Türkiye Danimarka İş Semineri

Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever, Danimarka ile özellikle rüzgar enerjisi ve çevre teknolojileri alanlarında çok büyük işbirliği imkanlarının değerlendirilebileceğini belirterek, "Gelin yeni teşvik sistemimizden faydalanın ve ülkemize yatırımlarınızı gönül rahatlığıyla gerçekleştirin" dedi.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından organize edilen Türkiye-Danimarka İş Semineri ve İkili Görüşmeler Programı'nın açılışı Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever, Danimarka Ticaret ve Avrupa İşleri Bakanı Nick Haekkerup, Danimarka Büyükelçisi Ruben Madsen,  Danimarka Endüstri Konfederasyonu Başkanı Thomas Bustrup, DEİK-Türk Danimarka İş Konseyi Başkanı Feyhan Yaşar ile Danimarka ve Türkiye iş dünyasının temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Ekonomi Bakan Yardımcısı Sever, açılışta yaptığı konuşmada, derin bir tarihi ilişkiye sahip olan Türkiye ile Danimarka'nın ekonomik ve ticari alanda daha da ileri gidebileceğini ve daha sıkı ilişkiler geliştirebileceğini söyledi.

Türkiye'de son 10 yılda kaydedilen ekonomik gelişmeleri özetleyen Sever, ekonomik ve siyasi istikrar ile bunların sonucunda oluşan güven ortamının bu başarının arkasında yatan nedenler olduğunu ifade etti.

Türkiye ile Danimarka arasında 2002 yılında yaklaşık 658 milyon dolar olan dış ticaret hacminin 2012 yılında yaklaşık 3 kat artarak 1,7 milyar dolara ulaşmasının sevindirici bir gelişme olduğunu belirten Sever, "10 yıl önce Danimarka'ya ihracatımız 366 milyon dolar civarındaydı. Danimarka'dan ithalatımız da 292 milyon dolar seviyesindeydi. Geldiğimiz nokta olumlu olsa da biz 985 milyon dolarlık ihracat ve 720 milyon dolarlık ithalatın ülkelerimiz arasındaki potansiyeli tam olarak yansıtmadığını düşünüyoruz ve bunu yeterli görmüyoruz" diye konuştu.

Sever, 2015 yılına kadar iki ülke arasındaki ticaret hacmini 5 milyar dolara çıkarma ve büyümeyi kazan-kazan ilkesi çerçevesinde dengeli bir biçimde gerçekleştirme hedefini ortaya koyduklarını ifade etti.

"Gelin yeni teşvik sistemimizden faydalanın"

Sever, ikili ticari ilişkilerin yanı sıra diğer önemli önceliklerinin de karşılıklı yatırımlar olduğunu belirterek, "2002 yılından bu yana Danimarka'dan Türkiye'ye gelen doğrudan yatırım tutarı 283 milyon dolar düzeyinde. 2013 yılı ocak-temmuz döneminde gerçekleştirilen doğrudan yatırım ise sadece 3 milyon dolar gibi düşük bir seviyede. Aynı dönemde ülkemizden Danimarka'ya giden toplam doğrudan yatırım miktarı ise 16 milyon dolar gibi oldukça düşük bir seviyede. Bu rakamları çok daha fazla artırabileceğimizi düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin son 10 yılda yaklaşık 127,6 milyar dolar yatırım çekerek yabancı yatırımcılar için bir güven ve istikrar ülkesi olduğunu tüm dünyaya gösterdiğini dile getiren Sever, şöyle devam etti:

"2012 yılı haziran ayında yürürlüğe koyduğumuz yeni teşvik sistemi kapsamında yabancı yatırımcılar için tarihimizin en cömert ve en avantajlı teşvik sistemini uygulamaya aldık. Türkiye olarak önümüzdeki 10 yılda 110 milyar dolar ulaştırma, 130 miyar dolar enerji ve 10 milyar dolar da IT alanında olmak üzere yaklaşık 250 milyar dolarlık bir yatırım yapmayı öngörüyoruz. Danimarka ile özellikle rüzgar enerjisi ve çevre teknolojileri alanlarında çok büyük işbirliği imkanlarını beraber değerlendirebileceğimizi düşünüyoruz.

Üçüncü ülke pazarlarında işbirliğinin yanı sıra iki ülke firmaları arasında know-how ve teknoloji paylaşımı ile bir işbirliği modeli oluşturabiliriz. Gemi inşası, yeşil enerji, çevre teknolojileri, gıda ve mühendislik alanlarında ortak yatırım yapmayı çok istiyoruz. Avrupa, Rusya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'ya yapılacak ihracatta Türkiye adeta bir merkez konumundadır. Gelin yeni teşvik sistemimizden faydalanın ve ülkemize yatırımlarınızı gönül rahatlığıyla gerçekleştirin."

