Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, çözüm sürecine ilişkin, "Bu süreçte provokasyonlar oluyor, bunu da görüyoruz. Bunu kimlerin yaptığını herkes de biliyor. Yol kesmeler, adam kaçırmalar, 'yatırımlar yapılmasın' diye araç yakmalar, insanlara zor kullanmalar bu süreci provoke etmekten başka bir anlama gelmez. Bu süreç tüm Türkiye'nin katkısıyla yürüyor" dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır'a gelen Bakan Bozdağ, valilikte gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Çözüm süreciyle ilgili bu ay ne tür adımlar atılacak?" yönündeki soru üzerine Bakan Bozdağ, sürecin önemine değinerek, "Çözüm süreci hükümetin, 'Program olarak biz bu süreci işleteceğiz ve netice alacağız' diyerek meclise sunduğu ve onay aldığı bir süreç haline geldi. Yasa da bunu bir devlet politikası olmasının yanı sıra bir millet politikası olarak da yürütülmesinin önünü açtı" diye konuştu.
"Bu süreçte provokasyonlar oluyor, bunu da görüyoruz"
"Bu süreç bir takım kendi içindeki ortaya çıkacak sorunları da çöze çöze ilerleyecek bir süreçtir. Süreç içerisinde ortaya çıkacak pozitif adımların tamamı sürecin daha iyi ilerlemesine daha hızlı gitmesine elbette katkı sağlayacaktır" diyen Bozdağ, bundan sonra, sürecin yol haritasının sağlıklı bir şekilde ortaya konacağı ve bunun da hayata geçirileceği bir zaman dilimine doğru Türkiye'nin gittiğini belirtti.
Bozdağ, bunların ülkeye büyük bir kazanım ve toplumsal bütünleşmeyi getirmesini dilediklerini ifade ederek, "Bunlar Türkiye'de iç huzurun, iç barışın daha güçlü bir biçimde yeniden tesisine yol açar diye düşünüyoruz" diye konuştu.
"Bu süreçte provokasyonlar oluyor, bunu da görüyoruz. Bunu kimlerin yaptığını herkes de biliyor. Yol kesmeler, adam kaçırmalar, 'yatırımlar yapılmasın' diye araç yakmalar, insanlara zor kullanmalar bu süreci provoke etmekten başka bir anlama gelmez" ifadesini kullanan Bozdağ, süreci provoke etmek isteyenlere asla prim verilmemesi gerektiğini ifade etti.
"Herkes bu iklimin kalıcılaşmasını istiyor"
Bozdağ, bölge insanının bu barış ikliminin bölgeye kazandırdıklarının farkında olduğunu düşündüğünü dile getirerek, şöyle konuştu:
"Herkes bu iklimin kalıcılaşmasını istiyor. Samimi olan bu sürecin samimiyetle yürümesine mutlaka katkı vermelidir. Süreci sabote edecek her türlü eylemden herkesin uzak durması lazım. Süreç sadece Diyarbakır'ın veya Ankara'nın katkısıyla yürütülmüyor tüm Türkiye'nin katkısıyla yürütülüyor. Türkiye'de insanlar emin olun bu süreci büyük bir samimiyetle destekliyor. Karşı olanlar yok mu? Elbette var. Ama toplumun ekserisi bu sürece desteğini ortaya koydu. 30 Mart ve 10 Ağustos seçimlerinde milletimizin ortaya koyduğu irade hükümetimize, 'çözüm sürecini nihayete erdir' talimatıdır."
Bozdağ, hükümet olarak milletin bu yöndeki talimatını aldıklarını, bu çerçevede samimi adımlar atmaya devam edeceklerini kaydetti.
"Geri dönüşlerle ilgili bir takvim söz konusu mu?" sorusuna Bozdağ, çözüm sürecine ilişkin çıkarılan yasanın bu konunun bileşenlerini çok net bir şekilde ortaya koyduğunu belirtti.
"Detaylı çalışmalar yürüyor"
Bozdağ, hangi çalışmaların yapılacağı hangi adımların atılacağı konusunda yasanın bir fikir verdiğine dikkati çekerek, bu yasa çerçevesinde bir idare düzenleme yapılarak, bu düzenlemeden sonra bir takım çalışmaların yürütüleceğini dile getirdi.
Çalışmanın detayları netleşmeden, kesinleşmeden bir değerlendirme yapmayı sürecin sıhhatli yürümesi açısından doğru görmediğini anlatan Bozdağ, şöyle dedi:
"Sürecin içinde yapılacakların belli aşamalardan sonra kamuoyu ile paylaşılmasını ve kamuoyunun desteğiyle yürümesinin önemli olduğuna inanıyoruz. Bunlarla ilgili detaylı çalışmalar yürüyor ancak bunların paylaşılması için erken. Vakti geldiğinde kamuoyu ile paylaşılır. Daha önce çözüm süreci sayın Beşir Atalay başkanlığında yürütülüyordu. Şimdi doğrudan sayın başbakanımızın başkanlığında yürüyor. Bu sürece yeni hükümet döneminde bir önceki hükümet döneminde olduğu gibi büyük önem verildiğinin göstergesidir."
" İmralı'ya HDP dışında yeni heyetlerin gitmesi söz konusu mu?" sorusuna Bozdağ, ilerisi için şimdiden bir değerlendirme yapmak istemediğini ifade etti.
"Teröre karşı en fazla bedel ödeyen ülkelerden biriyiz"
Bozdağ, "Türkiye, IŞİD ile mücadele konusunda işin neresinde?" sorusuna, bu konuda dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklama yaptığını, Başbakan Davutoğlu'nun da zaman zaman açıklama yaptığını kaydetti.
Türkiye'de bölgedeki tüm ateşin sıcaklığının doğrudan hissedildiğini anlatan Bozdağ, bu nedenle bölgedeki huzuru, barışı ve istikrarı önemsediklerini vurguladı.
Bozdağ, şunları dile getirdi:
"Etrafımızdaki ülkelerde maalesef uzun bir süredir gözyaşı, kan ve şiddet var. ?Bu nedenle pek çok insan mağdur oldu, çok sayıda kişi hayatını kaybetti. Bunda en fazla bedel ödeyen ülke Türkiye oldu. Şu anda 1 milyonun üzerinde Suriye vatandaşı ve IŞİD'ın saldırılarından kaçan 30 bini aşkın Yezidi Türkiye'de misafir. Türkiye her zaman darda ve zorda olan ülkeler ile onların vatandaşlarına kucak açmıştır. Halepçe katliamı yapıldığında da Türkiye yine kucak açmıştı. Teröre karşı en fazla bedel ödeyen ülkelerden biriyiz. Türkiye bu konudaki tavrını açıkça ortaya koydu."
Her yerde huzurun, barışın, birliğin ve kardeşliğin olmasını herkesten çok arzu ettiklerine işaret eden Bozdağ, bu konuda yeni bir şey söylemeyi şu anda düşünmediğini sözlerine ekledi.
Bakan Bozdağ'a valilik çıkışında çiçek veren Türkiye Sakatlar Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Mithat Kavmaz ve derneğe üye bedensel engelli Veysi Yıldırım, kamu kurum ve kuruluşlarında engellilere yönelik düzenleme yapılmasını istediklerini belirtti.
Adalet Bakanı Bozdağ, valiliğin ardından AK Parti İl Başkanlığı'na ziyaret ederek, partililerle görüştü.
- Diyarbakır
Son Dakika › Yerel › Adalet Bakanı Bozdağ, Diyarbakır'da - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?