TTK'daki Metan Gazından Etkilenme

Hüseyin Yeşilkavak - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Bütün madenlerde yılda iki kez denetim ve teftişlerimizi sürdürüyoruz. Halen çok yoğun bir teftiş mekanizması çalışıyor" dedi.

Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kozlu'da maden ocağının eksi 630 kodunda, gaz püskürtmesi olayıyla ilgili adli ve idari çalışmaların sürdüğünü söyledi.

Yürütülen soruşturma sonunda gözaltına alınan bazı kişilerin çıkarıldıkları mahkemece tutuklandığını belirten Çelik, "Ben konunun o boyutuna fazla girmek istemiyorum. Yalnız Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak söyleyeceklerim şunlar; bütün madenlerde yılda iki kez denetim ve teftişlerimizi sürdürüyoruz. Halen çok yoğun bir teftiş mekanizması çalışıyor" diye konuştu.

Çelik, madenler ve inşaatların riskli iş kollarından olduğunu belirterek, bundan dolayı buralarda bir can kaybının, bir yaralanmanın olmaması konusunda azami titizliği gösterdiklerini vurguladı.

-"18 maden ocağı kapalı"-

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak bir yıl içinde 48 maden ocağına kapatma cezası verdiklerini ifade eden Çelik, şöyle devam etti:

"Bunların 18'i şu an kapalı. Diğer 30'u gerekli yükümlülüklerini yerine getirmişler ve faaliyete geçtiler. 18'inin halen kapalı olduğunu ifade etmek istiyorum. Kozlu'da meydana gelen bu patlamayla ilgili Kasım ayında, orada 4 günlük bir denetim gerçekleştirmişiz. Eksikleri ortaya koymuşuz. Devlet Denetleme Kurulu'nun daha önce bu madenlerle ilgili yaptığı denetim var. O çerçevede Çalışma Bakanlığına dönük Maden İşleri Genel Müdürlüğüne, Enerji Bakanlığına dönük bazı raporda yerine getirilmesiyle ilgili ortaya koymuş olduğu tespitler var. Biz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak Devlet Denetleme Kurulu'nun ortaya koyduğu konularının hepsini tamamladık. Mesela 'müfettiş sayısını artırın' diyor. 'Teftişleri daha da yoğunlaştırın' diyor. Bunların hepsini biz süreç içinde tamamladık yerine getirdik."

Çelik, kendilerine bu maden ocağının neden kapatılmadığıyla ilgili sorular yöneltildiğini belirterek, maden ocaklarının kapatılmasıyla ilgili bazı kurallar olduğunu kaydetti.

-"Eksiklik tespiti söz konusu değil"-

"Mesela bir maden ocağında çift yol bağlantısı yoksa, yani giriş ve çıkış yoksa, orasını kapatıyoruz ama bu maden ocağında o önlem alınmış" diyen Çelik, şöyle devam etti:

"Mesela mekanik havalandırma. Doğal havalandırma var ama mekanik havalandırmanın da olması gerekiyor. Bu maden maden ocağında o var. O nedenle kapatılmamış. Mesela yedek havalandırma grubu. Diyelim ki mekanik havalandırma arıza yaptı, bunun yedeğinin de olması gerekiyor. Ayrıca yedek enerji kaynağı olması gerekiyor. Bunun gibi çok önemli şeyler var. Patlayıcı ortamlarda kullanılacak ekipmanların olması gerekiyor. O da var. Merkezi izleme sistemi olmalı diyor, var. Solunum ve canlandırma ekipmanı olmalı diyor. O da var ve bir işçimiz de o şekilde kurtuldu. Madenlerde kapatmayı gerekli kılan hususlar belli. Onlarla ilgili bir tespit yapılamamış. Eksiklik tespiti söz konusu değil ama diğer yerine getirilmesi gereken ekipmanlarla ilgili ve alması gereken diğer önlemlerle ilgili 5 husus tespit edilmiş ve ayrıca idari para cezası uygulanmış. Bir diğer konuda Mart ayında tekrar yeniden teftiş yapılacak. Bu sıklıkta bu işler görülüyor. Teknik boyutu nedir- Bu kaza nasıl meydana geldi- Teknik olarak ne gibi yanlışları var- Bunları süreç içinde hep birlikte görmüş olacağız. Eksiklikler bu olayın oluş şekliyle alakalı değil."

-"Sıfırlamak hedeftir"-

Bakan Çelik, Türkiye'de son yıllarda maden ocaklarında meydana gelen kazalarda düşüş yaşandığını bunda da denetimlerin çok büyük etkisi olduğunu anlattı.

Denetimlerin çokluğuyla ilgili şikayetçi olanların bulunduğunu ifade eden Çelik, şunları söyledi:

"Bu sıklıkta denetimlerin yapılmasından rahatsızlık duyanlar da var ama neticede bir candan kıymetli hiç bir şey yok. Bir kişinin ölmemesi için biz bu denetimleri sıklıkla gerçekleştiriyoruz ve gerçekleştireceğiz. Kaldı ki; İş Sağlığı Güvenliği Yasası 1 Ocak itibariyle yürürlüğe girdi. Amacımız da buydu. Bu konudaki standartları AB düzeyine çıkartmak. AB'de 27 ülke ortalamasında şu an 100 bin işçide 4 işçi hayatını kaybediyor. Biz de 2002'de 100 bin işçide 16-17 işçi hayatını kaybederken şimdi 8 işçi hayatını kaybediyor. İlerleme bu yönüyle var ama 8 rakamı az mı- Büyük bir rakamdır. Onun için bütün denetimlerimizle ve aldığımız yasal düzenlemelerle, önlemlerle bunu daha da aşağı çekmektir. Sıfırlamak hedeftir. Gelişmiş 15 Avrupa ülkesinde yüzde 1-1.5 düzeyindedir. İnşallah biz de Türkiye'ye yaraşır bu rakamlara, bu oranlara indireceğiz. Amacımız bu istikamettedir. Tekrar ediyorum; konunun çalışma hayatı boyutu açısından alınması gereken önlemlerde ben şahsen, arkadaşlarımız bu tehlikeli işlerin üzerinde hassasiyetle duruyorlar. Teknik boyutu nedir- Madencilik ve kömürün çıkarılmasındaki tekniklerde ne tür sıkıntılar var- Eksikliklerimiz var. Bunlar da araştırmalarda, raporlarda çıkacaktır."

Yayıncı: Mehmet Tevfik Erçetin - ANKARA