Soma'daki maden faciasına ilişkin davanın 33. oturumu sona erdi. Duruşmaya cuma gününe kadar ara verildi.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, öğle arasının ardından, hayatını kaybeden madenci yakınlarının anlatımıyla devam edildi.
Kazada yaşamını yitiren emniyet başmühendisi Mehmet Efe'nin eşi Meliha Efe, kocasının sanıklarca zaman zaman suçlandığını belirterek, şunları söyledi:
"Sorun olduğunda ulaştığı işletme müdürü Akın Çelik'ten aldığı talimatlar doğrultusunda hareket ediyordu. Elinden gelenin fazlasını yaptığına inanıyorum. Eşim kurtulabilirdi ama ne beni ne hayatını düşündü, sadece işçilerini düşündü. Olayın ardından çok sayıda kişi yanıma gelip, yakınının kurtulmasını sağladığı için teşekkür etti. Eşimi çok seviyorum, gurur duyuyorum, yine aynısı olsa yine canını verirdi. Eşim ocaktan çıkabilseydi, bu kadar işçinin öldüğünü görmüş olsaydı yine ölürdü."
Hidayet Tokgöz de elektrik ustası eşi Ferhat'ın çalıştığı son dönemlerde vücudunda sıcaklık kaynaklı kızarıklıkların arttığını, yorgunluktan çocuğuna dahi vakit ayıramaz hale geldiğini aktardı.
Ana sınıfı öğretmeni olduğuna değinen Tokgöz, " Öğretmenler Günü'nde bir öğrencim, bir gözü yaşlı halde beni resmetti. İlaç kullanıyorum diye çocuklarını bana vermek istemeyenler var. Sadece eşlerimizi değil, hayatlarımızı da kaybettik" diye konuştu.
Seher Duman da oğlu İbrahim'in çocuğunun doğum gününü kutlayamadan öldüğünü kaydederek, "Sanıklar, çocuklarını görememekten şikayet ediyor. Biz ne yapalım? Allah düşmanıma da bunlara da evlat acısı vermesin" ifadelerini kullandı.
"Fakir olabiliriz ama terbiyesiz değiliz"
Mahkeme başkanı Aytaç Ballı'nın konuşması öncesi sanıklara hakaret edemeyeceğini hatırlatması üzerine "Fakir, düşkün olabiliriz ama terbiyesiz değiliz" diyen Elmas Kaya da şunları söyledi:
"Bu kadar kişinin canını yaktılar da mutlu oldular mı, huzur buldular mı? Kaçını öldürdüler kaçını öksüz bıraktılar. Bunların hırsı, bizim çocuklarımızı bitirdi. Bir para hırsı gelmiş üzerilerine, bunca malı mülkü nereye götürecekler? Oğluma tokat attı diye eşimi terk ettim ama bunlardan kurtaramadım."
"Avukatlar para teklif etti"
Eşini kaybeden Duygu Çolak da olayın ardından gelip "Dulsun. Dava belki 7-8 yıl sürecek. Neyle geçineceksiniz?" diyerek para teklif ettiğini iddia ettiği şirketin avukatlarını, "Sadece eşimi geri getirin" sözüyle geri çevirdiğini aktardı.
Eşini kaybeden Naciye Kaya da Soma Kömürleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın avukatının "Tutuklu sanıklardan Can Gürkan'dan değil, diğerlerinden şikayetçi olun, ne isterseniz veririz" dediğini öne sürdü.
Bayram Şevik de idare edenlerin, ocağın kötü durumda olduğunu bildiğini savundu.
Bayram Şahin de oğlu Halil'in, "Maden çok sıcak. Üretim için çok zorluyorlar. Bir gün bize bir şey olursa Akın Çelik ve İsmail Adalı'dan hesabını sorun" dediğini kaydetti.
Eşini kaybeden Nursel Kocabaş da "Sadece 301 maden şehidi için değil, gelecek nesiller için de suçlu kimse cezasını çeksin" ifadesini kullandı.
Babasını kaybeden Nagihan Yılmaz ise "Bir vardiya nasıl öldürülür, bunu tüm Türkiye'ye ve dünyaya gösterdiler" dedi.
Güler Kurt da üretim baskısı iddiasını, yaşamını yitiren eşi Emin'in, "Evde 'Haydi' kelimesinin kullanılmasını istemiyorum" sözleriyle destekledi.
Kendisini, "Eşimi niye madene gönderdim" diye suçladığını belirten Kurt, "Can Gürkan, kendisini suçsuz olduğuna nasıl inandırabiliyor, anlayamıyorum" görüşünü dile getirdi.
Eşini kaybeden Meltem Malkoç ise banka kredisini çektiği bilinen işçilere, daha fazla baskı yapıldığını ileri sürdü.
Dinlenen diğer 12 kişi de yakınlarının, son 1,5 aydır işlerinin yoğunlaşmasından, yorgunluktan ve sıcaklığın çok artmasından şikayet ettiklerini dile getirerek, sanıklar dışındaki sorumlu kamu görevlilerinin de yargılanmasını talep etti.
Mahkeme salonundakiler, hayatını kaybeden madenci yakınlarının anlatımlarını, gözyaşlarıyla dinledi.
Mahkeme başkanı Aytaç Ballı, duruşmaya cuma gününe kadar ara verdi.
Olay
Manisa'nın Soma ilçesi Eynez mevkisinde Soma Kömürleri AŞ tarafından işletilen ocakta 13 Mayıs 2014'te saat 15.00 sıralarında başlayan yangında, 420 metre derinlikte ve 3,5 kilometre uzunluğundaki galeriler dumanla dolmuş, faciada 301 madenci hayatını kaybetmiş, 162 işçi sağ kurtarılmıştı.
Olayla ilgili soruşturma sonucunda açılan davada tutuklu 8 sanık, "olası kastla öldürme" suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan da 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istemiyle yargılanıyor.
Tutuksuz 38 sanık hakkında ise "taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis isteniyor. Bunlardan 25'i hakkında da bu suçları "bilinçli taksirle" işledikleri gerekçesiyle aynı aralıktaki ceza süresinin, üçte birden yarısına kadar artırılarak uygulanması talep ediliyor.
Son Dakika › Yerel › Soma'daki Maden Faciası Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?