Taksim Gezi Parkı'ndaki Olaylar

Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Taksim Gezi Parkı'nda başlayan olaylara ilişkin, "Birileri ülkeyi bu istikrarlı ortamdan çıkarıp, kaosa sürüklemek istiyor. Bu oyuna gelmemek gerekiyor" dedi.

Prof. Dr. Şeker, Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) ve Büyükşehir Belediyesi tarafından 17-18 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilen Uluslararası Dini Araştırmalar ve Küresel Barış Sempozyumu'nun sonuç raporunun açıklandığı programda, son günlerde yaşanan protesto olaylarını değerlendirdi.

Türkiye'nin yakaladığı büyüme ivmesi ve ortaya konulan başarılı projeler sürerken, birilerilerinin ülkeyi bu istikrarlı ortamdan çıkarıp, kaosa sürüklemek istediğini anlatan Şeker, şunları kaydetti:

"Bu oyuna gelmemek gerekiyor. Geçmiş deneyimlerimiz bu oyunları kuranların, tezgahları yapanların, daha çoğunlukla öğrencileri ve özellikle de gençleri kullandığı hep bir vakadır. Delikanlıları, kültürel olarak yetişmekte olan, sağdan soldan duyumlarla çok hızlı tepkiler verebilen heyecanlı arkadaşları istismar ettikleri bilinen bir gerçektir. O yüzden biz bu konuda itidalli, sağduyulu ve yine sağlam bilgi kaynaklarından gelen haberlerle hareket edilmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum. Bu anlamda Türkiye'nin süreci sağlıklı atlatabilmesi için aklı selimin galip gelmesi gerekiyor. Bu konuda herkese büyük görevler düşüyor."

TIMCI Genel Başkanı Ecevit Öksüz ise son bir haftadır yaşananların, ülkenin bir yerine yapı inşa edilmesinden çok farklı anlamlarının olduğunu söyledi. Öksüz, şöyle devam etti:

"Bir STK olarak öncelikle ifade etmem gereken şudur. Bizler sivilleşmeyi içimize sindirmemiz lazım. Sivilleşmeyi içimize sindirmeden kesinlikle hiçbir alanda sivil hareket edemeyiz ve kendi değerlerimizle birlikte yol alamayız. Diğer taraftan hepimizin aynı geminin içinde yaşadığı gerçeğini kabul etmemiz gerekiyor. Türkiye eğer bugün eksen olarak farklı noktalara kayacak olursa, Türkiye dünyada itibarsızlaştırılacak olursa… Hepimiz biliyoruz ki yurt dışına çıktığımızda Türk pasaportuyla çıkıyoruz. Türkiye'yi dünyada itibarsızlaştırmaya çalışanların antidemokratik bir ülke görüntüsü vermeye çalışanların da dünyada farklı ülkelere çıktığında bu pasaportu taşıdığını unutmamaları gerektiğine inanıyorum. Buradan hareketle biz millet olarak, siyasi erkin, hükümetin veya farklı boyutlardaki erk sahiplerinin hizmetlerini veya faaliyetlerini beğenmeyebiliriz. Burada önemli olan beğenmemekle birlikte, doğru tepkiyi, doğru şekilde ve doğru zeminde verebilmeliyiz. Bu anlamda bizim yıllarca millet olarak reaksiyonel tarzla bugünlere gelmemizin büyük etkisi olduğunu düşünüyoruz.

Doğru tepki verebilmeyi öğrenmemiz gerekir. Tepkimizde gerek muhatabımızı gerek kendi yanımızdaki gönüldaşlarımızı gerekse ülkemizi ülkemizi yıpratmamayı da öğrenmemiz gerekiyor. Hiçbir zaman imhadan, yıkmadan, yakmadan tarafa değil, inşadan, yapmadan, geliştirmeden tarafa olmamız gerekir."

Sempozlumun sonuç bildirgesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Öksüz, "Uluslararası arenada bazı kesimler Müslümanları potansiyel terörist ve suçlu olarak göstermeye çalışıyor. Sempozyum, bu ve pek çok konuda faydalı olmuştur. - Konya