Eğitim Bir Sen Eskişehir Şube Başkanı İsmail Altınkaynak, İstanbul Gezi Parkı'ndaki eylemlerin, en başındaki iyi niyetle hiç bağdaşmayan şekilde sosyal ve dijital kaos çıkarmayı hedefleyen yurt içi ve yurt dışı bazı menfi güç odaklarının malzemesi haline geldiğini belirtti.
Altınkaynak, düzenlediği basın toplantısında, ambulanslar, itfaiye araçları, belediye otobüsleri, başta olmak üzere yüzlerce kamu aracının yanında sivil araçlar ve iş yerlerinin tahrip edildiğini, kalem tutması gereken ellere taşlar verilip attırıldığını savundu. Dünyanın hiçbir yerinde, hükümetlerin seçim yolu ile değiştirilme imkanı bulunup ve üstelik 7 ay gibi kısa bir süre sonra seçim varken sokakları caddeleri yakıp yıkıp yangın yerine çeviren, terörize eden, kendisi gibi düşünmeyen sivillere fiziksel şiddet uygulama vandallığına dönüşen eylemlere masum ve iyi niyetli denilemeyeceğini, demokratik hakların kullanımı gözü ile bakılamayacağını belirten İsmail Altınkaynak, "Gezi Parkı eylemlerine destek bahanesi ile şehrimizde yapılıp şehrimizdeki huzur ve sükunu bozan eylemlerle ilgili olarak şehrimizde faaliyet gösteren sendika şube başkanının, yürüttüğü kamu görevinden açığa alındığı kamuoyunun malumudur. Bir gazetemizin sendikamızda dahil olmak üzere eğitim hizmet kolundaki tüm sendikaların konu hakkındaki görüşlerini alarak 'sendikalar rahatsız' başlığı ile yaptığı haberin sendikal tavrımızı tam olarak yansıtamadığını ve üyelerimiz arasında rahatsızlığa yol açtığını gördük. Gazeteye ifade ettiğimiz görüşlerimizi aynen koruyarak, tavır ve anlayışımızı daha net ve anlaşılır bir şekilde ortaya koymak düşüncesi ile konu hakkındaki görüşlerimizi ortaya koyuyoruz" dedi.
Sendikalarının, Gezi Parkı eylemlerinin en başındaki iyi niyetle hiç bağdaşmayan şekilde sosyal ve dijital kaos çıkarmayı hedefleyen yurt içi ve yurt dışı bazı menfi güç odaklarının malzemesi haline geldiğini görmekte olduğunu belirten Altınkaynak, açıklamasını şöyle sürdürdü:
ÇOCUKLARIMIZI ŞİDDETİN İÇİNE YUVARLAYAMAYIZ
"Dünyaya demokrasi dersi vermeye kalkan emperyalist güç odaklarının sahibi olduğu ünlü medya kuruluşlarının bugün Mısır'da yapılan kanlı darbeyi görmez iken, bir ay boyunca neredeyse 24 saat ülkemizden canlı yayın yapmaları, eylemde ölenlerin sayılarını binli rakamlar olarak dünya kamuoyuna duyurmaları yurt içi ve yurt dışı güç odaklarının olaylar içindeki rolünü ispatlayan en açık örneklerden biridir. Eğitim hizmet kolundaki faaliyet gösteren sendika yöneticilerinin oynaması gereken rol sendikal rolün çok üstündedir. Çünkü biz eğitimciyiz, bu ülkenin geleceği, milletin en kıymetli varlıkları bizlere emanet ediliyor. Yaptığımız hareketleri, açıklamaları çocuklarımız da görüyor, anne ve babasından daha çok bizleri örnek alıyor. Bu yüzden çocuk ve gençlerimize rol ve model olarak elbette en önemli görevimiz onların özgüveni yüksek, hakkını bilip arayan vazgeçmenin zilletle eşdeğer olduğunu öğretmektir. Yine ait olduğumuz din ve medeniyete girişin yanlış ve haksızlığa "La" yani "Hayır" demekle mümkün olduğunu söyleyeceğiz. Ancak çocuklarımızı itiraz ve retlerini yaparken şiddetin içine yuvarlayamayız. Onların kalem tutması gereken ellerine taşlar ve molotoflar veremeyiz. Bu ülkenin geleceklerine 'görevdeyiz' yazılı siyah tişörtler dağıtarak okul sıralarını terk etmeye davet edemeyiz. Meydanlara indirdiğimiz gençlere arsız sloganlar attırıp pankartlar taşıttıramayız."
"SENDİKACI ŞİDDETİ TASVİP EDEMEZ"
Sendikacıların şiddet üreten eylemlerini tasvip etmelerinin ve yanında olmalarının mümkün olmadığını ifade eden Altınkaynak, "Eylemlerin içinde aktif olarak yer alan sendika ve örgütler, taş atmayı uygun bulmayan, istedikleri yoğunlukta taş atmayan,güvenlik görevlileri ile çatışmaya girmeyen gençleri teşvik ve ikna için Atatürk'ün olduğunu iddia ettikleri ve Bursa nutku adını verdikleri sahte belgeyi dağıtmış ve onlara okumuştur. 1950'den sonra seçimle iş başına gelen Demokrat Parti iktidarını devirmek, Başbakan Menderes'i idama götürecek süreci tahrik için üretilip kullanılan bu uydurma belgeyi dağıtarak, internet sitelerinde, köşelerinde yayınlayarak gençleri şiddete ve terörizme sürüklemek isteyenlerde hiçbir şekilde masum görülemez. Kaos ve kargaşa üretmek amaçlı bu hareketlerin hukuk içersinde mutlaka bir karşılığı bulunmalıdır. Gönlümüz hiçbir sendikayı ve sendikacıyı şiddeti tasvip, tahrik ve teşvik içinde görmeyi istemez. Çünkü bu durum sendikacılığı meşru rotasından çıkaracak, ülkemiz ve sendikacılık adına büyük kayba ve üzüntüye neden olacaktır. Ama en büyük üzüntüyü sendikaları ve yöneticilerini şiddet içine yuvarlanmış, kaostan, anti demokratik ve insani olmayan yol ve yöntemlerden medet umar halde gören üyeleri yaşamaktadır. Eğitim Bir Sen olarak gezi parkı eylemleri boyunca, demokratik hayatın vazgeçilmezi sendikaların demokratik hayatı tasfiye için şiddeti teşvik aracına ve şiddetten beslenen sokak çetelerine dönüştürülmesinden duyduğumuz rahatsızlığı Eskişehir eğitim camiasının açık ara yetkili sendikası olarak Eskişehir kamuoyu ile paylaşıyoruz" açıklamasını yaptı. - ESKİŞEHİR
Son Dakika › Yerel › Eğitim Bir Sen'den Gezi Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?