BBP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem Alfatlı Açıklaması - Son Dakika
Yerel

BBP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem Alfatlı Açıklaması

BBP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem Alfatlı Açıklaması

Bursa’yı yönetmek için büyük projeler ve sorumluluklar gerektiğini kaydeden BBP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem Alfatlı, “21. asrın Türk asrı olacağından hareketle bölgesinde lider bir ülke haline gelmekte olan Türkiye’nin beş büyük şehrinden biri olan Bursa’nın da, bu sürece uygun olarak yapılanması gerekmektedir” dedi.

28.03.2014 14:05

Bursa'yı yönetmek için büyük projeler ve sorumluluklar gerektiğini kaydeden BBP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem Alfatlı, "21. asrın Türk asrı olacağından hareketle bölgesinde lider bir ülke haline gelmekte olan Türkiye'nin beş büyük şehrinden biri olan Bursa'nın da, bu sürece uygun olarak yapılanması gerekmektedir" dedi.

Bu seçimlerin mahalli seçim olduğunun altını çizen Alfatlı, "Bursalı hemşerilerimden, bütün iyi insanlardan ve bugüne kadar bir şekilde irtibat kurduğum herkesten, her kişiden ve bu iyi insanların çevrelerinden, büyükşehir, ilçe belediye başkanlıkları ve belediye meclis üyeliği seçimlerinde, doğrunun, hakkın ve hukukun yanında yer almak isteyen ve yerel yönetimlerde şeffaflık, denetlenebilirlik ve adalet arayan herkesten BBP'nin hilalli güllü amblemine oy vermelerini bekliyoruz. İnşallah 30 Mart günü baharın ve sevginin sembolü olan gülü sandıklardan çıkarmalarını bekliyorum" diye konuştu.

Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkaslar'ın merkezinde bulunan Türkiye'nin bir yandan Türk dünyası, bir yandan İslam dünyası ve diğer yandan da Avrupa ile ilişkilerini geliştirirken, İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa gibi büyük şehirlerin de bu stratejik konuma uygun hale getirilmesi gerektiğine işaret eden Ekrem Alfatlı, "Köyler ve küçük kasabalar şehre göç etmiş, büyük şehirlerimiz adete mahalle mahalle Anadolu'nu şehirleri haline gelmiştir. Bundan en çok nasibini alan illerin başında Bursa gelmektedir. Semtler arasında derin uçurumlar oluştu, bir yanda dünyanın en rahat, en refah hayatı yaşanırken, diğer tarafta yoksulluk hüküm sürmektedir. Bu durum şehirlerin güvenlik huzurunu tehdit eder hale getirmiştir. Tüm büyük şehirlerimizde olduğu gibi Bursa'mızda da artan nüfus beraberinde betonlaşmayı, sanayi atıklarının yol açtığı kirlenmeyi, tarım alanlarının ve ormanların süratle tüketilmesini, çevre kirliliğini, erozyonu ve daha pek çok tehlikeyi ortaya çıkarmaktadır" diye konuştu.

Bursa için şehircilik planlaması, ulaşım, eğitim, sağlık, turizm, spor gibi konularda neler yapılması gerektiğini anlatan Alfatlı, görüşlerin şöyle dile getirdi:

"Büyük şehirlerimizde ve özellikle Bursa'mızdaki bu yapılaşma sonsuza kadar devam edemez. Washington'da nüfus yıllardır 400 binler seviyesinde durmakta ve yeni yapılaşmalar ortaya çıkmamaktadır. Oysa bizim büyük şehirlerimiz delik deşik. Her gelen kat müsaadeleriyle rantçılığı körüklüyor. 3 katı 5'e, 5 katı 8'e çıkartıyor. Şehirlerimiz beton yığınlarıyla inim inim inliyor. Bursa'da yapılacak olan, hizmetlerin kenarlara kaydırılmasıdır. Banliyöler "çevre kentlere" dönüştürülmelidir. Mevcut şehir merkezimiz ise, yeşil alanlar, parklar, yürüyüş ve gezinti parkurları yapılmalı, şehrimizin tarihi ve kültürel dokusu muhakkak muhafaza edilerek acil yenileme çalışmalarıyla bu doku ortaya çıkarılmalı, Bursa kendi tarihi ve kültürel kimliği ile tekrar buluşturulmalı ve kültürel turizme yatırım yapılmalıdır. Tek tek restore edilen tarihi eserler kirli paslı ellerde pırlanta yüzük gibi durmaktadır. Bu eserler çevreleriyle birlikte restore edilmelidir. Muradiye, Hisar, Tahtakale gibi tüm tarihi semtlerde metruk binaların çoğu çürümeye terk edilmiştir. Bu semtler BM ve AB fonlarıyla finansmanı sağlanarak kültür turizmine kazandırılmalı ve sivil toplumun çalışma alanı haline getirilmelidir.

Bursa'da "uydu-kent" uygulamalarından "çevre-kentler" projesine acilen geçilmelidir. Kentsel dönüşüm eski binaların yıkılarak yerine yeni ve çok katlı binaların yapılması değildir. Yıkılan binaların arsaları parklar ve spor alanları haline getirilmeli kültürel merkezler haline getirilmelidir. Merkezdeki nüfus ise "çevre kentler" projeleri merkez dışına çıkarılmalıdır. Bizim en öncelikli hedefimiz "çevre-kentler" uygulaması olacaktır. Bursa'nın il merkezi giderek sıkışmakta, yanlış yapılanmalar şehri boğmaktadır. 1940'larda Londra benzeri şekilde yoğunlaşıp sıkışınca İngiltere'de Mahalli İdareler Başkanlığı kurulmuş ve Londra etrafında önce 3, daha sonra 20 kadar "çevre-kent" yapılmış ve Londra rahatlatılmıştır.

