NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Fransa ve İngiltere'nin AB içerisinde Suriye ambargosunu dikkate almayıp muhalifleri silahlandıracakları konusuyla ilgili olarak, "Bu konu bir AB meselesidir ve ben ancak NATO için konuşabilirim. Bu tartışmaya girme niyetim katiyen yok. NATO'nun görevi açık, nettir ve o da müttefiklerinin güvenliğini sağlamaktır ki, o da bu noktada bizim açımızdan Türkiye sınırına Patriot yerleştirilerek hayata geçirilmiştir. Buraya bu füzelerin yerleştirilmesinin bölgede gerilimin azalmasına yardımcı olduğuna da inanıyoruz" dedi.
Brüksel'deki aylık basın bilgilendirme toplantısında konuşan Rasmussen, Kuzey Kore'nin son girişimleri ve açıklamaları sonrası herhangi bir önlem almak adına çalışma içerisinde olmadıklarını ancak elbette durumdan ötürü endişe duyduklarını belirterek, Kuzey Kore'nin attığı adımların sadece NATO değil tüm uluslararası toplum tarafından hali hazırda kınandığını, bu kınamayı yapanlara Çin'in de dahil olduğuna dikkat çekti. Rusya ile ilişkilerde füze savunma sistemleri konusunda ABD'nin son aldığı kararların bir ilgisi olmadığını anlatan Rasmussen, üç konuya dikkat çekti. Rasmussen, "ABD'nin füze savunma sistemlerinin dördüncü aşamasıyla ilgili aldığı kararlar Rusya-NATO ilişkileriyle alakalı değil. İlk olarak ABD Savunma Bakanı Hagel bu kararı açıklarken, ABD'nin NATO'nun füze savunma sistemi projesine olan bağlılığını da vurgulamıştır. Bu söz kati olarak orada duruyor. İkinci olarak füze savunma sistemimiz dört aşamalı adapte edilebilir bir model. Aşamalardan ilk üçü Polonya ve Romanya'da uygulanacak ve bu uygulamalar Avrupa'daki tüm NATO popülasyonunu 2018'de koruyabilir hale gelecek. Üçüncü nokta doğal olarak Avrupalıların var olan kapsama bölgesinde herhangi bir değişiklik görmeyecekleri ve her şeyin orijinal plandaki gibi olacağıdır. İnanıyorum ki bu üç nokta çok önemli. Ayrıca biz Rusya'ya füze savunma sisteminde birlikte çalışmak için davet de sunduk ki, bu davet hala geçerlidir. NATO füze sistemi Rusya'ya yöneltilmiş bir önlem değildir. Öyle ümit ediyorum ki Rusya davetimizi ciddiye alır ve bizimle bu konuda işbirliğine gider" dedi.
Rusya'yı ziyaret edeceğini de ifade eden Rasmussen, bu ziyaret için olası tarihlerin görüşülmekte olduğunu kaydetti. Afganistan'a yaptığı ziyaret kapsamında gelişmeleri değerlendirerek eğitilen Afgan birliklerinin yüksek oranda asayiş görevini devralmaya hazır olduklarını ifade eden Rasmussen, Afganistan'ı güvenlik dışında başka alanlarda da mücadelenin beklediğini belirterek, yönetim, kalkınma, hukukun üstünlüğü ve insan hak ve özgürlüklerinin savunulması konularında mücadelenin devam edeceğini kaydetti. Rasmussen, son günlerde Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai'nin ABD'ye ilişkin gerilim yaratan sözleri hakkındaki soruyu yanıtlarken, Karzai'nin ABD ile ilişkiler konusunda iki bağımsız ve eşit ülke olarak ilişki geliştirmek istemesine saygı duyduklarını ancak Karzai'nin de ülkesi Afganistan için NATO müttefikleri tarafından yapılan fedakarlıkları unutmaması ve yapılan yatırımı görmezden gelmemesi gerektiğini söyledi. Rasmussen, Karzai'nin tüm açıklamalarını dikkatle takip ettiklerini dile getirdi.
ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel'in Kabil'de bulunduğu sırada Afganistan Savunma Bakanlığı'nın önünde bir intihar saldırısı düzenlenmesi ve çoğu sivil 9 kişinin hayatını kaybetmesi sonrası Karzai'nin yaptığı açıklama da gerginliği artıran faktör oldu. Saldırı sonrası açıklama yapan Karzai, Taliban'ı bu tutumundan dolayı kınayarak, eylemlerinin Amerika ve Batılı ülkelerin ekmeğine yağ sürdüğünü ima edip, intihar saldırılarının "Amerikan işgalinin meşrulaşması" yönünde iyi birer örnek olduğunu vurgulamıştı. Afgan lider ayrıca, Washington ile Taliban arasında doğrudan görüşmelerin ortaya çıkmasının ardından kendisinin saf dışı bırakıldığı düşüncesi ile bir kez daha Washington'a sert bir şekilde tepkisini dile getirmişti. - BRÜKSEL
Son Dakika › Dünya › Rasmussen: 'Ab'nin Suriye'ye Silah Desteği Konusu AB'nin Meselesidir' - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?