Dünya Sulak Alanlar Günü - Son Dakika
Güncel

Dünya Sulak Alanlar Günü

Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu: "Bazı çevreler, ülkemizdeki sulak alanların kuruduğunu iddia ederek, çeşitli raporlar yayınlamaktadır.

01.02.2015 11:06

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, bazı çevrelerin Türkiye'deki sulak alanların kuruduğunu iddia ederek çeşitli raporlar yayınladığını, bu raporların hiçbir bilimsel dayanağının olmadığını belirterek, sulak alanlarla alakalı en güncel, güvenilir ve ilmi bilgilerin Orman ve Su İşleri Bakanlığında bulunduğunu bildirdi.

Eroğlu, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, sulak alan ekosistemlerinin yağmur ormanlarından sonra biyolojik olarak en üretken ekosistemler olduğunu, ekolojik dengenin sağlanmasında ve biyolojik çeşitliliğin korunmasında büyük önem taşıyan sulak alanların, yöre ve ülke ekonomisine çok büyük katkıları olduğunu ifade etti.

Veysel Eroğlu, suyu depolama, balık, suda yaşayan diğer canlılar ve saz gibi su ürünlerini barındırma, sel ve taşkınları önleme, havzadaki su rejimini düzenleme, azot fosfor gibi besin tuzlarını alıkoyarak filtre görevi gören sulak alanların sürdürülebilir şekilde korunması gerektiğini vurguladı.

Türkiye'nin yarı kurak iklim kuşağında yer aldığını anlatan Eroğlu, "Türkiye, su zengini bir ülke değildir. Bununla birlikte su fakiri de değildir. Ancak, su kaynaklarımızı ve sulak alanlarımızı akıllı yönetmek ve verimli kullanmak mecburiyetindeyiz. Bu bakımdan, sulak alanların korunması ve gelecek kuşaklara en sağlıklı şekliyle iletilebilmesi ve önemli mirasa sahip çıkılması, en mühim sorumluluklarımızdan birisidir" ifadesini kullandı.

Bakan Eroğlu, 1994 yılında Ramsar Sözleşmesi'ne üye olan Türkiye'nin bugüne kadar 14 sulak alanı Ramsar Listesine eklettiğini belirterek, bu kapsamdaki sulak alanların, Kayseri- Sultan Sazlığı, Kırşehir-Seyfe Gölü, Burdur Gölü, Balıkesir- Manyas (Kuş) Gölü ve Mersin- Göksu Deltası, Adana-Akyatan Lagünü, Samsun- Kızılırmak Deltası, Bursa- Uluabat Gölü, İzmir- Gediz Deltası, Adana Yumurtalık Lagünü, Konya-Meke Gölü, Konya-Kızören Obruğu, Kars-Kuyucuk Gölü, Bitlis- Nemrut Kalderası olduğunu bildirdi.

Türkiye'nin, Ramsar Sözleşmesi ile sınırları içerisindeki bütün sulak alanları korumayı, geliştirmeyi ve sürdürülebilir olarak kullanmayı uluslararası düzeyde taahhüt ettiğine işaret eden Eroğlu, "Bazı çevreler ülkemizdeki sulak alanların kuruduğunu iddia ederek, çeşitli raporlar yayınlamaktadır. Bu raporların hiçbir bilimsel dayanağı yoktur. Sulak alanlarla alakalı olarak en güncel, güvenilir ve ilmi bilgiler, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nda mevcuttur. Bakanlığımız dışındaki çevreler tarafından sulak alanlarla alakalı olarak kamuoyu ile paylaşılan bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır" bilgisine yer verdi.

-"İklim değişikliği sulak alanları menfi yönde etkiledi"

Son yıllarda etkisinin daha fazla hissedildiği iklim değişikliğinden sulak alanların da menfi yönde etkilendiğine dikkati çeken Eroğlu, bunun önüne geçmek ve sulak alanları koruyup geliştirmek için Bakanlık olarak birçok proje yürütüldüğünü, bu çalışmalar neticesinde Konya-Akgöl, Ereğli Sazlıkları, Beyşehir Gölü, Kırşehir-Seyfe Gölü, Kayseri-Sultansazlığı, Antalya- Avlan Gölü, Bursa-Uluabat Gölü, Balıkesir- Manyas Gölü, Aydın- Bafa Gölü, Afyonkarahisar- Karakuyu Sazlıkları'nın eski güzel günlerine kavuştuğunu kaydetti.

Değişen iklim şartlarının en çok etkilediği göller ve sulak alanlardaki su dengesini korumak üzere, Bakanlıkta bir ihtisas grubu kurulduğunu bildiren Eroğlu, "Göl ve Sulak Alanların Korunması Strateji ve Eylem Planı" hazırlama çalışmalarının da sürdüğünü belirtti.

Eroğlu, Bakanlığının su ve toprak kaynaklarının sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde, ülkenin içinde bulunduğu şartlar ve eldeki imkanlar dahilinde geliştirilmesi ve akılcı yönetilmesi yolunda büyük çaba gösterdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Netice itibarıyla, günümüzde tabii kaynakların sürdürülebilir gelişmesi, bu kaynaklara yönelik ihtiyaçların belirlenmesi ve planlanması, rasyonel su kullanımı, gözlem, etkin kollama ve koruma için gerekli şartların sağlanarak entegre bir yaklaşımla geliştirilmesi ve yönetilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu yaklaşım doğrultusunda su ve toprak kaynaklarının çeşitli maksatlara yönelik kullanımlarında teknoloji, ekonomi ve çevre konularında bir dengenin kurulması gerekmektedir.

Bakanlığımız, bu yönleriyle konunun bilincinde olup, kanunlarla kendisine verilmiş görev ve yetkiler çerçevesinde üzerine düşeni ülkemiz gerçeklerine en uygun biçimde yerine getirmeye çalışmaktadır. Tabii kaynakların korunması ve gelecek nesillere en iyi şartlarda aktarılması hususunda Bakanlığımızın yeterli düzeyde hassasiyet ve sorumluluk duygusuna sahip olduğunun bilinmesinde fayda vardır.

Bu çerçevede, suyumuzun korunması ve gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde aktarılması için 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü vesilesiyle bir kez daha her kesimden, sulak alanların korunması konusunda en yüksek hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz." - Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Dünya Sulak Alanlar Günü - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement