Haber Uğruna Bazen Hayatlarını Tehlikeye Atıyorlar

Türkiye'nin dört bir yanında görev yapan gazeteciler, görev sırasında çeşitli badireler atlatmalarına rağmen mesleklerini severek sürdürüyor.

Gazeteciler, haber yolculuğunda kimi zaman saldırıya uğruyor, kimi zaman kaza geçiriyor, kimi zaman yabani hayvanlarla karşı karşıya kalıyor.

Bazen yerin metrelerce altındaki kömür ocaklarında, dağların zirvesinde, yabani hayvanlarla dolu ormanlarda haber kovalayan gazeteciler, gerektiğinde hayatlarını riske atıyor.

Haberini yapmak istediği ayının saldırısından 2 metrelik çukura atlayarak kurtulan AA Bartın yurt muhabiri Selim Bostancı da bu gazetecilerden biri.

Kurucaşile ilçesinde köylülerin domuzlar için kurduğu tuzağa takılan ayının haberini yapmak için bölgeye giden Bostancı, iğneyle uyuşturulmaya çalışılırken bir anda kurtularak çevredeki kişilere saldıran ayıdan güçlükle kurtuluşunu korkuyla hatırlıyor.

Selim Bostancı, yaklaşık 2 yıl önce yaşadığı olayı meslek hayatı süresince unutamayacağını belirterek, şunları kaydetti:

"Ayıya 6. uyuşturucu iğne yapılınca iyice yaklaşmıştık. Bu sırada hayvan birden bulunduğu tuzaktan kurtuldu ve üzerimize doğru koşmaya başladı. Ben de arkama bakacak zaman bile bulamadan 'ayı arkamda, bana dokunduğu anda düşeceğim ve beni öldürecek' diye düşünerek kaçtım. Yaklaşık 150-200 metre koştuktan sonra taş dolu bir çukura düştüm. Bir süre çukurdan çıkamadım ve orada ölü taklidi yaptım. Ardından silah sesi duydum ve insanlar 'ayı gitti' diye bağırmaya başladı. Ben yine bir süre çıkamadım. Çukurun başında insanları görünce çıkabildim. Atladığım çukurda kafamı taşa çarparak yaralandım, yüzüm kanlar içindeydi. Aradan 2 yılı aşkın bir zaman geçti ve hala ayının saldırısından kurtulduğuma şükrediyorum. Bu olay gazetecilik yaşamında unutamayacağım en önemli anı olarak kalacak."

Kastamonu'nun Bozkurt ilçesindeki Bozkurt Gündem Gazetesi'nin sahibi Şahin Demir de mesleğe 20 yıl önce başladığını, başından geçen en ilginç olaylardan birinin göreve giderken ayıyla karşılaşması olduğunu söyledi.

Yaklaşık 1 yıl önce Göynük Dağı'nda mahsur kalan kişilerin haberini yapmak için yola çıktıklarını belirten Demir, "İlçeye 30 kilometre uzaklıktaki olay yerine giderken yolda karşımıza aniden ayı çıktı. Hemen durduk, ayının geçmesini bekledik ancak hayvan iki ayağının üzerine kalktı. Arabamızı devirecek sandık, gerçekten çok korktuk. Ayı yanımızdan gidince rahatladık" dedi.

Öte yandan, AA Zonguldak muhabiri Ferdi Akıllı, 17 Mayıs 2010'da 30 madencinin hayatını kaybettiği Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağının eksi 540 koduna ilk giren gazeteci olduğunu söyledi.

Patlamanın izleri henüz silinmeden girdikleri maden ocağında tehlikeye rağmen görev yaptıklarını ifade eden Akıllı, şunları kaydetti:

"Su birikintilerinin oluşturduğu küçük göletlerin yanı sıra tavandan düşen malzemeler ile taş ve toprak parçalarının hakim olduğu zeminde güçlükle yürüdük. Patlamayla kömür vagonlarının geçtiği eğilen raylar, raydan çıkarak devrilen vagonlar, madencilerin parçalanmış baret ve çizmeleri beni çok ürküttü. Patlamanın şiddetini ve olay anında yaşananların dehşetini bir kez daha yaşadık. Kurtarma ekiplerinin indirdiği ceset torbaları, sedyeler ile madencilere ait gaz maskeleri ve kazmaları gözlemledik. Yetkililer sürekli gazı ölçerek önlem alsa da yerin altında insanlar beklenmedik tehlikelerle karşılaşabiliyor. Her an yeni bir patlama olabileceği korkusunu yaşadım. Böyle acı bir olayın ardından patlamanın meydana geldiği ocağa inmek, meslek hayatımda aldığım önemli risklerden biriydi."

- KASTAMONU