNU KORUMAK ZORUNDAYDIK'

Şüpheli Lütfi Arıboğan ifadesinde, mail içeriklerinin Şekip Mosturoğlu'na kim tarafından ve neden gönderildiğini bilmediğini söyleyerek, "3 Temmuz süreci başladıktan sonra Ağustos ayı içerisinde UEFA'dan bir yazı TFF'ye geldi. Bu yazıda Fenerbahçe'nin şampiyonlar liginden çekilmesini, bu kararı bizzat Fenerbahçe'nin almasını, Fenerbahçe almazsa TFF'nin bu kararı almasını, aksi halde milli takımlar ve kulüpler düzeyinde Türk futboluna ağır yaptırımların geleceğini, bir iki paragrafta da daha önce uyguladıkları ülkelerden örnek vererek gösterdiklerini gördük. Bunun üzerine Fenerbahçe Spor Kulübü'nden yöneticilerini çağırdık. Ali Koç ve Nihat Özdemir geldiler. Kendilerine gösterdik. Bu kararı alacağını söyleyip gittiler. Daha sonra Fenerbahçe böyle bir karar almadı. Daha sonra biz TFF olarak bu kararı aldık. Türk futbolunu korumak zorundaydık" şeklinde konuştu.

'MEHMET BARANSU'YA ATMIŞTIM'

Arıboğan, "O günlerde emniyet müdürlüğü birkaç günde bir gözaltına alınan ve serbest bırakılan kişileri yayınlıyordu. Emniyetin gönderdiği kurumlardan bir tanesi de TFF'dir. Mehmet Baransu isimli kişi o dönem 'Telegol' isimli programda yorumcuydu ve TFF Başkanımız Mehmet Ali Aydınlar o programa telefonla katılmıştı. O gün İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nce yayınlanan gözaltı listesinde 90 kişinin gözaltına alındığını ifade etmişlerdi ancak 60 kişinin gözaltına alındığı belirlenmişti. Başkan Aydınlar'ın ricasıyla ben de doğru listeyi Mehmet Baransu'ya atmıştım. Bu liste İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından TFF'ye gönderilmişti. O dönem emniyet şike soruşturmasında yaptığı adli işlemler bizi de ilgilendiriyordu" ifadelerini kullandı.

'15 YILDIR BU İFTİRALARLA KARŞILAŞIYORUM'

İfadesinde federasyonun yargılama süreci başlamadan istifa ettiklerini söyleyen Arıboğan, "Mehmet Baransu ile ilgili herhangi bir hukukum bulunmamaktadır. Bu şahsın ya da başka bir şahsın o dönem TFF ve kurulları tarafından şike iddiaları ile ilgili yürütmüş olduğu soruşturmalara herhangi bir tesiri bulunmamıştır. FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün o dönem TFF'ye herhangi bir yönlendirmesi olmamıştır. Bu soruşturmalar tamamen o dönem TFF'de görevli ve yetkili hukukçular tarafından usullere uygun gerçekleştirilmiştir. Soruşturmanın gizliliğine herhangi bir şekilde ne ben ne de TFF ihlal etmemiştir. Bana sormuş olduğunuz bilgi ve belgeler gazetelerde de dolaşıyordu. Biz bunları gizlilik kararı kaldırıldıktan sonra öğrendik. Kariyerim boyunca milli sporculuk yaptım. 243 defa milli formayı giymiş milli basketbolcuyum. Sonrasında üst düzey spor yöneticiliği yaptım. Sporculuğum, yöneticiliğim ve iş adamı olduğum her anda kanundan nizamdan hiç ayrılmadım. 15 yıldır bu gibi benzer iftiralarla karşılaşıyorum. Yapım gereği hiçbir örgütün üyesi olmam, kimsenin kontrolü altına girmem mümkün değildir" dedi.