Yenişehir, Gürsu, Kestel, Demirtaş, çevre yolu ile Katırlı dağı arasındaki yamaçlar, Mudanya, Nilüfer'den Uluabat Gölü'nün güneyi çevre-kent projesi kapsamında değerlendirilerek çevre-kentler haline dönüştürülmelidir. Merkezdeki eğitim, kültür, sağlık, spor, eğlence ve ticaret imkanları buralara da taşınarak, sakin ve huzurlu mahalleler oluşturulup buralardaki insanların her gün Bursa merkezine taşınmaları engellenmelidir. Bursa ovası "Yeşil Kuşak" ile çevrilerek tarım alanı olarak kalması sağlanmalıdır. Böyle bir proje ve proje kapsamındaki yatırımlar ile hem Bursa merkezi rahatlatılmış olacak, hem de merkezdeki bugün aşılamaz gibi görünen ve her geçen gün büyüyen problemler çevre-kentlere bölünerek yatırım maliyetleri de paylaştırılmış ve merkezdeki nüfus patlamasının da önüne geçilmiş olacaktır.

En acil problemlerin başında şehir içi ulaşım gelmektedir. Son on yılda en büyük yatırımlar şehir içi ulaşıma yapılsa da merkezin yoğunluğu dağıtılmayıp, tersine artırıldığı için Bursaray'ın uzatılması da çare olmamıştır. Bursaray şehri yatay olarak ikiye bölmüş, güney-kuzey istikametlerinde yeterli geçiş bırakılamamıştır. Ulaşım meselesinin çözümü için öncelikli olarak güney-kuzey istikametinde arterler oluşturulmalıdır. Bursaray Gemlik istikametine de uzatılmalıdır.

Tüm bunlar Bursa için her ne kadar elzem de olsa yeterli olmayacaktır. Çünkü Bursa, tarihin önemli kavşak kentlerinden birisidir ve bugünde yine tarihte olduğu gibi Avrupa ile Asya arasında önemli bir kavşak kent olma özelliğini devam ettirmek zorundadır. İstanbul içinde bulunduğu nüfus yoğunluğu ve bu yoğunluğun beraberinde getirdiği sayısız ve devasa problemlerle savaşırken, Bursa bugün İstanbul'un elindeki bazı imkanları bünyesine transfer etmenin yollarını aramalıdır. Bir kere Yenişehir Havaalanı meselesi acilen çözülmelidir. Bursa'nın eğitim, kültür, sağlık, spor ve hatta diplomasi alanında bile uğrak kentlerden biri olmanın acil yollarını bulmalıdır. Bahsettiğimiz alanlarla ilgili kongre merkezleri, kamp merkezleri, eğitim ve kültür merkezleri Bursa'da düşünülmeli, planlanmalı ve hayata geçirilmelidir. Bursa'nın iklimi, merkezinin, özellikle yakın çevresinin tabii güzellikleri, kış ve yaz turizmine yönelik imkanları, sıkça vurguladığımız tarihi ve kültürel dokusu sebebiyle saydığımız bu alanlarla ilgili olarak Türkiye'nin en cazip şehirlerinden birisidir. Son yıllarda yapılan gayretler maalesef yeterli değildir. Bugüne kadar, bu konu ile ilgili istifade edilmeyen Bursa'nın bu imkanları hem Bursa'ya hem de ülkemize hizmet noktasında devreye sokulmalıdır.

Bursa'yı diğer şehirlerden üstün kılan özelliklerinden birisi de geçmişte bir su medeniyetini topraklarında barındırmış olmasıdır. Su, toprak ve insan üçgeninden fışkıracak yeni bir medeniyetin dirilişi için Bursa bir fırsattır. Fakat Bursa suları kirletilmiş, zehir haline getirilmiştir. Nilüfer'in kirli suları ile sulanan ovada yetişen meyve ve sebzelerle Bursa halkı zehirlenmekte, adete kirli bir zehir zinciri kurulu olmaktadır. Öncelikle Bursa sularının kirletilmesine acilen son verilmelidir. Nerede su varsa BM ve Dünya Bankası buradaki yatırımları desteklemek durumundadır. Su konusundaki zenginliği Bursa için büyük avantajlar sağlayabilecekken, bu zenginliğin uzun yıllardır atıl bırakılması Bursa için büyük kayıptır. Avrupa'da Bursa'dan çok daha küçük ve imkanları bakımından çok daha sınırlı pek çok şehir sahip olduğu tabii güzellikleri dünya sağlık ve kültür turizmine açarak bir yandan zenginleşip, diğer yandan ülkelerinin tanıtımına katkıda bulunuyor. Bursa'nın ve çok yakın çevresindeki sayısız güzelliklerin atıl bırakılması Bursa adına çok büyük bir kayıptır.

Bütün bunlar ehliyetli kadroların bir araya gelmesi ile hayata geçirilebilecek projelerdir. Bütün medeniyetler şehirlerde doğmuştur. Bursa tarihin hiçbir döneminde şehir kimliğini kaybetmemiş, insanlığa daima şehir olarak imkan ve güzelliklerini cömertçe sunmuş, mitolojik efsanelere konu olmuştur. Şehirler, girişlerine sloganvari tabelalar asmak suretiyle temeddün etmezler, medeniyet merkezi olamazlar. Bursa da ancak içinden bir okuma ile medeniyet merkezi olabilir. Bursa'nın sahip olduğu tüm güzellik ve imkanları tarihte olduğu gibi bugün de hazırdır. Yeter ki biz Bursa'nın farkına varabilelim, Bursa'yı doğru okuyabilelim". - BURSA

Kaynak: İHA

Son Dakika Yerel BBP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem Alfatlı Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement