AK Partili Şentop: Türkiye'de Siyasetin Alanı Genişletilmiştir - Son Dakika
Yerel

AK Partili Şentop: Türkiye'de Siyasetin Alanı Genişletilmiştir

AK Partili Şentop: Türkiye\'de Siyasetin Alanı Genişletilmiştir

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şentop, "Türkiye'de siyasetin alanı genişletilmiş, vesayet tasfiye noktasına getirilmiştir." dedi.

02.08.2014 21:15  Güncelleme: 21:49

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, " Türkiye'de siyasetin alanı genişletilmiş, vesayet tasfiye noktasına getirilmiştir. Son adım cumhurbaşkanlığı seçimidir. Onun için 10 Ağustos vesayetin, bürokratik oligarşinin tasfiyesi yönünde de Türkiye'nin atacağı son adımdır" dedi.

Şentop, partisinin Tekirdağ İl Başkanlığı'nda düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin önemine işaret ederek, Cumhurbaşkanı seçimlerinin Türkiye'de hep siyasi krizlere yol açtığını söyledi.

27 Mayıs 1960'tan itibaren cumhurbaşkanlığının bürokratik oligarşinin, vesayetin başında bir kurum olarak tasarlandığına değinen Şentop, "Türkiye'de seçimle oluşan iktidarlar, hükumetler yürütmenin bir tarafını temsil ediyor, cumhurbaşkanlığı makamı ise yürütmenin diğer tarafını. Parlamenter sistemlerde yürütme 2 başlı. Bir tarafı hükümet, bir tarafı devlet başkanı, cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanı makamı yani yürütmenin bir tarafı, bürokratik oligarşinin vesayetin başı olarak tasarlanmıştır hep. O bakımdan bu kadar kavga ve kriz konusu olmuştur bu makam ve sürekli bir bürokrat, özellikle asker bürokrat veya yüksek yargı mensubu biri seçilsin diye gayret edilmiştir, krizlerin sebebi de budur" diye konuştu.

Halk tarafından cumhurbaşkanının seçilmesiyle beraber, cumhurbaşkanlığı makamının da vesayetin, bürokratik oligarşinin bir üst kurumu, başı gibi olmaktan çıkartılacağını ve tamamen milletin oylarıyla belirlenen, tamamen millete ait bir kurum haline getirileceğini anlatan Şentop, şöyle devam etti:

"AK Parti 2002'den bu yana siyasetin alanını genişleterek, siyaseti etkin hale getirerek, siyaseti sonuç alıcı bir kurum haline getirerek vesayetin alanını daraltmıştır. Siyasi tavır alışlarıyla kararlılığıyla sayın Başbakanımızın siyasi duruşu ve kararlılığıyla daha sonra hukuki düzenlemelerle vesayet büyük ölçüde geriletilmiştir. Siyasi iktidar tamamen milletin oylarıyla sandıktan çıkan sonuçlarla belirlenecektir. Bu alan, siyasetin alanı genişletilmiş, vesayet tasfiye noktasına getirilmiştir. Son adım cumhurbaşkanlığı seçimidir. Onun için 10 Ağustos vesayetin, bürokratik oligarşinin tasfiyesi yönünde de Türkiye'nin atacağı son adımdır ve siyasetin alanını, milli iradenin alanını tahkim edecek bir gündür, bir tablodur. Bu bakımdan cumhurbaşkanlığı seçimi bizim açımızdan önemli."

"İstiklal Marşı'nı bilmeyen, Cumhurbaşkanı adayı olmamalıdır, olamaz"

Cumhubaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Edirnekapı Şehitliği'ni ziyareti sırasında İstiklal Marşı'nın dizelerini okuduktan sonra " Mehmet Akif Ersoy'un Çanakkale Şehitleri şiirinden herhalde" ifadelerini eleştiren Şentop, şunları söyledi:

"İstiklal Marşı, Türkiye'de ilkokul 1. sınıftan itibaren tüm kitaplarımızda yer alan bir metindir. Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi ve İstiklal Marşı bütün ders kitaplarımızın baş kısmında yer alır ve öğrencilerimizde bunu kıta kıta ezberlerler birinci sınıftan itibaren. Tabi Türkiye'de tahsil görmediği için Ekmeleddin bey, bütün tahsilini Mısır'da, Kahire'de okumuş, 30 yıllık hayatı orada geçmiş. Böyle bir eğitim almamış olabilir ama babamın arkadaşı dediği Mehmet Akif Ersoy'un şiirlerinden en önemlisi İstiklal Marşı'nı en azından bilmesi gerekirdi. İstiklal Marşı, bu milletin İstiklal Harbi'ni yaptıktan sonra benimsediği yani bağımsızlığının sembolü bir şiirdir, bir marştır."

