Tü Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı, Kuduz Hastalığına Dikkat Çekti

Trakya Üniversitesi (T.Ü.) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Tansel Bozkurt, 28 Eylül Dünya Kuduz Günü dolayısıyla bilgilendirme toplantısı düzenledi.

T.Ü. Başhekimlik toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıda Prof. Dr. Bozkurt, kuduzun hem insan hem de hayvanlar açısından ölümcül bir hastalık olduğunu söyledi. Herhangi bir ısırılma anı ile karşılaşıldığında ısırılan bölgenin vakit kaybetmeden su ve sabunla yıkanması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Bozkurt, Türkiye'deki ısırılmaların yüzde 74'ünün köpeklerden olduğunu dile getirerek Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 28 Eylül'ü 'Dünya Kuduz Günü' olarak ilan ettiğini belirtti.

Kuduzun, hayvanlardan insana bulaşan, beyin ve omuriliğini etkilediği için ölümle sonuçlanan virüs kaynaklı bir hastalık olduğunu ifade eden Prof.Dr. Bozkurt, "Çoğunlukla Asya, Afrika'da olmak üzere her yıl 55 bin'den fazla insan ölmektedir. Vakaların yüzde 40'ı, 15 yaşın altındaki çocuklardır. Türkiye'de ise Sağlık Bakanlığı'na yılda yaklaşık 150 bin kuduz şüpheli temas vakası bildirimi yapılmaktadır. Bildirilen bu olguların çoğunluğu da kuduz korumasına alınmaktadır. Ancak bazı yıllar 1 veya 2 kuduz vakasına bağlı ölüm görülmektedir. Tilki, kurt, çakal, rakun, yarasa, maymun gibi yabani memeliler ile köpek, kedi, inek, koyun, keçi ve eşek gibi evcil memeli hayvanlarda görülmektedir. İnsanlara enfekte hayvanların ısırması ile bulaşır. Ayrıca, tırmalama, çizilme yoluyla bütünlüğü bozulmuş deri veya mukozaya, hayvanın salyasının temasıyla da bulaşabilir. Hastalığa ilişkin belirtiler görülmeye başladığında, kuduz hem insanlar hem de hayvanlar için ölümcüldür" dedi.

Kuduzun insanlarda iştahsızlık, kırgınlık, yorgunluk, ateş gibi belirtileri olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Bozkurt, "Hastaların yaklaşık yarısında ısırık bölgesinde ağrı ve his kaybı olur. Daha sonra huzursuzluk, aşırı korku hali, saldırganlık, uykusuzluk, psikiyatrik bozukluklar, sara krizleri, tuhaf davranışlar, hızlı ve sık nefes alıp verme, salya artışı görülebilir. Işık gibi görsel uyarıların bu atakları başlatabilmesi kişilerde ışıktan korkmaya neden olmaktadır. Su içerken boğaz kaslarının kasılması nedeniyle kişide tıkanma, boğulma hissi ortaya çıkmakta ve bu nedenle hastalarda sudan korkma durumu gelişmektedir. Ataklar arasındaki dönemde hastanın bilinci yerindedir. Nörolojik belirtilerden 4 -10 gün sonra koma hali gelişir ve sonunda hasta yaşamını kaybeder. Kişiler evcil veya yabani memeli hayvan tarafından ısıtıldığında ya da tırmalandığında yara yeri hemen bol su ve sabunla en az 15 dakika süre ile yıkanmalıdır. Çok basit gibi görülen bu uygulamanın özellikle yüzeysel yaralarda riski yüzde 90 oranında azalttığı saptanmıştır. Daha sonra sağlık kuruluşlarına başvurularak kuduz aşısı yaptırılmalıdır" ifadelerini kaydetti. - EDİRNE