Diyarbakır'da Ak Parti'den Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olan ancak seçimleri kaybeden Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, seçimleri değerlendirdi. Öcalan'ın 2015 yılında serbest kalacak iddiaları üzerine Ensarioğlu, Bunlar seçim sürecinde sadece kitlenin hoşuna gitsin diye edilmiş laf ve temennilerdir. Yani bir sonraki nevruzda Öcalan'ın halkın arasında olamayacağını onlarda çok iyi biliyor, biz de çok iyi biliyoruz dedi.
Diyarbakırda pazar günü yapılan seçimlerde Ak Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan ve seçimi kaybeden Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, düzenlediği basın toplantısında, seçimlerin demokratik olgunluk içinde geçtiğini söyledi. Kazanmak için seçime girdiklerini belirten Ensarioğlu, şöyle dedi
Ancak Diyarbakır'ın huzuru, barışı ve bu barışın geleceği bizim için çok daha kıymetlidir. Hepimizin buna uygun hareket etmesi ve buna zarar veren bir takım açıklamalardan uzak durmamız gerektiğini hep söyledik ve böylede oldu. Halkın iradesi tecelli etmiştir. Bize yakışan halkın iradesine saygı duymaktır. Seçim sonuçlarına değerlendirirken oyumuzu arttırdık, cemaat, Hüda-Par faktörü bir takım bir takım 90 yıllık cumhuriyetin bu bölgedeki uygulamalarının sonuçları ve bir takım toplumsal travmalarla da uğraşmak zorunda kaldık. Çünkü 80-90 yıllık devletin bu bölgedeki kötü uygulamalarının sebebi olarak her zaman halk iktidarları görür. Her ne kadar son 3-4 yılda gerek demokratikleşme, gerekse din, dil ve kimlik önündeki engellemelerin kaldırılması ve barış sürecini başlatan bir iktidar olmanın avantajlarını da biz bu seçimde yaşadıksa da da 90 yıllık travma ve bunların yarattığı sorunların etkisi henüz geçmiş değil. Diyarbakır bundan sonra demokratikleşme, Kürt sorunun çözümüyle birlikte Türkiye ve Diyarbakır normalleşiyor. Ancak seçim sonuçlarına baktığımız zaman henüz tam bir normalleşme süreci yaşanmış diyemeyiz. Hala insanlar tercihlerini yaparken sadece aday ve hizmeti ölçü almadığını görüyoruz. Bunun miktar sonuçları olsa da bir sonraki seçimde tam bir normalleşmeyi barışla birlikte kalıcılaşmasıyla birlikte bir sonraki seçimde yaşayacağız gibi görünüyor. Seçim bitse de dahi Diyarbakır'a aşkımız hizmetimiz bitmeyecek. Türkiye'nin, bölgemizin, ilimizin en önemli meselesi bu barış sürecinin kalıcı bir barışa dönüşmesi. En önemli meselemiz, projemzidir. Bundan sonra halkın bizden hem Ak Partiden, hem de BDP'den beklentisi çözüm sürecine sahip çıkmak, kalıca barışa dönüşmesi için çaba sarf etmek. Bu halka yapabileceğimiz en büyük hizmet budur dedi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazanan BDP'li Gültan Kışanak'ı sandıktan açıldıktan 3 saat sonar arayıp tebrik ettiğini belirterek, Sizden hizmet bekliyoruz. Bize de düşen bir eşy varsa iş birliği yapmaya da hazırız dedim dedi.
PKK SİLAH BIRAKMALI
Çözüm sürecinde bölgede adımların atılması gerektiği yönündüki soru üzerine Ensarioğlu, Aslın da dil ve kimlik önündeki bütün engeller kaldırıldı. Şimdi Anayasal olarak yapılamayanlar var. Yasal olarak yapılması gereken bütün adımlar atıldı. Yani kültürel ve demokratik haklar için iki engel kaldı. Buda anayasal değişikliği gerektiriyor. Bir vatandaşlık tanımı iki ana dilde eğitimi yasaklayan 62'nci maddede değişiklik. Yani bu yasak yakışmıyor Türkiye'ye bu yasağın kaldırılması gerçi hükümetimizin getirdiği yasa teklifiyle bu bir nebze aşıldı. Özel okullara ana dilde eğitim hakkı getiren yasayla anayasal yasanın yasağı da aslında aşılmış oldu. Yani Türkiye'de artık ana dilde eğitim var. Bu yasak kalktı ancak anayasamızdaki bu yasağın kaldırılması ve vatandaşlık tanımının da etnik bir kimlik değil de gerçekten vatandaşı tanımlayan bir düzenlemeyle herkesin kendini içinde bulunduğu bir düzenleme gerekli. Bundan sonra PKK güçlerini ülke dışına çekmeli, PKK silahı bırakma iradesini net bir şekilde ortaya koyulmalı. Bu konuda çok o direnci bırakmalı ama diğer taraftan da bu silahlı güçlerin cezaevindeki insanların ne olacağına dair yasal düzenlemelerinde yapılması gerekmektedir. Yani bu dağdaki silahlı güçlerin ve cezaevindekileri, Avrupa'dakiler,in ne olacağı, sosyal, siyasal hayata entegrasyonun hangi yasal düzenlemelerle yapılacağının artık açıklanmasının gereğinin yapılması gerekir. Onun ötesinde bir şey kalmadı Türkiye demokratikleşiyor ve Türkiye'de var olan sorunlarımızı artık konuşarak siyaset zemininde çözeceğiz. Bu zemin artık Türkiye'de var.
ÖCALAN'IN 2015'DE HALKIN ARASINDA OLMAYACIĞINI BİZDE ONLARDA İYİ BİLİYOR
Gezetecilerin Abdullah Öcalan'ın 2015 yılında serbest bırakılacağı yönünde söylentiler olduğunu yönünki sorusu üzerine Ensarioğlu, Kürt sorunun çözümü, çözüm sürecinin kalıcı barışa dönüşmesi için hangi araçların kullanılması gerekiyorsa bundan çekinilmemesi gerekiyor. Gazetecilerin, akil insanların veya başkalarının gitmesi eğer çözüm sürecine katkı sunacaksa gidilmesidir. Tabi ki çözüme katkı sunacak. Bunlar seçim sürecinde sadece kitlenin hoşuna gitsin diye edilmiş laf ve temennilerdir. Yani bir sonraki nevruzda Öcalan'ın halkın arasında olamayacağını onlarda çok iyi biliyor, biz de çok iyi biliyoruz. Önemli olan kalıcı barışı sağlamak bu işin yasal zemini hazırlamak ve nihayete erdirmektir. Bu iş nihayete erdirdikten sonra ne olur Onu bir sonraki hükümet, seçimden sonra yeni iş başına gelecek hükümet ve parlamento karar verecek. Onlar adına bizim karar vermemiz de çok doğru değil. Tabi siyaset böyle bir şey o kitleyi, elde, diri tutmak hoşuna gidecek şeyleri seçim sürecince söylemek demokratik özerkliği inşa ediyoruz demek, demokratik özerklik öyle referandumdur, inşa ediyoruz demekle olmaz. Demokratik özerklik bir projedir özerklik. Bu projeyi eğer siz bütün Türkiye'ye kabul ettirebilirseniz, anayasal değişikliği yapabilecek, çoğunluğu ikna ederseniz, bir anayasal statüdür. Çok fazla oy almak için ki çok fazla argümanı kalmadı şu dönemde. Öcalan'a özgürlük Kürdistan statü üzerinden seçim süreci yürütüldü. Bu bir propaganda süreciyle, argümanla alakalıdır. Ama tabi her siyasi parti kendine özgür bir takım projeler sunabilir ve savunabilir. Demokratik özerklikte Öcalan'ın dediği gibi yani vazgeçilmemiz değildir. Yani onu ortaya atan Öcalan yani bizim vazgeçilmez diyen de Öcalan
KÖŞKÜ EN ÇOK HAK EDEN BAŞBAKAN
Başbakanın Diyarbakır'daki konuşmasında Galip Ensarioğlu'nu seçerseniz danışmanlık yaparım sözlerinin kendisine değil Diyarbakır'a Başbakan'ın bir jesti olduğunu belirten Ensarioğlu, Şu anda köşkün en güçlü adayı sayın Başbakan tabiki herkesin konuştuğu alınan oylara da bakılırsa buraya da en çok hak eden Sayın Başbakan, ancak benim gönlümden geçeni sorarsanız ben sayın Başbakanın daha etkin bir şekilde hükümetin başında olmasından yanayım. Çünkü hem çözüm sürecini güçlü liderle yürütebilirsiniz hem de yeni bir anayasayı Türkiye'nin hak ettiği sivil, demokratik ve çoğulcu anayasayı ancak güçlü bir liderlikle parlamentoya ve halkın önüne getirebilirsiniz. Sayın Başbakan Türkiye'ye çok büyük hizmetler etti. Türkiye'de devrim yaptı hep bahsettiğimiz devrim yaşandı, rejim değişti Türkiye'de, zenginleşti, içeride, dışarıda itibarı arttı. Bunları yapan tabiki Tayip Erdoğan'dır. Ben kendisinin kalmasından yanayım. Tabiki Cumhurbaşkanlığı'na en yakışacak isim odur ama ben bir dönem daha kalmasından yanayım. Tabiki Sayın Başbakanımız Cumhurbaşkanı olma iradesini gösterirse sonuna kadar arkasında oluruz. Olmazsa Abdullah Gül başarılı bir şekilde devamı etti ve etmelidir.
Son Dakika › Güncel › Ak Partili Ensarioğlu Öcalan'ın Halkın Arasında Olamayacağını Bizde, Onlarda İyi Biliyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (2)