MEHMET BAYER - Tarihlerinde yüzlerce yıldır kültürel ve sosyal etkileşim içinde bulunan Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkiler, Çanakkale Savaşları'nın ardından 1936 yılında farklı bir boyut kazandı. Türkiye ve Mısır gençliği arasında önemli bir temas noktası olarak nitelendirilen gelişme kapsamında, 100 Mısırlı üniversite öğrencisi, Çanakkale'yi ziyaret etti.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Osmanlı hakimiyetine 1517'de giren Mısır, 1882'de İngiltere tarafından işgal edildi.
Mısır'ı tekrar ele geçirmek amacıyla büyük mücadele veren Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı'nda tarihe "Kanal Harekatı" olarak geçen muharebelerde başarılı olamadı. Bu nedenle Mısır, savaş ve sonrasında on binlerce Türk esirinin acılar çektiği İngiliz esir kamplarıyla toplumun belleğinde yer edindi.
İngiltere'den bağımsızlığını 1922'de kazanan Mısır'da buna rağmen bazı İngiliz birlikleri kaldı. Bu askerler, 1950'li yıllara kadar Süveyş Kanalı'ndaki işgali sürdürdü.
Türkiye ile Mısır arasında ilk diplomatik ilişkiler, Lozan Antlaşmasından sonra kuruldu. Mısır'ın Türkiye Cumhuriyeti nezdindeki ilk elçisi, Kahire Valisi Muhammed Heddaya Paşa oldu. Onun 19 Şubat 1925'te "fevkalade murahhas (temsilci) ve orta elçi" sıfatıyla atanması üzerine Türkiye de Muhittin (Akyüz) Paşa'yı, yaklaşık bir yıl sonra Türkiye'nin Mısır Büyükelçisi olarak Kahire'ye yolladı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümünde görevli öğretim elemanı Barış Borlat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her ne kadar karşılıklı elçiler atanmış olsa da Türkiye ile Mısır arasındaki diplomatik ilişkilerin beklendiği gibi düzgün yürümediğini söyledi.
Türkiye için bunun temel nedeninin, cumhuriyetin ilanıyla gerçekleştirilen devrimlere Mısır yetkililerinin sıcak bakmaması olduğunu belirten Borlat, "Mısır, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, Kral Fuad'ın doğum gününü kutlamamasını gerekçe göstererek cumhuriyetin ilanının yıl dönümü dolayısıyla Türk büyükelçisinin 1928'de Kahire'de verdiği resepsiyona Mısırlı yetkililerinin katılmasını yasakladı. 1934'e kadar inişli çıkışlı devam eden ilişkilerde, o yıl başlayan İtalyan tehdidi nedeniyle iki ülke birbirine yakınlaştı" dedi.
"Mısırlı gençlerin Türkiye ziyaretini AA muhabiri organize etti"
Söz konusu yakınlaşmanın kültürel ilişkilere de yansıdığını ve aynı yıl akademisyen ile öğrencilerden oluşan 100 kişilik Mısır kafilesinin, Türkiye'yi ziyaret etmesiyle perçinlendiğini dile getiren Borlat, bu ziyareti, Anadolu Ajansı'nın (AA) Kahire muhabiri Abdullah Bey'in organize ettiğini anlattı.
Borlat, 1936'nın nisan ayında Mısırlı yetkililerle görüşen Abdullah Bey'in, böyle bir ziyaretin iki ülkenin kamuoyundaki olumsuz görüşlerin giderilmesini sağlayacağını söylediğini aktarıp, şöyle devam etti:
"Bu girişimi, İstanbul Belediyesi, Turing Kulübü ile İstanbul Üniversitesi de destekliyordu. Mısırlı üniversite gençlerinin Türkiye'yi ziyaret edeceği haberleri, Mısır gazetelerinde yer almaya başladığında, Mısır resmi makamları da bu ziyaretten çok memnun olacaklarını açıkladı. Ayrıca Mısır gazeteleri, Türkiye'deki devrimler ve Cumhuriyet yönetimi hakkında güzel yazılar yazmaya başladı. Bu gelişmeler üzerine Mısır Başbakanı Nahhas Paşa, Türkiye'yi ziyaret edecek Mısırlı gençler ve öğretim üyeleriyle 9 Temmuz 1936'da Ayan Meclisi Salonu'nda görüşüp, bu geziden azami şekilde istifade etmelerini tavsiye etti. Nahhas Paşa, bu ziyareti organize eden Abdullah Bey'e hem hükümeti hem de kendisi adına teşekkür etti."
"Mısırlı gençleri taşıyan vapur, Çanakkale önlerine geldi"
Barış Borlat, seyahat planına göre, Mısırlı gençleri taşıyan Romanya bandıralı "Dacia" adlı vapurun, 11 Temmuz 1936'da Mısır'dan hareket edip 16 Temmuz sabahı Çanakkale önlerine geldiğini ve vapurdakilerin burada yarım saat bekleyip, Çanakkale şehitlerini andığını bildirdi.
Kafilenin başkanlığını, Prof. Dr. Ömer Zeki Bey'in yaptığı bilgisini veren Borlat, şunları kaydetti:
"Dacia vapuru, 16 Temmuz 1936 günü saat 07.30'da Çanakkale önlerine geldi. Çanakkale Emniyet Müdürü Sait Bey ve Belediye Başkanı Osman Gürel, vapura çıkarak Mısırlı gençlere ve hocalara 'hoş geldiniz' dedi. İki Mısırlı profesör, Türk-Mısır dostluğunu vurgulayan konuşma yaptı. İkisi de konuşmalarını, 'Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk, yaşasın hür ve müstakil Türkiye' temennisiyle bitirdi. Gürel'in konuşmasının ardından, kafile başkanı Zeki Bey ile Mısırlı gazetecilerden Muhittin Vasıf Bey, Türklerin Çanakkale'de gösterdikleri kahramanlığı anlatan şiir okudu, ardından da Anafartalar ve Arıburnu muharebeleri hakkında düşüncelerini dile getirdi. Ömer Zeki Bey'in konuşmasından sonra Mısırlı bir profesör tarafından Çanakkale şehitleri için Mısır'dan getirilen çelenk, denize atıldı."
Çanakkale ziyaretinin ardından heyetin İstanbul, Ankara ve Bursa'yı da gezdiğini, Muhittin Vasıf Bey'in bir süre daha Türkiye'de kalarak ülkedeki değişim ve gelişimlerle ilgili makaleler yazdığını, bunların Mısır gazetelerinde yayımlandığını dile getiren Borlat, böylece Atatürk ve devrimleri hakkında yapılan kötü propagandaların sona erdiğini sözlerine ekledi. - Çanakkale
Son Dakika › Yerel › Türk ve Mısır Gençliği Arasındaki Önemli Bir Temas Noktası, Çanakkale - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?