İsrail'in Türkiye'den Özür Dilemesi

AK Parti Düzce Milletvekili İbrahim Korkmaz, Mavi Marmara saldırısıyla ilgili tazminat konusunu ele almak üzere İsrail'den Türkiye'ye heyet gönderilmesine ilişkin, " Gazze'ye yapılan abluka kalkmadığı müddetçe İsrail, bütün dünyanın maddiyatını buraya yığsa bu, bizim açımızdan çözüm değildir" dedi.

Saldırı anında gemide bulunan Korkmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, rutin görüşmelerin bugün itibarıyla başladığını belirterek, Dışişleri Bakanlığının kontrolünde gerçekleştirilen toplantıya saldırının mağdurları ile şehit ailelerinin katılmadığını söyledi.

Korkmaz, İsrail aleyhine uluslararası mahkemelerde tazminat davası açıldığını anımsatarak, "Bu durum tazminat davalarını ne kadar etkiler, ne kadar etkilemez' bu daha çok katılımcılarla alakalı. Bu, kurulun karar vereceği bir şey değil. İki devlet bir araya gelmiş, bir şekilde komisyon oluşturmuş, çalışıyorlar" diye konuştu.

Mağdurların davalarını geri çekip çekmeyecekleri hususunda belirsizliğin devam ettiğini aktaran Korkmaz, şunları söyledi:

"Her şeyden önce bu insanların onurlarının korunması lazım. Direnişçilerin onurları hiçbir şekilde pazarlık konusu edilecek bir olay değil ama sonuçta bu tür işlerde bir tazminat da ödenir. Bu da uluslararası ve normal hukukun bir gereğidir. Bu, kritik bir eşik. Bu kritik eşik nasıl aşılacak- Doğrusu bunu ben de merak ediyorum."

-"İsrail, mutlaka cezalandırılmalı"-

Korkmaz, mağdurların İsrail'in vereceği paraya ihtiyacı olmadığını vurgulayarak, önceliklerinin tazminat olmadığını ancak İsrail'in maddi manevi cezalandırılması gerektiğini anlattı.

Kanın Gazze'ye yapılan ablukanın kaldırılması için döküldüğünü ifade eden Korkmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu abluka kalkmadığı müddetçe İsrail, bütün dünyanın maddiyatını buraya yığsa bu, bizim açımızdan çözüm değildir. Bu işin birinci olmazsa olmaz şartı, İsrail hiçbir şart öne sürmeksizin muhakkak ve muhakkak bu ablukayı kaldırmak zorundadır.

Ablukayı kaldırmadığı müddetçe İsrail ne kadar para verirse versin, ne kadar paraya razı olursa olsun, hiçbir şekilde bunun kabul görmesi söz konusu değildir. Devlet, kendi açısından dilediğini yapar fakat bizim de kişisel haklarımız var ve bu hakları arama hakkına sahibiz." - DÜZCE