Kardeşliğin Çimentosu İslamiyet'tir"

ABDULLAH DOĞAN - Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Hasan Kamil Yılmaz, son günlerde yaşanan terör saldırılarına ve tepki eylemlerine ilişkin, "Bu topraklarda bin yıldır, Malazgirt'ten beri Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle bir çimento var. O da İslamiyet'tir" dedi.

Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üzerinde kara bulutların dolaştığını söyledi. Terör örgütü PKK'nın son zamanlarda ciddi olaylar gerçekleştirdiğine dikkati çeken Yılmaz, "cinayet şebekesi"nin hain eylemleri sonucu vatan evlatlarının şehit düştüğünü ifade etti.

Yılmaz, yaşananlar karşısında milletçe büyük üzüntü duyduklarına işaret ederek, şöyle konuştu:

"Bu haberler yüreğimizi dağlıyor. Vatan evlatlarının böyle hunharca şehit edilmesi ülkemizin ve milletimizin sabrını zorlamaktadır. Bu topraklarda bin yıldır, Malazgirt'ten beri Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle bir çimento var. O da İslamiyet'tir. İnsanlar kız alıp vermişler, birlikte yaşamış, akraba olmuşlar. Aynı camide saf tutmuş, birlikte omuz omuza vererek savaşmışlar. Böylesine tarihi birlikteliğimizi kıskanan dış mihraklar ve onun yerli işbirlikçileri bunun husumete dönüşmesi için çalışıyor. Bundan dolayı 30 yılı aşkın süredir terörü ülke gündeminde canlı tutmaktadırlar. İnsanlarımızı ayrı tutmaya çalışmaktadırlar."

"En kötüsü etnik yapı kaynaklı husumet"

Türkiye Cumhuriyeti'nin güçlü olduğuna, hükümetin terör örgütünün haince planlanan saldırılarına boyun eğmediğine vurgu yapan Yılmaz, terör saldırılarına ülke genelinde gösterilen tepkilerin ölçülü şekilde yapılmasını istedi.

Yılmaz, yaşanan olayların birçok olumsuz neticelere gebe olduğuna değinerek, "En kötüsü de etnik yapıdan dolayı bir husumetin doğmasıdır. Son olaylar bunu göstermektedir. İstanbul, Rize, Trabzon, Ankara ve Antalya gibi bazı illerimizde, 'şu plakalı araç, şu ilin aracı' diyerek insanların saldırmaya başlamış olması gerçekten büyük bir tehlikedir" ifadelerini kullandı.

Diyanet, 500'e yakın "mele" ile toplantı yapacak

Yılmaz, Ülke üzerinde planlanan kötü senaryonun gerçekleşmemesi için aklıselim devlet yöneticileri ile toplum ve kanaat önderlerine önemli görevler düştüğünü anlattı. Yılmaz, bu kapsamda Doğu ve Güneydoğu'da yerel imkanlarla kurulan medreselerde eğitim alan, din hizmetini geçmiş yıllarda fahri olarak yürüten ve Diyanet İşleri Başkanlığının bünyesine alınmalarıyla bölgelerinde daha etkin hizmet vermeye başlayan "mele"lerin etkin rol üstleneceğini kaydetti.

"Teenni, temkin ve vakarla kardeşliğimizi, dostluğumuzu sürdürdüğümüzü bütün dünyaya göstermeliyiz" diyen Yılmaz, şunları söyledi:

"Amaçları Türklerle Kürtler arasında bir husumet oluşturmak. İnsanlara, cinayet ve terör mensuplarının yapmak istediklerinin bu olduğunu anlatarak asla buna alet olunmaması gerektiğini söylemeliyiz. Buna fırsat vermemek için çalışmamız gerekiyor. Bu konuda teşkilat olarak üstlenmemiz gereken bir sorumluluk var. 20 gün önce o bölgedeki il müftülerimizi topladık. 'Neler yapılabilir' diye istişare yaptık ve onlara birtakım tavsiyelerde bulunduk. Önümüzdeki günlerde başkanlığımızca görevlendirilen 500'e yakın 'mele'yi Afyonkarahisar'da toplayacağız. Bu toplantıda onlarla yapmaları gerekenler, şikayet ve beklentilerle ilgili görüşlerimizi paylaşacağız. Yaşanan bu süreci anlatacağız. Toplumun kaynaşması ve din harcının birleştiriciliğini kullanmak adına görüş alışverişinde bulunacağız."