Hazine'den, gerçekleştireceği borç üstlenimine ilişkin usul ve esasları belirleyen yönetmelikle yeni bir modelin oluşturulmadığı bildirildi.
Hazine Müsteşarlığı, borç üstlenimine ilişkin yönetmelikle ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, Müsteşarlık tarafından gerçekleştirilecek borç üstlenimine ilişkin usul ve esasları belirleyen yönetmeliğin Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından bazı basın ve yayın organlarında konuya ilişkin haberlerin yer alması nedeniyle açıklama yapma gereği duyulduğu belirtildi.
Söz konusu yönetmelikle yeni bir model ihdas edilmediğinin altı çizilen açıklamada, Hazine tarafından gerçekleştirilecek borç üstlenimlerinde mali disiplini ve şeffaflığı arttırmak amacıyla ayrıntılı usul ve esaslar belirlendiği vurgulandı.
Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) modellerinden olan Yap-İşlet-Devret (YİD) modeli ile yapılacak projeler kapsamında yurt dışından sağlanan finansmanın üstlenilmesine yönelik ilk düzenlemelerin 2010'da 4749 sayılı Kanunda ve 2011'de de 3996 sayılı Kanunda yapıldığı hatırlatılan açıklamada, Hazine Müsteşarlığınca gerçekleştirilecek borç üstleniminin genel çerçevesinin çizilmesi amacıyla 21 Şubat 2013'te 4749 sayılı Kanuna 8/A maddesi ilave edildiği belirtildi.
-"Yüzde 20 özkaynak getirme yükümlülüğü var"
Borç üstlenimi mekanizmasının, KÖİ projeleri kapsamında proje sahibi idare ile projeyi gerçekleştirecek şirket arasında düzenlenen sözleşmelerin süresinden önce feshedilmesi ve tesisin kamuya devredilmesi durumunda, fesih tarihine kadar yapılan işler için kullanılmış olan dış finansmanın kamu tarafından üstlenilmesini ifade ettiği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"3996 sayılı Kanun uyarınca proje şirketlerinin, yatırım tutarının minimum yüzde 20'si oranında özkaynak getirme yükümlükleri bulunmaktadır. Borç üstlenim taahhüdünün kapsamı ise ilgili sözleşme uyarınca şirketin taahhüt ettiği özkaynağı içermeyen finansman olarak belirlenmiştir. Borç üstlenim mekanizması ile hem proje şirketi hem de kreditör açısından projelerin devamlılığı ve başarılı bir şekilde tamamlanması için gereken risk paylaşımı sağlanmış olmaktadır."
Borç üstlenim taahhüdünün sadece yurt dışından sağlanan finansmana tamamen veya kısmen verilebildiği bildirilen açıklamada, şöyle devam edildi:
Görevli şirketin kusuru nedeniyle sözleşmenin feshedilmesi halinde fesih tarihi itibarıyla borç bakiyesinin yüzde 85'inin üstlenilmesi yönünde taahhüt verilmek suretiyle kreditörler de risk paylaşımının içerisine dahil edilmiştir. Borç üstlenimi, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idareler tarafından 3996 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde YİD modeli ile gerçekleştirilen projeler için uygulanan bir mekanizmadır. Kamu iktisadi teşebbüsleri ve mahalli idarelerin YİD modeli ile gerçekleştirecekleri projeleri için Hazine Müsteşarlığınca borç üstlenim taahhüdü verilmesi mümkün değildir. Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idareler tarafından 3996 sayılı Kanun hükümlerine göre YİD modeli ile gerçekleştirilen her proje için borç üstlenimi mekanizması uygulanmamaktadır. Bu projelerin asgari yatırım tutarının 1 milyar lira ve üzeri olması koşulu bulunmaktadır. Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yap-kirala-devret modeli ile gerçekleştirilmesi planlanan projelerde asgari yatırım tutarı 500 milyon lira olarak belirlenmiştir.
Hazine risk yönetimi çerçevesinde, mali yıl içerisinde sağlanacak borç üstlenimi taahhütlerine bir sınır getirmek amacıyla yılı merkezi yönetim bütçe kanunu ile borç üstlenim taahhüt limiti getirilmiştir. 2014 yılı için söz konusu limit 3 milyar ABD Doları olarak belirlenmiştir."
"İhale aşamasında biliniyor"
Kamu kuruluşları tarafından YİD modeli ile gerçekleştirilen projelere ilişkin ihalelerde, ihaleyi kazanan şirket ile ilgili idare arasında yapılan sözleşme taslaklarının, ihale dokümanlarının bir parçası olduğuna işaret edilen açıklamada, bu kapsamda ihaleye teklif veren bütün şirketlerin, projede borç üstlenim taahhüdü verilip verilmeyeceğini ihale aşamasında bildiği, dolayısıyla ihale aşamasında öngörülmemiş ve haksız rekabet yaratacak şekilde ihale koşullarını değiştirecek bir borç üstlenim taahhüdü verilmesinin mümkün olmadığı belirtildi.
