Kamer Vakfı Hakkari Şubesi Başkanı Zozan Selimoğlu, "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü" nedeniyle bir açıklama yaptı.
Kadına yönelik şiddet tüm sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik, yasal sorunlarla ilişkili bir sistem sorunu olduğunu belirten Zozan Selimoğlu, cinsiyetçi sistemin yıllardan bu yana kadınları ikincilleştirmenin bin bir türlü yolunu geliştirdiğini söyledi. Şiddetin farklı alanlarda, farklı yöntemlerle uygulanıyor olsa da aynı sistem tarafından beslenmekte olduğunu ifade eden Selimoğlu, bu nedenle şiddetin belli bir alanda, belli bir yöntemle uygulananına karşı çıkıp diğer bir alanda başka bir yöntemle uygulananını desteklemenin mümkün olmadığını söyledi. Selimoğlu, "Kamer Vakfı şiddeti, nerede, nasıl, kim tarafından uygulandığına bakmaksızın reddetmiştir çünkü sokakta, dağda, okulda, gözaltında yaşanan şiddet bitmedikçe, yani şiddet ile biçimlenen kültür değişmedikçe kadına yönelik şiddet de bitmez. Kadına yönelik şiddet sürdükçe de barışı inşa etmek mümkün değildir. 1984 yılından bu yana çatışma sürecinin sona ermesi için süren çabalar nedeniyle '8 Mart Dünya Kadınlar Günü' için yazacağımız basın bildirisini bu süreç ile ilgili düşünce ve beklentilerimizi paylaşmak için kullanmak istedik. Silahların susması için devam etmekte olan süreci desteklediğimizi, harcanan çabaları kıymetli bulduğumuzu belirtmek istiyoruz. Süreci baltalayacak ırkçı, ötekileştiren, şiddet içeren üslup ve yaklaşımlardan vazgeçilmelidir. Bu süreci baltalamaya yönelik her türlü yaklaşım vicdanlarda mahkum olacak evlat acısıyla kıvranan anaların gözyaşlarında boğulacaktır" dedi.
"SAVAŞ, ÖLMEK VE ÖLDÜRMEK DEMEKTİR"
Savaşta kazanılan tarafın olmadığını vurgulayan Selimoğlu," Savaşta kazananı yoktur, olmayacaktır. ya hayatınızı kaybedersiniz veya elinize kan bulaşır.
Silahların susması barış sürecinin önünü açacak ilk önemli adım olacaktır. Barış süreci silahlar sustuktan sonra, herkesin özgürce konuşabildiği bir ortamda örgütlenebilir.
Herkesin kimliğini hafifleterek, gönlünü açarak bu sürece destek vermesi gerektiğini; gerçek barışın, kadın kuruluşlarının da dahil olduğu süreçlerde inşa edilebileceğini; kadın kuruluşlarının barış sürecinin önemli aktörleri olması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye'nin demokratikleşme süreci olacak bu süreçte ilk hedef yeni sivil bir anayasa hazırlamaktır. Yeni anayasa çalışmaları herkesin kendine yer bulabileceği bir yurttaşlık tanımıyla, bugüne kadar imzalanmış uluslararası sözleşmeler dikkate alınarak hazırlanmalıdır. Yeniden yeşeren umutlar boşa çıkmamalıdır" şeklinde konuştu. - HAKKARİ
Son Dakika › Yerel › Hakkari Kamer'den 8 Mart Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?