Karaağaç'ın Tarihi - Son Dakika
Yerel

Karaağaç'ın Tarihi

"Geçmişin İzinde Karaağaç" kitabında, Karaağaç'ın tarihi anlatıldı.

13.10.2014 10:28

Edirne Valiliği yayınlarından "Geçmişin İzinde Karaağaç" adlı kitapta, Karaağaç Mahallesi'nin tarihi hakkında bilgi verildi.

Kültür ve Turizm Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, Rabia Emekligil Erdoğu'nun yazdığı kitabın içeriğine değinildi.

Karaağaç Mahallesi'nin, Edirne'nin fethedildiği yıllarda "Maraş" adında bir köy olduğu, köy halkının anlaşmazlığa düşmesi sonrasında köyün "eski" ve "yeni" Maraş olarak ikiye ayrıldığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Eski Maraş daha sonra Karaağaç adını almıştır. Karaağaç, kent merkezine yüksek olması nedeniyle Edirne'nin önemli bir sayfiye yeridir. 17. yüzyılın ortalarında Edirne'ye gelen seyyahlar, Karaağaç'ın bir Rum köyü olduğu, Edirneliler'in yazlık evlerinin bu köyde bulunduğu ve köyün o zaman için çevre halkı tarafından mesirelik ve eğlence bölgesi özelliğini gösterdiğini anlatmaktadırlar. Ayrıca, Osmanlı'ya gelen elçiler ve hatırı sayılır yabancı konuklar, yaz aylarında mutlaka Meriç Nehri'nin güney yakasında bulunan Karaağaç ve Bosnaköy'de misafir edilirlerdi."

Açıklamada, Karaağaç'ta 19. yüzyıldan itibaren, hareketlilik ve gelişme kaydedilmeye başlandığı, yabancı tüccarlara Osmanlı topraklarında ticaret imkanı verildikten sonra bu tüccarlara, bağlı bulundukları devletlerin, konsolosluklarını açmaları ve vatandaşlarının işlerini yürütmeleri hakkı tanındığı aktarıldı.

Bölgede belli başlı merkezlerin konsolosluklarının kurulduğu belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

" İstanbul'u Avrupa'ya bağlayan tren yolu için Edirne Garı'nın Karaağaç'a yapılması bölgeye hareketlilik getirdi. Bölgede yapılaşma arttı ve Karaağaç giderek küçük bir köyden ilçeye doğru genişleme gösterdi. Bu yıllarda ticaret arttı, geniş bir alana yayılan dutluklar ile ipek böceği üretimi yapıldı. İpek, uzun bir dönem Edirne'nin en önemli ticari gelirlerinden biriydi ve dış ülkelere ihraç edilmekteydi. Ayrıca, bugün Ortaköy Caddesi üzerinde bulunan baca kalıntısı yine bu dönemlerde kullanılan bir başka koza fabrikasına aittir. Ticaretin yanı sıra tarım, özellikle bağcılık ve sebzecilik yöre halkının gelir kaynaklarından biriydi. Bu süreçte Avrupalılar'ın beraberlerinde getirdikleri kültürleri ile Karaağaç'ta yepyeni bir hayat tarzı anlayışı başlayacaktı."

"Küçük Paris"

Açıklamada, 20. yüzyılın başlarında da devam eden gelişme ve artan nüfusuyla köy konumundan ilçe konumuna gelen Karaağaç'ta lokantalar, kafeler, sinema ve dans salonları açıldığı ve Karaağaç'ın "Küçük Paris" adını aldığı ifade edildi.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de 1913'te Edirne'yi ilk ziyaretinde Karağaaç'ı gezdiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Lozan Antlaşması'yla savaş tazminatı olarak Türkiye'ye bırakılan Karaağaç'ın çehresindeki değişik, mübadele sonrasındaki geçim sıkıntısından kaynaklanmıştır. Karaağaç'ın imar faaliyetleri, mübadele sonrası ters yönde işlemeye başlamıştır. Bölgeye varlıkları ile özel anlam kazandıran birçok bina ve ev, kerestelerini satmak amacıyla yıkılarak yerine kerpiç evler yapılmıştır. Bunun sonucunda Karaağaç, bakımlı ve zengin çehresinden çok şey kaybetmiştir. Karaağaç bugün küçük bir mahalle olarak varlığını sürdürmektedir." - Edirne

Kaynak: AA

Son Dakika Yerel Karaağaç'ın Tarihi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement