Eski Ekonomi Bakanı Çağlayan -

Eski Ekonomi Bakanı ve AK Parti Mersin Milletvekili Zafer Çağlayan, güvenlik toplantısının illegal bir şekilde dinlenmesine ilişkin, " Türkiye Cumhuriyeti, böyle bir ihaneti tarihinde hiçbir zaman görmedi. Maalesef bugün böyle bir ihanetle karşı karşıyayız. Bunun adı casusluktur, bunun adı vatana ihanettir, bunun adı Türkiye'yi satmaktır. Allah sizleri ıslah etsin inşallah" dedi.

Partisinin Silifke ilçesinde düzenlenen mitinge katılan Çağlayan, AK Parti Silifke Belediye Başkan adayı Bilal Özkan'a destek istedi.

Çağlayan, konuşmasında, Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan güvenlik toplantısının illegal dinlenmesine değinerek, Türkiye'nin büyük bir ihanetle karşı karşıya kaldığını söyledi.

Olayı öğrendiğinde tüylerinin diken diken olduğunu anlatan Çağlayan, "Maalesef Türkiye'deki bu malum medya, bu Türkiye düşmanı medya çok kötü bir belge yayımladı. Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan adeta Türkiye Cumhuriyeti'nin, Türkiye milletinin, 77 milyon kişinin sırlarıyla dolu olan Ulusal Güvenlik Toplantısı'nı dinlemişler, alçakça bir şekilde bunu diğer ülkelere, tüm basına deşifre etmişler, yazıklar olsun size" diye konuştu.

Çağlayan, bu yapılanın ihanet olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Bu yapılan alçaklıktır, bu yapılan vatan hainliğidir. Siz, bir devletle ilgili bir bakanın, bir MİT Müsteşarı'nın yapmış olduğu son derece gizli bir toplantıyı dinleyeceksiniz, bu toplantıda, bu ülkenin geleceği için ve bu millet için alınacak olan kararları kalkacaksınız bu ülkeye ihanet etme adına yayımlayacaksınız. Türkiye Cumhuriyeti, böyle bir ihaneti tarihinde hiçbir zaman görmedi. Maalesef bugün böyle bir ihanetle karşı karşıyayız. Bunun adı casusluktur, bunun adı vatana ihanettir, bunun adı Türkiye'yi satmaktır. Allah sizleri ıslah etsin inşallah."

Çağlayan, 17 Aralık operasyonlarının tesadüfen gerçekleştirilmediğini ifade ederek, operasyonların Türkiye'nin birlik ve beraberliğini hedef aldığını kaydetti.

Operasyonların arkasında başka ülkelerin olduğunu anlatan Çağlayan, şunları bildirdi:

"Bu işin taşeronları maalesef, bizim tanıdığımız bildiğimiz ve güvendiğimiz insanlardı. Şimdi görüyoruz ki Türkiye'de yapılan bu olaylar aslında Sayın Başbakanımızın İslam alemindeki, Türk alemindeki önlenemez liderlik yükselişine, dünya lideri olmasına karşı yapılan bir darbedir. Bunu hepimizin iyi okuması ve görmesi gerekiyor."