Manisa'nın Soma ilçesinde yaşanan maden faciası tüm Türkiye'nin gündeminde. Bir tarafta hayatını kaybedenler için hatimler indirilip, dua edilirken diğer tarafta yaşanan olayda ihmal olup olmadığı tartışılan bir diğer konu. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şanlıurfa İl Koordinasyon Kurulu da olayda hayatını kaybeden 284 maden işçisi için bir basın açıklaması yaptı. Hayatını kaybeden işçiler için yapılan saygı duruşundan sonra basın açıklamasını yapan TMMOB Şanlıurfa İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Ruken Okyay Çiçek, "Soma'da 300'e yakın maden isçisinin ölümü ve 100'e yakın insanın yaralanmasıyla sonuçlanan bu elim olayda TMMOB Şanlıurfa İl Koordinasyon Kurulu olarak vefat eden işçilerimizin aileleri şahsında tüm halkımıza başsağlığı diliyor, yaralı kurtulan maden isçisi kardeşlerimize geçmiş olsun diyoruz" dedi.
TAŞERON VE ÖZELLEŞTİRME POLİTİKALARI
Olayın yasal ve teknik boyutlarının araştırılması için yetkilileri sorumlu olmaya çağıran Çiçek, taşeron ve özelleştirme politikalarını eleştirdi. Çiçek, "Bizler biliyoruz ki madencilik sektörü başta TMMOB ve işçi sendikaları olmak üzere alınmayan tedbirlerden dolayı yaşanabilecek tehlikeleri sıklıkla dile getirilen bir sektördür.Türkiye işçi sınıfının iş cinayetlerine, güvencesiz çalıştırmaya karşı sabrı kalmamıştır.Çünkü biz biliyoruz ki bu katliam 'kaza' ile olmamıştır. Ve yine çok iyi biliyoruz ki, önceki cinayetlerde olduğu gibi işçi kardeşlerimizin ölümü kader değildir, özelleştirme ve taşeronlaştırma politikalarınınhayata geçirilmesi Soma'da yaşananların başlıca sebebidir" dedi.
'İŞ KAZALARI ARTTI'
Kamu eliyle üretimin yapıldığı madenlerin özel sektöre devredildikten sonra iş kazalarında artışların yaşandığına dikkati çeken Çiçek, 2002 yılından 2011 yılına kadar kömür madenlerindeki iş kazalarının yüzde 40 artış gösterdiğini kaydetti. Çiçek, "Bunun nedeni özelleştirmedir, taşeronlaştırmadır, maliyetleri düşürmek için işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin savsaklanmasıdır, TTK bünyesinde çalışan işçi sayısının üçte bir oranında azaltılmasıdır.Bu dönüşüm sayesinde Soma'da katliamın yaşandığı işletmenin patronun övündüğü rakamlar ortaya çıkmış, kömürün tonunun maliyetini 130 dolardan 23 dolara düşmüştür. Bunun tasarrufun bedeli de yüzlerce işçinin ölümüyle ödenmiştir" diye ifade etti.
'ÖLÜMLÜ KAZALARDA TÜRKİYE AVRUPA BİRİNCİSİ'
"Özelleştirme ve taşeronlaştırma politikaları sonrası Türkiye ölümlü maden kazalarında Avrupa'da birinci sıraya yükselmiştir" diyen Çiçek,"Dünyada bu alanda ilk üç sırada yer alan Türkiye maalesef bu sene birinciliği kimseye kaptırmayacaktır.Tüm bu gerçeklere rağmen, Soma'daki iş cinayetlerinin araştırılması için 6 ay önce verilen bir önergeyi ısrarla gündeme almaması, alınınca da reddedilmesi hazindir. Bu önergeyi 2 hafta önce reddedenler Soma'da ölenler için TBMM'de saygı duruşunda bulunmuşlardır.Daha da acı tarafı, yazılı olarak herkesin bulabileceği bu önergenin Soma ile ilgili olmadığının söylenmiş olmasıdır" diye konuştu.
'HİÇBİR KURUMSAL ÖNLEM ALINMAMIŞTIR'
Soma'da bu tür iş kazalarından kurtarılan işçilerin tedavisine dönük devlet tarafından yapılmış özel bir sağlık biriminin kurulmasını isteyen Çiçek, bu durumlara karşı hiçbir kurumsal önlemin alınmadığını belirtti. Çiçek, "İşçi sayısının bile belli olmadığı, kaçak işçi çalıştırıldığı iddialarının olduğu madenle ilgili 'mevzuata aykırı durum' olmadığını açıklayan Çalışma Bakanlığı, basitçe bir 'gaf' yapmamış, fiilen o görevin gereğini yapmayacağını ilan etmiştir. 'Bu mesleğin fıtratında ölüm vardır' demek yeni katliamları meşrulaştırmaktır. 'Hedef 2023' diye yola çıkanların 1862'deki bir kazayı örnek göstererek 'Bu işin fıtratında var' demeleri kar hedeflerinde gelecekteki büyümeyi, can güvenliğindeki hedefin ise geçmişten beteri olacağının göstergesi midir? Bu ülkenin 70 milyon insanı, teknoloji bu kadar gelişirken insana değil ölüme yatırım yapan bir anlayışı hak etmemektedir" dedi.
İNSANCA YAŞAM İÇİN MÜCADELE
Soma'da yaşananların tekrarlanmaması için güvenceli iş ve insanca yaşam hakkı için mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Çiçek taleplerini sıralayarak konuşmasını bitirdi. Çiçek, "Yitirdiğimiz işçilerden bize kalan sadece acı değil böylesi katliamların yaşanmaması için mücadele görevleridir. "Kader", "fıtrat" diyerek sorumluluklarını unutturmaya çalışanlara ilan elliyoruz ki unutmayacak, güvenceli iş ve insanca yaşam hakkımız için mücadeleyi büyüteceğiz.
Taleplerimiz karşılanmadığı müddetçe yetkililer yeni katliamlarını da sorumluluğunu üstlenecektir:İş cinayetlerinin artışına neden olan taşeron çalıştırma derhal yasaklamalıdır.
Özelleştirildikten sonra seri cinayetlerle gündeme gelen tüm madenler derhal yeniden kamulaştırmalıdır.
İşçi sağlığı ve iş güvenliğini piyasaya devreden iş güvenliği yasası kaldırılmalı, tüm denetim yetkisi emek ve meslek örgütlerine verilmelidir.
Başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakam ile Enerji ve Sanayi Bakanı olmak üzere hükümet yetkilileri sorumlulukları altında olan bu vahim olayın gereğini uygulamalıdır" şeklinde konuştu.
(Kaynak: Gazeteipekyol)
Son Dakika › Yerel › TMMOB: Ölümler Kaza Değil, Cinayettir - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?