Borç üstlenim anlaşmasının son derece teknik hususları düzenleyen özel hukuk sözleşmesi niteliğinde olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Resmi Gazete'de yayımlanması, bu anlaşmaların imzalanmasını takip eden dönemde gündeme gelmesi muhtemel diğer borç üstlenim anlaşmalarında kamunun müzakere gücünün sınırlanmasına sebep olacağı gibi görevli şirket tarafından sağlanan, üstlenim gerçekleşmediği sürece Hazine Müsteşarlığının taraf olmadığı/olmayacağı ve ticari sır niteliği taşıyan kredi koşullarının açıklanması sonucunu doğuracaktır. Bu nedenle borç üstlenim anlaşmaları Resmi Gazete'de yayımlanmamaktadır. Ayrıca Müsteşarlıkça verilen borç üstlenim taahhütleri kapsamında oluşan koşullu yükümlükler ve bu yükümlülüklerin yarattığı kredi riskinin borç stoku, mali disiplin ve borç sürdürülebilirliğine olası etkileri, Hazine garantilerinde olduğu gibi, Hazine risk yönetimi kapsamında çeşitli senaryo analizleri ve araçlar vasıtasıyla ölçülmekte ve takip edilmektedir."
Dünyada fesih uygulamaları
KÖİ projelerinde fesih durumunda ödeme konusundaki uluslararası uygulamalara da yer verilen açıklamaya göre, Avrupa KÖİ Uzmanlık Merkezi (EPEC) tarafından yayımlanan raporlarda Avrupa ülkelerinde fesih durumunda KÖİ sözleşmeleri uyarınca taraflarca yapılması öngörülen ödemelere ilişkin hükümler idare kusuru ya da idare tarafından tek taraflı, şirket kusuru ve mücbir sebeplerden olmak üzere 3 farklı fesih durumu için inceleniyor.
İdare kusuru nedeniyle fesih ya da idare tarafından tek taraflı fesih KÖİ sözleşmesinin idare tarafından tek taraflı olarak ya da idare kusuru nedeniyle feshi halinde EPEC tarafından temel ilke olarak, yatırımı devralan idarenin ya da kamunun sebepsiz zenginleşmesini önlemek ve hakkaniyeti sağlamak için özel sektöre bir tazminat ödemesi benimseniyor. Söz konusu tazminat ödemesinin tespitinde Bulgaristan, İtalya ve İspanya'da fesih tarihi itibarıyla yatırım için harcanan para yaklaşımı benimsenirken, Türkiye'nin de içinde bulunduğu diğer Avrupa ülkelerinde yatırım için sağlanan finansman yaklaşımı kullanılıyor.Türkiye'de uygulanan yaklaşım, üstlenime konu finansmanın kapsamı bakımından EPEC tarafından hazırlanan kılavuzla örtüşüyor.
Şirket kusuru nedeniyle fesih
Şirket kusuru nedeniyle fesihde ise idarenin sebepsiz zenginleşmesini önlemek ve projeye finansman sağlanmasını kolaylaştırmak için şirket kusuru nedeniyle fesih durumunda bir tazminat ödenmesi ancak bu tazminatın ahlaki riziko yaratmayacak bir seviyede tespit edilmesi benimseniyor.
Bu konuda, Belçika, Hollanda, Slovakya, İngiltere, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan'da fesih tarihi itibarıyla yatırımın piyasa değeri; İtalya, Romanya, Bulgaristan, İspanya, Polonya ve Yunanistan'da fesih anında gerçekleşen yatırım maliyeti; Türkiye, Fransa ve Almanya'daki bazı KÖİ projelerinde ise borç yaklaşımı metodu uyarınca şirketin fesih tarihi itibarıyla kreditörlere olan borcuna göre tazminat ödeniyor.
Şirket kusuru nedeniyle fesih durumunda, kreditör ve görevli şirketin projenin devamının sağlanmasına dair motivasyonunun korunması amacıyla borcun tamamı yerine belli bir yüzdesi üstleniliyor.
Mücbir sebep nedeniyle fesih
Bu konuda Avrupa ülkelerinin uygulamaları, ne özel sektörün ne de kamunun kusurunun bulunduğu mücbir sebep hallerinden kaynaklanabilecek bir fesih durumunda, kreditörlere borcun finansman maliyetlerini de içerecek şekilde ödenmesi yönünde oluyor. Türkiye de bu yaklaşımı benimsiyor.
Bazı Avrupa ülkelerindeki uygulamalara paralel bir şekilde Avustralya'da, idare kusuru ve mücbir sebep nedeniyle fesihte kreditörlere olan borcun tamamı üstlenilirken, şirket kusuru nedeniyle fesihte ise projenin yeniden ihalesiyle ya da bağımsız bir değerleme şirketi tarafından tespit edilen piyasa değeri tutarında ödeme yapılıyor.
Güney Afrika örneğinde ise farklı fesih halleri için farklı tazminat ödeme mekanizmaları öngörülüyor. İdare kusuru nedeniyle fesihte, kreditörlere olan bakiye borcun tamamı, finansman maliyetleri de dahil olmak üzere ödeniyor. Şirket kusuru nedeniyle fesihte ise yatırımın piyasa değeri bazında ödeme yapılmakla birlikte kreditörlerden gelen talepler üzerine borcun belli bir yüzdesinin ödenmesi ve yatırımın değerinin ödenmesi durumları karşılaştırılarak büyük olanın ödenmesi uygulamasına gidilebiliyor. Mücbir sebep durumunda fesihte diğer birçok ülke örneğinde olduğu gibi fesih tarihi itibarıyla finansmandan kaynaklanan tüm borçlar kamu tarafından üstleniliyor. - Ankara
Son Dakika › Ekonomi › Hazine'den 'Borç Üstlenim' Açıklaması Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?