Türk müteahhitlik ve teknik müşavirlik firmalarının başarılarının uluslararası inşaat sektörünce de yakından takip edildiğini ve takdir gördüğünü anlatan Sever, "Yurtdışı müteahhitlik ve teknik müşavirlik sektörümüzün bugüne kadar 102 ülkede 257 milyar dolar değerinde 7 bin 246 adet projeyi üstlendiğini, gerçekleştirdiğini veya gerçekleştirmekte olduğunu görüyoruz. Fakat Danimarka'da üstlendiğimiz bugüne kadar sadece bir proje var ve bunun değeri de oldukça düşük seviyede. Umuyorum ki bu forumla birlikte firmalarımız arasında hızla işbirliği mekanizmaları kurularak gerek ülkelerimizde gerekse de üçüncü ülkelerde ortak projelerin hayata geçirilmesini beraberce sağlarız" değerlendirmesinde bulundu.

"Danimarka, Türkiye'nin AB üyeliğini içtenlikle desteklemektedir"

Danimarka Ticaret ve Avrupa İşleri Bakanı Nick Haekkerup ise Türkiye-Danimarka İş Semineri'nin iki ülke arasındaki yakın ilişkileri ispat ettiğini söyledi.

İki ülke arasında Ekonomik ve Ticari Ortaklık Komisyonu oluşturulmasının, ilişkilerin dayandığı karşılıklı anlayış ve faydayı ortaya koyduğunu belirten Haekkerup, "Çok sayıda Danimarka şirketinin bu seminere katılması, önümüzdeki muhteşem imkanların bilincinde olduklarını gösteriyor. İki ülke güçlü ve uzun süreli bir ilişkiye sahip ve pek çok değeri paylaşıyor. Uzun süredir Türkiye ile AB arasındaki bütünleşmeyi gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Danimarka, Türkiye'nin AB üyeliğini içtenlikle desteklemektedir" dedi.

Türkiye'nin son 10 yıl içinde güçlü bir politik oyuncu olduğunu ispatladığını dile getiren Haekkerup, Türkiye'nin büyüme oranlarının Avrupa ülkelerinin yalnızca hayal edebileceği bir gelişme olduğunu ifade etti.

Danimarkalı iş çevreleri arasında Türk ekonomisinin dinamizminin artan bir ilgi yarattığına işaret eden Haekkerup, "Avrupa, Asya ve Ortadoğu arasındaki eşsiz konumu Türkiye'yi Danimarka için son derece değerli bir ticaret ortağı yapıyor. Türk talepleri ile Danimarka'nın uzmanlık alanları arasında mükemmel bir uyum, aramızdaki ticari işbirliğini daha da geliştirecektir. Türkiye, Danimarka hükümeti tarafından özel bir odak ülke seçilmiştir" diye konuştu.

Danimarka'da 65 binden fazla Türk kökenli kişinin yaşadığını, bunların dil becerilerini geliştirmelerinin yanında her iki kültürü de çok iyi anladıklarını belirten Haekkerup, bu kombinasyonun iki ülke arasındaki ticari sahada kullanılabileceğini söyledi.

Türkiye'nin Danimarkalıların en fazla ziyaret etmek istedikleri ülkelerin başında geldiğine dikkati çeken Haekkerup, iki ülke arasındaki sıkı ticari ve ekonomik ilişkilerin her iki ülke açısından kazan-kazan durumu ortaya çıkaracağını da sözlerine ekledi.

"Türkiye bizim için AB dışında en çok ticaret yaptığımız ülkelerden biri  olacak"

Danimarka Endüstri Konfederasyonu Başkanı Thomas Bustrup da Türkiye ekonomisinin büyüme oranlarının Danimarka ve AB'den daha yüksek olduğuna işaret ederek, Danimarka'nın Türkiye'ye BRICS ( Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) ülkelerinden daha fazla önem verdiğini dile getirdi.

Bustrup, gelecek dönemde Türkiye'nin kendileri için AB dışında en çok ticaret yaptıkları ülkelerden biri olacağını ve Türkiye'nin gelecek 20 yıl içinde Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkeleri arasında en yüksek büyüme oranına sahip ülke konumuna geleceğini söyledi.

Bustrup, "Türkiye'yi büyüme ve kalkınma oranlarıyla Danimarka ürünleri ve hizmetleri için önemli bir hedef olarak görüyoruz. AB ile yapılan Gümrük Birliği anlaşması ve diğer anlaşmalar var. Bütün bunlar Türkiye'yi bizim için daha cazip kılıyor" diye konuştu.

DEİK Türk-Danimarka İş Konseyi Başkanı Feyhan Yaşar ise iki ülke arasındaki ticaret hacminin potansiyele göre düşük seviyede olduğunu belirterek, bunu artırmak amacıyla işbirlikleri sağlamak ve yeni çalışmalar yapmak istediklerini ifade etti.

Danimarka Büyükelçisi Ruben Madsen'in de katıldığı Türkiye-Danimarka İş Semineri, ikili görüşmelerle devam etti. - İstanbul