Anadolu Ajansı'nın Ortadoğu ve Afrika Haberleri Yayın Yönetmeni Turan Kışlakçı, yakında Suriye ile ilgili yeni ve çok ilginç resimler çıkacağını belirterek, "Şu anda bunların yayınlanmasına izin verilmiyor. Büyük taş, tuğla fırınlarında yakılan insanların fotoğrafları çıkacak. Bir zamanlar Bosna'da yaşananlar için şu anda ne konuşuluyorsa, ilerde de Suriye için konuşulacak" dedi.
Gazeteci-yazar Sibel Eraslan'ın moderatörlüğünde Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen "Rengarenk Devrimlerin Ortasında Bir ülke: Türkiye" başlıklı söyleşide konuşan Kışlakçı, Arap Baharı sürecini anlattı.
Arap ayaklanmalarının sadece liderlere yönelik değil, o coğrafyadaki herkese karşı olduğunu dile getiren Kışlakçı, ayaklanmanın sağcısı, solcusu, liberali kim olursa olsun mevcut zihin yapısını yerle bir etmek için yaşandığını söyledi.
Kışlakçı, bunun tek sebebinin ekonomik olmadığını ve "onur" kavramının bu ayaklan büyük önem arz ettiğini ifade ederek, Arap Baharı'nın bir anda ortaya çıkmadığını, geleceğinin önceden belli olduğunu söyledi.
Arap ülkelerinin hiçbirinde 1915'lerden başlamak üzere özellikle 1950'den 2000 yılına kadar gösteri yapılmadığını, gösterilerin yasak olduğunu, gösteri yapanların hemen tutuklandığını hatırlatan Kışlakçı, 1991 yılında yaşanan Irak işgalinde birkaç eylem ve gösteri olduğunu, ancak bunların çok az sayıda kaldığını aktardı.
Kışlakçı, Arap Baharı sırasında Suudi Arabistan'da eylem yapmanın dinde yeri olmadığına dair yayınlar yapıldığını dile getirerek, bunun aksini söyle düşünür veya alimlerin televizyonlarda konuşturulmadığını ifade etti. Bu coğrafyadaki insanların 2000'den sonra bu sürece son verdiklerini, onurları, özgürlükleri için eylemlere başladıklarını belirten Kışlıkçı, " Mısır'da 2001'de gerçekleştirilen gösterisi sayısı 25 iken, 2005'te bu sayı 600'e çıkıyor" dedi.
" Yemen'den Fas'a kadar 1970-2010 arası Kaddafi, Hafız Esad, Saddam, Mübarek gibiler 3 milyon insanı katletti. Solcuların, liberallerin, İslamcıların bütün entelektüelleri cezaevlerinde katledildi" diyen Kışlakçı, Suriye'de son 3 yılda yaşananlara da değindi.
Kışlakçı, Suriye'de işkence ve insanlık dışı yöntemlerle öldürüldüğü belirtilen 11 bin kişiye ait, Anadolu Ajansı tarafından dünyaya duyurulan "Suriye'de Esed rejimi tarafından işlenen savaş suçlarını belgeleyen rapor ve fotoğraflar"ın gösterilerin ilk 6 ayına ait olduğunu, bu 6 ayda barışçıl gösterilerin düzenlenmesine rağmen rejimin gaddarlığının yüzünü gösterdiğini söyledi.
Bu durumun, söz konusu rejimlerin gaddarlığını ortaya koyduğunu dile getiren Kışlakçı, şöyle devam etti:
"Yakında Suriye ile ilgili yeni ve çok ilginç resimler çıkacak. Şu anda bunların yayınlanmasına izin verilmiyor. Büyük taş, tuğla fırınlarında yakılan insanların fotoğrafları çıkacak. Bir zamanlar Bosna'da yaşananlar için şu anda ne konuşuluyorsa ilerde de Suriye için konuşulacak. Şimdi bazıları 'Efendim bak neden ayaklandılar ki, o kadar insan ölüyor' diyor. Halk orada otursa da ölüyor, oturmasa da ölüyor. Halkın ayaklanması gerekiyordu. Keşke silahlı mücadeleye dönüşmeseydi. Ancak bu olayı silahlı mücadeleye diktatörler dönüştürdü."
"Batı Putin'i doğru okuyamadı"
Araştırmacı-yazar Levent Baştürk, Ukrayna-Rusya- Kırım hattında yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.
Kırım Tatarları'nın Ruslar'la yaklaşık 230 yılı birlikte geçirdikleri için bir tecrübeleri olduğunu belirten Baştürk, Rusya'nın Kırım'ı 1954 yılında formalite olarak kabul ettikleri bir olay sonrası kaybettiğini, Ruslar'ın o zaman da Kırım'ı Ukrayna'ya bırakmak istemediğini hatırlattı.
Baştürk, Rusya'nın Kırım'ı kendine bağlarken Batının ciddi girişimlerinin olmamasına ilişkin, "Batı Putin'i doğru okuyamadı. Putin'in bu kadar ileri gideceğini tahmin etmedi. Rusya'nın son 2 yıldır ekonomide ciddi büyüme oranı yakalamaması bunun sebeplerinden birisi. Rusya Batı ile ilişkileri germe noktasına gelemez diye yanlış hesap yaptılar" dedi.
Amerika'nın söz konusu olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin veya Rusya değil de daha güçsüz ülke veya lider olsa dahi sıcak çatışmaya girecek bir konumda olmadığını vurgulayan Baştürk, Amerika'nın Irak'tan sonra Afganistan'da da kan kaybettiğini, ülkede son yıllarda yaşanan ekonomik sıkıntıların da bu konularda etkin olduğunu anlattı.
Baştürk, Batılı ülkelerin bu konularda Rusya'ya karşı aldıkları yaptırım kararlarının ciddi olmadığını kaydederek, Türkiye'nin bu konularda Rusya'yı karşısına almayı ve aynı zaman da Batıyla ilişkilerini de askıya almayı istemediğini sözlerine ekledi. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Rengarenk Devrimlerin Ortasında Bir Ülke: Türkiye' Söyleşisi - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?