Agc Genel Kurulu Divan Başkanlığı Terörü Kınadı

Antalya Gazeteciler Cemiyeti'nin (AGC) 17 Ekim 2015 Cumartesi günü AKM'de gerçekleştirilen olağan genel kurul toplantısında oy birliği ile başta Ankara'daki katliam olmak üzere, artan terör saldırıları, gazete ve gazetecilere uygulanan baskı ve baskınlarla, basın özgürlüğüne yönelik saldırıların kınanması kararı alındı.

Divan Başkanlığı tarafından konuyla ilgili olarak yapılan yazılı açıklamada " Ankara'da 10 Ekim Cumartesi günü gerçekleştirilecek 'Emek, Barış ve Demokrasi' mitingi öncesi ortalığı kana bulayan, masum 102 insanın ölümüne ve yüzlerce insanın yaralanmasına neden olan bu insanlık dışı vahşeti Antalya basını olarak lanetliyor ve nefretle kınıyoruz." denildi.

Ülkenin ve milletin birlik beraberliğini bozmaya yönelik bu tür saldırılarla kaos ortamı oluşturmaya çalışanların asla başarılı olamayacağının altı çizilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:

" Türkiye Cumhuriyeti güçlü ve büyük bir devlettir. Ulu Önder Atatürk'ün de dediği gibi 'Her zaman dahili ve harici bedhahlar olacaktır. Geçmişte olduğu gibi, bugün de yarın da bu bedhahların mücadelede Türk milleti birbirine kenetlenecek, barış içinde birlikte hareket edip düşmana prim vermeyecektir. Türk milletinin huzurunu bozmaya çalışan, sindirme korkutma ve yıldırma politikası güden şer odakları, kime ve neye hizmet ederse etsin, amacı ve aracı ne olursa olsun bilmelidir ki, karşılarında 'yedi düvele' karşı koymuş, en ağır şartlarda yeniden doğmuş ve asla pes etmemiş bir millet vardır"

Türk milleti yüzyıllardır din, dil, ırk ayırımı yapmaksızın, kardeşçe birlik bütünlük içinde yaşamış ve yaşamaya devam edecektir. Demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile işletilmesini engellemeye dönük her türlü terörün karşısında ulusça durmanın zamanıdır Ne terör ne başka saldırılar bu birlikteliği asla bozamayacaktır.

Yas hepimizin yasıdır. Antalya Gazeteciler Cemiyeti Genel Kurulu olarak, terör saldırısında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa yakınlarına da sabır diliyoruz.

Ayrıca; Türk basınının şu an içinde bulunduğu gemi, Türkiye'nin içinde bulunduğu genel durumla da ilgili olarak batmak üzeredir. Büyük bir sıkıntı ile karşı karşıyayız. Medya gruplarına baskılar ve baskınlar düzenlenmektedir.

Gazete ve televizyonlara taşlı - sopalı saldırının ardından hedef gösterilen gazeteciler dövülmekte, gözaltına alınmakta ve hapse atılmaktadır.

Bazı yayın organlarının dijital yayın platformlarından siyaset kurumunun beklentisi doğrultusunda çıkarılması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu, basın özgürlüğüne vurulan en büyük darbedir. Bu hukuksuz uygulamadan vazgeçilmelidir.

Bütün bunlar olup biterken basının içinde bulunduğu durumun iyi olduğunu söylememiz mümkün değildir. Bu nedenle medya üzerindeki baskılar ve bu yöndeki engellemelere karşı basın kuruluşlarının ortak bir tutum sergileme zamanı gelmiştir.

Ama şu gerçeği de göz ardı edemeyiz. Öncelikle bu ülkenin milleti ile bölünmez bütün olduğu gerçeğinden hareketle, gerçek bir hukuk devletini ve gerçek bir demokrasiyi tesis etmek için el ele vermemiz gerekmektedir. " - ANTALYA