Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeni Zelanda'da 50 kişinin yaşamını yitirdiği cami saldırılarıyla ilgili olarak Washington Post gazetesinde bir makale kaleme aldı.
Erdoğan, saldırı zanlısının kullandığı silahların üzerinde ve internette yayınladığı manifestoda birçok tarihi olaya gönderme olduğunu belirterek, hem kendisinin hem de Türkiye'nin adını defalarca kullanmış olmasının merak uyandırdığını ve derinlemesine incelenmeye değer olduğunu söyledi.
Türk istiharat birimlerinin ve kolluk kuvvetlerinin Yeni Zelanda ve diğer ülkeler ile işbirliği içinde olayın aydınlatılmasına dönük çabalarını sürdüreceğini belirten Erdoğan şunları yazdı:
"Christchurch katliamının faili olduğu iddia edilen kişi, dünya tarihini ve Hristiyan inancını çarpıtarak, çarpık görüşlerini meşrulaştırmaya çalıştı. İnsanlar arasında nefret tohumları ekmek istedi.
"Terörün dini, dili ya da ırkı olmayacağını defalarca vurgulamış bir lider olarak, geçen hafta yaşanan terör saldırılarını Hristiyanlık öğretileri, ahlakı ya da kurallarıyla bağdaştırma girişimlerini kategorik olarak reddediyorum. Yeni Zelanda'da yaşananlar, cehalet ve nefretin zehirli bir ürünüdür."
Erdoğan, aynı Christchurch saldırganı gibi, Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) de İstanbul'un "yeniden fethinden" bahsettiğini ve her ikisinin de Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmaya yemin ettiklerini söyledi ve şunları ekledi:
"Bu bağlamda, Yeni Zelanda'da masum insanların canına kıyan katil ile Türkiye, Fransa, Endonezya ve diğer başka birçok yerde terör eylemi düzenleyenler arasında kesinlikle hiçbir fark olmadığını görmemiz gerekiyor.
"İslam Devleti'nin saldırılarının ardından, aynı Avustralyalı Fraser Anning gibi düşünen çok sayıda Batılı siyasetçi ve yorumcu, bu elim terör eylemleri nedeniyle İslam'ı ve Müslümanları suçladı. O dönemde, inancımızın terörle bağdaştırılmasına karşı çıktık ve teröristlerin dinimizi elimizden alma girişimlerine izin vermemeye söz verdik.
"Ne yazık, liberal değerlerle bağdaşmayan İslamofobi ve yabancı düşmanlığı karşısında Avrupa ve Batılı dünyanın diğer parçaları sessiz kaldı. Bunun yeniden olmasına izin veremeyiz.
'Yaşananlar koordineli bir karalama kampanyasının sonucu'
"Eğer, dünya, gelecekte Yeni Zelanda'dakine benzer saldırıların olmasını önlemek istiyorsa, bu yaşananların koordineli bir karalama kampanyasının sonucu olduğunu kabul ederek yola çıkmak gerekiyor.
"Türk halkı, yüzyıllardır yaşadığı vatanını sadece teröristler öyle talep etti diye bırak gidecek değildir. ya da dengesiz katillerin, bizi herhangi bir dini topluluğu, ulusu ya da grubu hedef almaya ikna etmelerine izin vermeyeceğiz.
"Yüzyıllar boyunca Avrupa uluslar ailesinin bir üyesi olan Osmanlı İmparatorluğu'nun varisi olan Türkiye, 11 Eylül 2001'dek terör saldırılarının hemen ardından terörle mücadele ittifakına katılmıştır."
Erdoğan, Christchurch'deki cami saldırılarının ardından Batı'nın bazı sorumlulukları olduğunu belirterek, Batılı toplumların ve devletlerin ırkçılığın, yabancı düşmanlığının ve İslamofobi'nin normalleşmesinin önüne geçmesi gerektiğini söyledi.
Erdoğan yazısının sonunda, Batılı liderlerin tamamının ülkelerinde yaşayan Müslümanların benimsenmesi konusunda Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern'in "cesareti, liderliği ve samimiyetinden ders alması" gerektiğini belirtti.
Son Dakika › Dünya › Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeni Zelanda Saldırganı ile Işid'in Kumaşı Aynı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?