Milliyetemlak.com Genel Müdürü Müge Seymen, "Kentsel dönüşüm projelerinin 20 yıl içerisinde tamamlanması planlanırken, 2017 itibarıyla 1,7 milyon vatandaş riskli alanlarda yaşamını sürdürmeye devam ediyor" ifadesini kullandı.
Seymen, kentsel dönüşüm ve gayrimenkul sektörüne etkileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'de 2011 yılında TBMM'de kabul edilen 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Yasa Tasarısı ile kentlerin eskiyen dokularını bozmadan ve çevresel faktörlerden etkilenmeden yaşam alanlarının yenilenmesinin amaçlandığını hatırlatan Seymen, kültürel ve sosyal yaşam alanlarının oluşturulması ve konutların depreme dayanıklı yapıda inşa edilmesini amaçlayan kentsel dönüşüm projesinin ilk olarak 2012 yılında 35 ilde 150 kamu binasının yıkımıyla uygulanmaya başlandığını dile getirdi. Seymen, şunları kaydetti:
"Önceliğin deprem riski bulunan iller olduğu kentsel dönüşüm projesi, kentlerin görsel ve estetik anlamda yenilenmesi açısından olumlu bir gelişme olmakla birlikte, dayanıksız yapıların yenilenerek can ve mal kaybını önlenmesi amacıyla uygulanıyor. Kentsel Dönüşüm projelerinin uygulandığı yerleşim alanlarında eski binalar yıkılarak yenileniyor. İnşaat sektöründe konut üretimini hızlandırması emlak piyasasının hareketlenmesine olanak sağlıyor. Yapılan yoğun çalışmalar nedeniyle çevre ve gürültü kirliliğinin en aza indirilmesi amacıyla çalışmalar yapılıyor.
İnşaat atıkları toplanarak dolgu yapılması gereken alanlarda kullanılıyor ve yeniden değerlendirilmesi geri dönüşüme iyi bir örnek teşkil ediyor. Kentsel dönüşümün yoğunlaştığı bölgelerde ayrıca ağır iş makinelerinin yoğun olarak çalışması nedeniyle yollarda hasar meydana gelmemesi için asfalt güçlendirici çalışmalar uygulanıyor ve bölgelerde ulaşım sorunu yaşanmaması için devlet ve firmalar iş birliğiyle tedbirler alınmaya devam ediliyor."
Kentsel dönüşümde son durum
Araştırmalara göre Türkiye'de ortalama 18 milyon yapının yüzde 67'sinin ruhsatsız ve kaçak, yüzde 60'ının ise 20 yaşın üzerinde olduğunu belirten Seymen, 2012 yılında çıkan kentsel dönüşüm tasarısına göre ilk etapta 6,5 milyon konutun yenilenmesinin öngörüldüğünü anımsattı.
Kentsel dönüşüm projelerinin 20 yıl içerisinde tamamlanması planlanırken, 2017 itibarıyla 1,7 milyon vatandaşın riskli alanlarda yaşamını sürdürmeye devam ettiğine dikkati çeken Seymen, şu ifadeleri kullandı:
"Deprem riski en yüksek şehirlerden biri olan İstanbul, yapılması planlanan kentsel dönüşüm projelerinin büyük bir kısmını içeriyor. İstanbul ile birlikte birçok büyükşehir belediyesinin geniş kapsamlı kentsel dönüşüm projeleri bulunuyor. Megaİstanbul Projesi bunlar arasında başta geliyor. Megaİstanbul projesi dahilinde 3. Boğaz Köprüsü, 3. Havalimanı, Avrasya Tüneli, Batışehir, Üsküdar Meydan Düzenlemesi gibi birçok dev proje yer alıyor.
İstanbul Anadolu ve Avrupa yakasında yürütülen kentsel dönüşüm projeleri, şehirde sosyal yaşam alanlarının oluşturulmasıyla birlikte depreme dayanıklı binaların günden güne artmasını sağlıyor. İstanbul'un ardından kentsel dönüşüm projesi açısından yoğun bir değişim gösteren şehirlerin başında İzmir geliyor. İzmir'de Kadifekale ve Yeşildere projeleri tamamlanmış, Uzundere, Ege Mahallesi, Örnekköy, Balıkkuyu ve Bayraklı kentsel dönüşüm projeleri devam ediyor."
Seymen, kentsel dönüşümün şehrin doğal yapısını bozmadan yürütülen projelerle hayata geçirildiğine işaret ederek, can ve mal güvenliğini ön planda tutan, depreme dayanıklı binaların inşa edilmesinin, kentsel dönüşümün genele yayılarak uygulanmasını artıran en önemli faktörlerin başında yer aldığını bildirdi.
Son Dakika › Ekonomi › 1,7 Milyon Kişi Riskli Alanlarda Yaşıyor' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?