YENİ Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Türkiye'nin dünyadaki her 5 Suriyeli mülteciden 3'üne sığınmacı olarak ev sahipliği yaptığını belirterek, "Özellikle AB ve diğer ülkelerdeki uluslararası toplumu elini taşın altına koymaya ve Türkiye'nin omuzlarındaki bu büyük yükü paylaşmaya çağırıyoruz." dedi.
Elvan, Yeni Delhi'de düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Afet Riskini Azaltma Asya Bakanlar Konferansı'nın Bakanlar Oturumu'nda yaptığı konuşmada, ev sahipliği nedeniyle Hindistan hükümetine teşekkür etti.
Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine değinen Elvan, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yer alan hain bir grubun, demokratik yollarla seçilmiş bir hükümeti devirme, anayasayı askıya alma ve sıkı yönetim ilan etme girişiminde bulunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve direniş çağrısına kulak veren milyonlarca vatandaşın hain saldırılara karşı egemenlik haklarını korumak adına üstün bir cesaret ve kararlılık örneği sergilediğini dile getiren Elvan, "Onların fedakarlıkları ve Türkiye'nin demokratik kurumlarının dirayeti sayesinde tansiyon hızlı bir şekilde düşürülmüş ve yetkili makamlar, faillerin belirlenmesi ve adalete teslim edilmesi için resmi soruşturma başlatmıştır." diye konuştu. Elvan, 15 Temmuz ve sonrasında hükümete destek veren tüm ülkelere teşekkür etti.
Konferansın, BM'nin 1990'ları Uluslararası Afet Zararlarının Azaltılması On Yılı (IDNDR) ilan etmesinden bu yana ülkelerin ve insanların afet güvenliğine verdiği önemi gözler önüne serdiğini belirten Elvan, bu konuda insanlığın tamamına karşı ülkelerin ortak sorumluluğunun Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi 2015-2030 ile oldukça açık bir biçimde tanımlandığını dile getirdi.
Afet yönetimi konusunda Türkiye'nin temel hedefinin üç katmandan oluştuğunu anlatan Elvan, bunlardan ilkinin afet risklerini makroekonomik, sektörel ve mekansal planlama süreçlerine dahil etmek, ikincisinin afetlere karşı bilinç ve dirençliliği artırmak, üçüncüsünün de afete dirençli ve güvenli yerleşim birimleri inşa etmek olduğunu ifade etti.
"Türkiye sığınmacıların acılarını hafifletmede üzerine düşeni fazlasıyla yaptı"
Mülteci sorununa değinen Elvan, coğrafi konumu nedeniyle Türkiye'nin tarih boyunca çevresindeki çatışmalardan kaçan kitlelerin akınlarına sığınak olduğunu kaydetti.
İnsani yardıma ihtiyaç duyan herkese yardım eli uzatılmasının Türk kültürünün ve inancının önemli bir ilkesi olduğunu vurgulayan Elvan, insani yardım bakımından dünyada üçüncü sırada yer alan Türkiye'nin sığınmacıların acılarını hafifletme anlamında üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını söyledi.
Dünyada son yıllarda çeşitli insani felaketler yaşandığına işaret eden Elvan, "Türkiye, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana yaşanan en büyük insani krizin tam merkezinde yer almaktadır. Dünyadaki 21 milyon mültecinin yaklaşık 5 milyonunu Suriyeliler oluşturmaktadır. Bu, her dört mülteciden birinin Suriyeli olduğu anlamına gelmektedir. Türkiye, dünyadaki her 5 Suriyeli mülteciden 3'üne sığınmacı olarak ev sahipliği yapmaktadır." diye konuştu.
Farklı din, etnik ve kültürel kökenden yaklaşık 3 milyon Suriye ve Irak uyruklunun "geçici koruma" statüsüyle Türkiye'de yaşadığını anlatan Elvan, şöyle devam etti:
"Yardım çalışmalarının bedeli mali olarak ağır olmuştur ve Türkiye bu bedeli dışarıdan neredeyse hiç yardım almadan tek başına göğüslemiştir. 2011 yılından bu yana, Türk hükümeti 12,5 milyar dolar harcama yapmıştır. Türk sivil toplum kuruluşları ve belediyelerden gelen yardım da eklenecek olursa bu miktar 25 milyar dolara kadar çıkmaktadır. Uluslararası toplum ise sadece 512 milyon dolarlık bir katkıda bulunmuştur."
- "Güvenlik bölgesi oluşturulması uluslararası toplum tarafından da desteklenmelidir"
Türkiye'nin yalnızca Suriyelilere yardım etmediğini, Yemen'den Myanmar'a, Irak'tan Çad'a kadar dünyanın her yerine ulaşmaya çalıştığını belirten Elvan, insani yardıma ek olarak, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) Suriye kriziyle ilgili en etkin risk azaltma faaliyetinden birinin Suriye ve Irak içinde bir "güvenlik bölgesi" oluşturulması olabileceğine inandığını söyledi.
"Suriye ve Irak içinde bir güvenlik bölgesinin oluşturulması sadece Türkiye tarafından değil, aynı zamanda uluslararası toplum tarafından da desteklenmelidir." diyen Elvan, böyle bir güvenlik bölgesinin getireceği faydaların sadece Suriye ve Irak halkı ile sınırlı kalmayacağına inandıklarını bildirdi. Elvan, böyle bir oluşumun Avrupa Birliği de dahil olmak üzere tüm ülkeler için büyük bir risk azaltma eylemi olabileceğini kaydetti.
Suriye'deki iç savaş altıncı yılına girerken, yapılması gerekenler hakkında ciddi bir tartışma yapma zamanının geldiğini dile getiren Elvan, "Dünyanın en büyük mülteci topluluğuna ev sahipliği yapan Türkiye'nin bu konudaki duruşu açıktır: Özellikle AB ve diğer ülkelerdeki uluslararası toplumu elini taşın altına koymaya ve Türkiye'nin omuzlarındaki bu büyük yükü paylaşmaya çağırıyoruz." dedi.
"Konferansta Türkiye'nin farkı bir kez daha ortaya çıktı"
Oturumun ardından Türk gazetecilere kısa bir açıklama yapan Elvan, konferansla, afet riskini azaltmaya yönelik bu zamana kadar yapılan işlerin derlenmesi ve gelecek dönemde neler yapılabileceği konusunda ülkelerin deneyimlerinin paylaşılmasının amaçlandığını söyledi.
Konferansa 40 ülkeden 39 bakanın katıldığını ifade eden Elvan, "Türkiye afet riskini azaltma yönünde çok önemli bir gelişme sağladı. Burada bunu net bir şekilde gördük. Konferansta Türkiye'nin farkı bir kez daha ortaya çıktı." değerlendirmesinde bulundu.
Marmara Depremi'nden sonra özellikle AK Parti hükümetleri döneminde afet riskini azaltmaya yönelik çok kapsamlı çalışmalar yapıldığını anlatan Elvan, toplumun afet anında nasıl ve ne şekilde davranacağını bildiğini kaydetti.
Elvan, yarın bazı Hindistanlı bakanlarla görüşeceğini belirterek, bu görüşmelerde 15 Temmuz'daki darbe girişimiyle Türkiye ekonomisinin durumunu anlatacaklarını, FETÖ'nün Hindistan'daki yapılanmasına yönelik olarak, bu ülke hükümetinden önlemler almasını isteyeceklerini bildirdi.
Son Dakika › Ekonomi › Kalkınma Bakanı Elvan, Hindistan'da Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?