'ŞİKE SORUŞTURMALARI İLE İLGİLİ TELEVİZYONUMDA BİR KELİME BİLE GEÇMEMİŞTİR'

Şüpheli Ahmet Gülüm ise TFF'de herhangi bir görevinin olmadığını belirterek, "Söz konusu maili hatırladım. Bu mail içeriğinde yer alan Aziz Yıldırım'ın ifade tutanağı Lütfi Arıboğan tarafından bana gönderilmiştir. Ben de buna karşılık 'çok yazık, mide bulandırıcı ve üzücü' şeklinde mesaj yazmıştım. Söz konusu belgeyi ben istemedim, Lütfi Arıboğan kendisi bana göndermiş, göndermesinin sebebi de neler oluyor göreyim diyedir. Lütfi Arıboğan'ın FETÖ terör örgütü ile irtibatını bilmiyorum. Kendisi sporcudur. Bu işlerle alakalı olmadığını düşünüyorum. Soruşturmanın gizliliğini ihlal etmedim, şike soruşturmalarına dahil olan kamu görevlilerinden bana herhangi bir evrak gelmedi, bana sormuş olduğunuz belge o dönem her yerde dolaşan bir evraktı, çok daha başka belgeler de vardı. Benim konu ile alakam yoktur. Ülkesi için çalışan spor insanıyım. 15 yıldır 'Sports TV' kanalının sahibiyim. Bütün Türkiye'ye açık bir kanaldır. Hiçbir zaman şike soruşturmaları ile ilgili televizyonumda bir kelime bile geçmemiştir." ifadelerini kullandı.

Son Dakika Spor Futbolda şike kumpası soruşturmasında 4 şüphelinin ifadeleri ortaya çıktı: Türk futbolunu korumak zorundaydık - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    Yorumlar (19)

  • Ahmet D Ahmet D:
    alinin 2011'de bizi küme düşürün demeye gidiyoruz herkes açısından daha doğru olduğunu düşünüyoruz yarın federasyonla konuşmaya gidiyoruz ifadeleri var. Videoları bile hala duruyor internette bakabilirsiniz 263 2 Yanıtla
  • Mehmet Ali Mehmet Ali:
    Ali Şen küme düşmekten Mehmet Ali Aydınlar kurtardı dedi. TFF başkanıydı. TFF fenere hizmet için var. Yıllar değişti yaşananlar değişmedi. 120 14 Yanıtla
    Dene Mene Dene Mene:
    tff ezelden beri şikebahçenin arka kapısı. İbrahim başa gelmeden önce şikebahçenin şike ile aldığı şampiyonluğun hesabını soracağım demişti şimdi şikebahçenin en büyük taraftarı oldu. Bu adam asla Trabzonlu olamaz. 34 8
  • Semih Semih:
    İfadeleri okudukça yıllarca masum insanların hakkını yiyen FBnin neden bu halde olduğunu yine yeni yeniden daha iyi anladım 104 11 Yanıtla
  • Kaya Türker Kaya Türker:
    cnn yayınında mahmut uslu vs vardı. moderatör sordu mahkemede telefon görüşmeleri size ait midir diye sorulduğunda evet bana aittir dedi mi? onlar da evet dedi. dünyanın konuşması var ortada çok açık açık. bırakın bos yapmayı. bunlar vatan hayini örgüte dönüşmeseydi Trabzonspor hakkını açıkça alırdı 78 10 Yanıtla
  • Mehmet Bey Mehmet Bey:
    dönemin teknik direktörü A.Kocaman itirafı: "çok net bir şey söyleyeyim, uzatmaya da gerek yok, bundan sonra fazla konuşmaya da gerek yok; türk futbolunda hız sınırı aşılmış ama radar bir takıma tutulmuş. dert orda zaten problem orda" yargı davayı reddediyor, kanıtları değil. delilleri toplayanlar örgüt ilan edildiği için mahkemeyi kapattılar. Trabzonun hakkı bir gün elbet resmi olarak teslim edilecektir. 69 15 Yanıtla
    Savaş Özcan Savaş Özcan:
    Usule uygun delillerle en yakin savciliga gidip davayi tekrar actirabilirsin. Hari bakiyim 3 26
  • Tüm yorumlar için tıklayınız
    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement