Prof.dr. Ömer Özkan: Nakledilen Rahimle Hamilelikte Başarılı Olmamak İçin Neden Görmüyoruz - Son Dakika
Güncel

Prof.dr. Ömer Özkan: Nakledilen Rahimle Hamilelikte Başarılı Olmamak İçin Neden Görmüyoruz

Prof.dr. Ömer Özkan: Nakledilen Rahimle Hamilelikte Başarılı Olmamak İçin Neden Görmüyoruz

Türkiye'deki ilk yüz naklini gerçekleştirdikten sonra dünyada hamilelikle sonuçlanan ilk rahim nakliyle gündeme gelen Prof.Dr.Ömer Özkan, "Yaptığımızın başarılı olmaması için bir neden görmüyoruz."

24.04.2013 16:56
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türkiye'deki ilk yüz naklini gerçekleştirdikten sonra dünyada hamilelikle sonuçlanan ilk rahim nakliyle gündeme gelen Prof. Dr. Ömer Özkan, "Yaptığımızın başarılı olmaması için bir neden görmüyoruz. Bu normal doğum değil, tüp bebek şeklinde olacak ve bununla ilgili tecrübe dünyada hiç yok. Yaşayacağımız en önemli problem de eğer başarılı olursa, bu çocuğun erken doğacağını biliyoruz" dedi.

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde tıp öğrencileri ve akademisyenlere, 'Kompozit Doku Nakli' konulu konferans verdi. ÇÜ Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı'nın davetlisi olarak Adana'ya gelen Prof.Dr. Ömer Özkan'ı eşi Yrd.Doç.Dr. Özlenen Özkan ile çok sayıda tıp öğrencisi ve akademisyen dinledi. Prof.Dr. Özkan'ın konferans verdiği 400 kişilik Balcalı Hastanesi Hipokrat Konferans Salonu'ndaki boş koltuklar da dikkat çekti.

ÇİN VURGUSU

Yaptıkları kol, yüz ve rahim nakillerinden örnekler veren, yaptıkları işlemleri anlatan nakil için çok iyi bir ekibin olması gerektiğine vurgu yapan Prof.Dr. Özkan, "Organ nakli deyince insanların aklına hep hayat kurtarıcı kalp, karaciğer, akciğer gibi organlar ve nakiller gelirdi. İnsan yaşamında beklenti artınca, bir zamanlar 40 olan ortalama yaşam süresinin 70'lere çıkması gibi nedenlerle hayat kalitesini arttırma beklentisi de arttı. Bu nedenle hayat kalitesini arttıran nakiller olarak adlandırılan yüz, kol, el nakli gibi uygulamalar da başarılı şekilde yapılıyor" diye konuştu. Türkiye'nin mikro cerrahi alanında dünyanın en iyi ülkelerinden birisi olduğunu anlatan Prof.Dr. Özkan, "Doku nakilleri de çok başarılı bir şekilde yapılıyor. Bu dokular, başka insanlardan nakledildiği için uyum konusunda onları baskılayıcı ilaçlar kullanılıyor. ABD ve Avrupa'daki nakiller başarılı sonuçlar veriyor ve bunların sonuçları takip edilebiliyor. Maalesef Çin'deki çok çeşitli, baş parmak nakline kadar nakiller yapılıyor. Ama hem bunların sonuçları çok iyi bilinmiyor, hem kayıtları çok iyi değil. Bu nedenle Çin'deki çok sayıda yapılan nakiller, değerlendirilen nakiller içinde sayılmıyor" diye açıklama yaptı.

'NAKİL KAZANIMLAR ÖNEMLİ'

Organ nakli sonrası kazanılan hissetme duygusunun, kullanılan en iyi protezlerden bile daha iyi bir kazanım olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ömer Özkan, şöyle konuştu:

"Bir hastamız var, 14 yaşında. Yüz nakli olmayı bekliyor. Okula gitmiyor, toplumdan uzaklaşıyor ve sadece yüzünü bizim yanımızda açıyor. İletişim kurmuyor. Zeka özürlü olduğu bile düşünülüyor ama yapılan testlerde zekayla ilgili bir sorununun olmadığı, hatta daha iyi seviyelerde olduğu saptanıyor. Bu nakiller sonrası psikolojik kazanımlar çok önemli. İş, güç, fonksiyonel kazanımları da anlamlı. Türkiye'de organ nakilleri çok iyi disiplinize edildi. Uğraşlar sonucu kompozit doku nakilleriyle ilgili yönetmelik çıkarıldı."

BAŞARILI OLURSAK, BEBEK ERKEN DOĞACAK

Antalya'da 8 Ağustos 2011'de dünyanın ilk kadavradan rahim nakli yapılan 23 yaşındaki Derya Sert'in başlatılan embriyo transferinin ardından hamile kalmasını da değerlendiren Prof.Dr. Özkan, şunları belirtti:

"Doğuştan rahmi ve vajinası olmayan azımsanmayacak kadar kadınlar var. Bu hastaların öncelikli istemleri normal aile yaşamları için, cinsel yaşamları için rahim ve vajina ile evliliklerini sürdürmek, çocuk sahibi olabilmek. Bu zor dönemde olan 2003-2004'ten itibaren hasta takibimiz vardı. Azımsanmayacak kadar hasta vardı. Bu hastalar yaşama adapte olup evlendikten sonra da büyük oranda çocuk sahibi olmayı istiyor. Bunların 2 seçeneği var şu anda geçerli olan, ya taşıyıcı annelik olacak, ya da evlat edinme şekliyle olacak. Kendi normal şekliyle çocuk sahibi olmak isteyenler de var. Dünyada bu tür nakilleri aslında birinci merkez İsveç, ikinci Japonya ve üçüncü Amerika'dır. Çok önemli deneysel çalışmalar yapıyorlar. Bunlarla bir yarışın içine giriyorsunuz. Kadavralar üzerinde çalışıyorsunuz. Yapılan deneysel çalışmalarda hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda rahim naklinde başarı sağlandı. Biz de özel izinlerle 3 hastamızı hazırladık. Bunun sonucunda ayrıca sağlıklı çocuğun aileye teslimi de çok önemli. Nakledilen bir organ içinde bir çocuk geliştirmeye çalışıyorsunuz. Anneye rahim yabancı, babadan gelen embriyo yabancı. Gebelik öncesi neler olabileceği, gebelik sırasında neler yaşanabileceği araştırıldı. Bizim de yaptığımızın başarılı olmaması için bir neden görmüyoruz. Ama sonuçta bizim yaptığımız bir tek problem var burada, biz bunu normal doğum şeklinde olmayacak, bu bir tüp bebek şeklinde olacak ve bununla ilgili tecrübe dünyada hiç yok. Sonuçta tüp bebeğin dünyada kabul edilen bir başarı oranı var. Biz başarılı olmamak için bir neden görmüyoruz, inşallah da görmeyiz. Yaşayacağımız en önemli problem de, eğer başarılı olursa bu çocuğun erken doğacağını biliyoruz. Düşük doğum ağırlıklı olabileceğini biliyoruz ama bir anomali inşallah yaşamayız. Bu başarılı olursa rahim nakliyle ilgili mevzuat da hazır."

Konferansın ardından Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Yavuz, uzun süre alkışlanan Ömer Özkan'a çiçek verdi. - Adana

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Prof.dr. Ömer Özkan: Nakledilen Rahimle Hamilelikte Başarılı Olmamak İçin Neden Görmüyoruz - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement