Antalya'nın Fethinin 811. Yılı Kutlanıyor

Antalya'nın fethinin 811. yıl dönümü etkinlikleri, konser, sergi açılışı ve konferanslarla başladı.

Antalya Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen etkinlik kapsamında, Antalya Kültür Merkezi'nde mehteran takımı konser verdi.

Vali Münir Karaloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Mustafa Ünal, İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya ile protokol üyeleri, Anadolu Selçukluların kullandıkları eşyalar, giysiler ve sanatını anlatan sergilerin açılışını gerçekleştirdi.

Eserleri inceleyen protokol üyeleri, yetkililerden bilgi aldı.

Vali Karaloğlu, Aspendos Salonu'nda düzenlenen "Uluslararası Antalya Kongresi"nin açılışında, etkinliklerle Antalya'nın fethinin öneminin anlatılacağını ifade etti.

Antalya'nın 811 yıldır Türk ve İslam yurdu olduğuna dikkati çeken Karaloğlu, şöyle konuştu:

"811 yıldır bu topraklarda bizim hikayemiz var. Eğer bu topraklarda bugün ve gelecekte de hikayelerimizin olmasını arzu ediyorsak mutlaka tarihten ilham alarak büyük ve güçlü Türkiye yolunda yürümemiz gerekiyor. Nasıl 29 Mayıs 1453 İstanbul için 6 Nisan 1326 Bursa için 26 Ağustos 1071 Anadolu'nun vatan kılınması için önemliyse Antalya'nın Türk ve İslam yurdu olabilmesi için 5 Mart 1207 önemli. Biz bunu her yıl 5 Martlarda hatırlamalı, genç nesillere bu mirası mutlaka bırakmalıyız. "

Bir yerin vatan kılınmasının sadece kılıçla olmadığına dikkati çeken Karaloğlu, gönüllerin fethedilmesine, mayalanmasına da ihtiyaç olduğunu anlattı.

Anadolu'da kılıçtan önce bölgeye gelip, bölgeyi fethe hazırlayan gönül erleri olduğuna değinen Karaloğlu, Antalya'da önemli alimler olduğunu dile getirdi.

"Selçuklu, Osmanlı bilinmeden Cumhuriyet anlaşılamaz"

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel de programlar sayesinde Antalya'nın unutulan tarihinin öğrenileceğini, yeniden kazanılacağını söyledi.

Türkiye ve Antalya olarak tarihe yeterince sahip çıkılmadığını savunan Türel, Gıyaseddin Keyhüsrev, Mehmet Paşa ve Murat Paşa'yı bilmeden Antalya'yı dört dörtlük yaşama, hissetme ve sahiplenmenin imkansız olduğunu ifade etti.

Anadolu Selçukluları tarihi, Antalya'nın Selçuklu ve Osmanlı tarihi üzerine yüzlerce tarihi kitap, roman yazılması gerektiğini vurgulayan Türel, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Selçuklu bilinmeden Osmanlı, Osmanlı bilinmeden Cumhuriyet anlaşılamaz, bütün bu tarih bilinmeden üzerinde yaşadığımız bu toprakların değeri ve manası anlaşılamaz. Büyük şairimiz, 'Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı' demiş, biz onu da tam olarak anlamamışız.

Tarih bir milletin kimliğidir, tarihi bilmek kendini bilmektir. Biz Azerbaycan'ın Türk olduğunu, Orta Asya'nın Türk olduğunu tam olarak ancak 1990'larda öğrendik. Daha öğreneceğimiz çok konu var. Sultan Keykubat'ın, Sultan Keyhüsrev'in, Suriye'de Eyyubiler ile ilişkisi, Şam ve Halep ile ilişkisi bilinmeden Afrin'i tam olarak anlayamayız."

Fetih günlerini başka milletlere karşı olumsuz bir duyguyla kutlamadıklarını aktaran Türel, Türk milletinin Çanakkale Savaşı hatırasını bile bir barış mesajına dönüştürdüğüne işaret etti.

Dünyaya Selçuklu ve Osmanlı'yı anlatmak gerektiğine işaret eden Türel, "Senelerden beri Afganistan'ı, Suriye'yi, Irak'ı karıştırmaktan vazgeçmeyen bazı devletler, büyük bir coğrafyada yetmiş iki milleti bir arada yaşatan Selçuklu ve Osmanlı devletlerinden ders almalıdırlar." dedi.

Rektör Prof. Dr. Mustafa Ünal da tarihe sahip çıkmanın önemli olduğunu vurguladı.

Konuşmaların ardından, Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç, Dr. Bedia Koçakoğlu moderatörlüğünde, TRT program yapımcısı, yazar Sadık Yalsızuçanlar ve araştırmacı yazar Nermin Taylan'ın katılımıyla oturuma geçildi.

Etkinlik, 5 Mart'a kadar devam edecek.