Ramazan Ercan - Sindirim sisteminin başlangıcı ve ana işlevi besinlerin mekanik sindirimini sağlamak olan dişler, aynı zamanda insanların "yok olmayan kimlikleri" özelliğini taşıyor.
Ege Üniversitesi (EÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Nurselen Toygar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insan hayatında birçok önemli işleve sahip dişlerin, aynı zamanda kimlik tespitinde de kullanıldığını söyledi.
Toygar, her insanın diş yapısının, parmak izi gibi farklı olduğunu, özellikle parmak izi alınamayacak durumdaki hallerde dişlerden faydalanarak kimlik tespiti yapılabildiğini belirtti.
Patlamalarda, yangınlarda, uçak kazalarında, savaşlarda, doğal afetler gibi bedenin tanınamayacak hale gelen olaylarda, dişlerin kimlik belirlemede önemli rol oynadığına dikkati çeken Toygar, şunları kaydetti:
"Vücuttaki en sert yapı diştir. Kemikten bile serttir. Dişin yapısında özellikle kalsiyum çok iyi yerleşmiştir. Onun için kirecinin çözülmesi ve dişin çözülmesi çok zordur. Bu nedenle dişin erimesi, yok olması mümkün değildir. Binlerce derece sıcağa karşı bile dayanıklıdır. Diş, insan yansa, toprak altında binlerce yıl kalsa bile yok olmaz.
Dünyadaki bütün insanların parmak izleri nasıl farklıysa dişleri de farklıdır. Her insanın diş yapısı, diş boyutları, kanal, kök uzunlukları, hacimsel büyüklükleri farklıdır. Dişler sıklıkla cesetle birlikte bulunabiliyor, yaşam boyu değişime uğrasa da ölümden sonra diğer vücut dokularından daha çok dayanıyor ve tek yumurta ikizlerinde bile farklılıklar gösteriyor. Dişlerin incelenmesi ile bir yetişkinin yaklaşık yaşının bulunması da mümkündür. Parmak izi alınamayacak durumda olan, derisi, vücudu yanmış kişilerin kimlik tespitleri zordur. Parmak izi, deri, vücut yok olabilir ama diş hiçbir zaman yok olmaz. Dış görünüş olarak tanınamayacak hale gelen bir kişinin kimlik tespitinde dişler sıfır hatayla çözümdür."
-"Diş arşivi oluşturulmalı"-
AB ülkelerinde ve ABD'de her bireyin kendi diş hekiminin olduğunu, çocukluktan itibaren diş kayıtlarının tutulduğunu bildiren Toygar, bu sistemin Türkiye'de de uygulanması önerisinde bulundu.
Prof. Dr. Toygar şöyle devam etti:
"Avrupa'da, ABD'de diş hekimliğinde de aile hekimliği var. Çocukluktan itibaren aynı diş doktoruna gidiliyor. Kişinin kaç dişi var, kaçı çekilmiş, kaç tane tedavisi var, protez, kanal tedavisi yapılmış mı bunların hepsi hasta arşivlerine konuyor. O bilgiler orada kalıyor. Doktor değişse bile kişinin yanması, parmak izi alınamayacak duruma gelmesi halinde dişinden kimlik tespiti yapılıyor. Türkiye'de de bunun olması, herkesin küçüklükten itibaren diş arşivinin oluşturulması gerekiyor.
Diş kaydının yaklaşık 5 dakika sürdüğünü anlatan Toygar, "Diş hekimi tek tek dişleri tespit ediyor. Hangi dişin nerede ve nasıl olduğunu, hangisinde dolgu veya kanal tedavisi olduğunu, dişin yapısının nasıl olduğunu kaydediyor. Bu kayıtlar da interpol formlarındaki arşivlere konuyor" dedi.
Kadın ve erkeğin diş yapısının da farklı olduğuna dikkati çeken Prof.Dr. Toygar, dişin meçhul kişinin yaşı, cinsiyeti, ırkı, sosyal durumu, alışkanlıkları ve mesleğine ilişkin güvenilir bilgiler de verdiğini kaydetti.
- İZMİR
Son Dakika › Yerel › Yok Olmayan Kimliğimiz: Dişler - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?