Erişkin Aşılamasında Toplumun Farkındalığı Düşük"

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği üyesi  Prof. Dr. Esin Şenol, "Erişkin aşılması konusunda hem tıp çevrelerinin hem de toplumun farkındalığı düşük düzeylerdedir" dedi.

Şenol, "Ulusal Erişkin Bağışıklaması Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, düzenlenen sempozyumla Türkiye'de konuyla ilişkili erişkin aşı uygulayıcısı olan hekimlerin farkındalığının artırılmasının hedeflendiğini söyledi.

Erişkinler için çocuklardan farklı olarak zorunlu aşı uygulaması bulunmadığını ifade eden Şenol, şöyle konuştu:

"Ancak kendi farkındalıkları ya da konuyla ilgili hekimlere, farklı nedenlerden başvurduklarında 'yakalama' programı olarak tanımlanan yaklaşımla istenilen hedeflere yaklaşılacaktır. Bu da hekimlere konunun sıkça tekrar edilmesiyle mümkün olabilecektir. Salgınlar ya da ölümler gibi toplumsal korkuyu tetikleyen durumlarda erişkin aşılamasının, tıp dışı alanların özellikle de basının ilgi odağı oldu. Ancak böyle dönemlerde, eksik bilgi ya da magazinsel haberler nedeniyle aşının yan etkileri gibi olumsuzluklar abartılarak öne çıkarılmaktadır. Bu sempozyumun amaçlarından biri de, konunun uygulayıcısı konumundaki hekimlerin konuya bilimsel verilerle sahip çıktığını göstermek, bilgi ve bilimin verileriyle konunun ele alınmasını sağlamaktır."

"Bazı aşılarda hastalık önleme yüzde 90'nın üzerindedir"

Prof. Dr. Şenol, her erişkinin aşılama için (+18 yaş), yaş ve bağışıklık durumu, özel bir riski olup olmadığı gözetilerek irdelenmesi gerektiğini belirterek, "Tüm erişkinlerin, belirli bir aşılama programı gereksinimi olmaksızın her yıl ya da 55 yaş üzerinde mutlak bir kez yaptırması gereken aşılar, influenza (grip) her yıl ve pnömokok aşılarıdır. Diğer aşılar belirli gereksinim ve şemalar halinde uygulanmaktadır. Bazı aşılarda hastalık önleme yüzde 90'nın üzerinde, bazı aşılarda ise yüzde 90'a yakındır. Aşıların koruyuculuğu, kişinin yaşı, bağışıklık sistemiyle ilişkili durumuna da bağlı olarak değişmektedir. Ancak aşı hastalığın gelişimini önlemese bile, hastalığın hafif seyretmesini ve ölümcül sonuçlanmamasını sağlamaktadır" diye konuştu.

" Erişkin Aşı Merkezi yaklaşımı Türkiye'de çok yeni ve az sayıdadır"

Türkiye'de "Erişkin Aşı Merkez"lerine ihtiyaç olduğunu anlatan KLİMİK Derneği üyesi  Prof. Dr. Esin Şenol, konuşmasına şöyle devam etti:

"Erişkin aşılması konusunda hem tıp çevrelerinin hem de toplumun farkındalığı düşük düzeylerdedir. Aşı merkezleri yaklaşımı için merkezi otorite veya bilimsel derneklerin koordinasyon ve başlatıcı motivasyonu gereklidir. Erişkin Aşı Merkezi yaklaşımı Türkiye'de çok yeni ve az sayıdadır. Çünkü bu güçlükleri olan ve çok emek gerektiren uygulama için destek ve teşvik bulunmamaktadır. Bu da başvuran kişi için de başvurulan hekim veya merkez için de tek seferlik yaklaşımın ötesine geçilememesine neden olmaktadır. Bir başka önemli sorunda aşıların ulaşılabilirliğidir. Burada kastedilen bazı aşıların piyasada hiç bulunmaması ve bulunabilen aşıların geri ödeme sorunudur."

"Önleyici tıp her zaman tedavi edici olandan önceliklidir"

Prof. Dr. Esin Şenol, pnömokok hastalıklarının dünyada yılda 1 milyon 600 bin kişinin ölümüne neden olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Grip için, yıldan yıla ve toplumdan toplumda farklılıklar her yıl fazladan ortalama 20-40 bin arası ölüme, 300 bine kadar fazladan hastaneye yatışa yol açmaktadır. Kanada'dan yapılmış bir çalışma, influenza ilişkili ölümlerin özellikle 65 yaş üzerindekilerde yüzde 10 dan fazla ölümcül olabileceğini göstermektedir. Ülkemizde bu istatistikleri bilmiyorum yada bu istatistikler yok diyebilirim. Önleyici tıp her zaman tedavi edici olandan önceliklidir. Dünyayla ilişkili bu rakamlarda aşıların toplumsal sağlık bakımından önemini göstermektedir." - Zonguldak