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni temsil eden bir makama gelecek olan kişinin İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını bilmesi gerektiğini vurgulayan Şentop, "Ayrıca, Anayasa'nın 3. maddesinde milli marşımızın İstiklal Marşı olduğu bir hukuk kuralı yer almaktadır. Dolayısıyla cumhurbaşkanlığı gibi bir makama, Türkiye Cumhuriyeti devletini temsil eden bir makama gelecek olan kişinin İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını bilmesi lazım, kimse kusura bakmasın. Bilmediği ortaya çıkarsa aday olan birisinin, bunun bence doğru olanı adaylıktan çekilmesidir. İstiklal Marşı herhangi bir şiir değildir, Anayasa hükmüdür. Daha sora seçilen Cumhurbaşkanı Anayasa'ya bağlılık yemini edecektir, bağlanacağı esaslardan bir tanesi de İstiklal Marşı'dır. Bunun ne olduğunu bilmeyen, İstiklal Marşı'nın tamamını bilmeyen birisi Cumhurbaşkanı adayı olmamalıdır, olamaz. Ortaya çıkarsa da gereğini yapması gerekir."

İsrail'in Gazze saldırıları

Şentop, bir gazetecinin, "Hükümetin ve Başbakanın, Gazze'ye saldırılarından dolayı İsrail'e sert bir tavrı var. 10 Ağustos'ta Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildiği takdirde bu tavır daha da sertleşir mi" sorusu üzerine, şu ifadeleri kullandı:

"Bu tavrın sert olduğunu söyleyemeyiz, hakkettiği bir tavırdır. Yani İsrail'in yaptıklarının hakettiği bir karşılıktır bu. Bize ne mutlu ki böyle bir Başbakanımız var, böyle bir yönetimimiz var Türkiye'de, hükumetimiz var. Bakın dünyadaki acziyeti görüyorsunuz. ABD'den tutun, Avrupa'nın o büyük ülkelerinin başkanlarına bakın, buralardaki acziyeti hepimiz izliyoruz. Vesayet sistemi Türkiye'de olmuş olsaydı bunu yapamazdı bir hükümet, başbakan bunu yapamazdı. Rahmetli Bülent Ecevit, yine Gazze saldırısı sebebiyle bir kere İsrail'e soykırım şeklinde bir eleştiri getirmişti, arkasından 4-5 kere özür dileyerek söylediği lafı düzeltmeye çalıştı. Niye? Koalisyon hükümetisin, ekonomin batmış, batmak üzere, pamuk ipliğine bağlısın, yurt dışından bir takım ekonomik desteklere, borç almaya muhtaç bir durumdasın onun için sesini yükselttiğinde birisi bastırıyor hemen, vesayetçi yapı, bürokratik oligarşi seni aşağıya çekiyor. Halbuki şimdi siyasetin gücünü arttırdık sadece millete hesap verme anlayışı içerisinde hareket eden bir iktiar var Türkiye'de. Cumhurbaşkanı olduktan sonra da aynı anlayış devam edecektir."

Gazze'de, sivillere, kadınlara, çocuklara, hastalara, hastanelere, okullara saldıran gözü dönmüş bir İsrail yönetimi olduğunu dile getiren Şentop, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu bir mazlumun kendisine zulmedene benzeme psikolojisidir. Hitler, Nazi zulmü altında zulüm gören, soykırıma uğrayan mağdur, mazlum İsrailliler, İsrail yönetimi ve o gelenek, şimdi kendisine zulmeden o Nazilerin politikalarını bir başka millet için uygulamaktadır. Tamamen soykırımdır, insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Bugün değil belki ama, yarın, öbür gün siyasetin dengeleri hep böyle gidecek değildir ama muhakkak bu suçun failleri yargılanacaktır." - Tekirdağ

Kaynak: AA

Son Dakika Yerel AK Partili Şentop: Türkiye'de Siyasetin Alanı Genişletilmiştir - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement