Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Bağış Açıklaması

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Sivas olaylarının 20. yıl dönümününe ilişkin, "Bugün Türkiye'de yeniden canlandırılmak istenen oyunun ilk perdelerinden birini o gün Sivas'ta gördük. Senaryo aynı, araç-gereçler aynı, provokatörler aynı, sadece tarih değişik" dedi.

Hırvatistan'ın Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik töreni dolayısıyla başkent Zagreb'te düzenlenen törenlere katılarak yurda dönen Bağış, Atatürk Havalimanı'nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bu törenler sırasında çok sayıda AB üyesi ülkenin cumhurbaşkanı, dışişleri bakanı ve AB bakanıyla görüşme fırsatı yakaladıklarını söyleyen Bağış, oldukça yoğun temasları olduğunu, AB komisyonu yetkilileriyle, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Stefan Füle ile sohbet etme imkanı bulduklarını söyledi.

Bu temaslar ve tören katılımı için "Faydalı bir seyahatti" değerlendirmesinde bulunan Bağış, Hırvat halkının bu mutlu gününde yanlarında olmanın, onlar için anlam taşıdığını kaydetti.

Bağış, "Temaslarda ülkemizin adı geçti mi?" sorusu üzerine, şunları söyledi:

"Tabi ki bütün temaslarımızda Türkiye'nin AB süreci konuşuldu. Özellikle 22. faslın açılması, şu anda AB yetkililerinin Güney Kıbrıs Rum yönetiminin engellediği 23 ve 24. fasılların açılmasıyla ilgili dillendirdikleri arzularının gündeme gelmesi, aynı zamanda bizim açma konusunda hazır olduğumuz mali politikilar faslında, Sarkozy döneminden kalan bir Fransa engeli var, onun kaldırılması için birçok ülke Fransız bakana da esprili bir şekilde yaklaşarak, 'Artık bu faslın önündeki engeli de kaldırın. 22. faslı açtığımız gibi mali politikalar faslını da açalım' gibi, kinayeli sohbetlerimiz de oldu."

Başbabakan Recep Tayyip Erdoğan'a bol bol selam getirdiklerini aktaran Bağış, özellikle Balkanlar'dan gelen liderlerin Başbakan Erdoğan için dua ettiklerini bildirdiklerini söyledi.

"Bugün Türkiye'de canlandırılmak istenen oyunu, 20 yıl önce Sivas'ta gördük"

Bağış, bir basın mensubunun, "Yarın Sivas olaylarının yıl dönümü. Bir mesajınız olacak mı?" sorusuna karşılık, 20 sene önce Sivas'ta Türkiye'nin bağrına kor düştüğünü, herkesin içinin yandığını, canların cananlardan hunharca koparıldığını söyledi.

"O gün bugündür boğazımıza bir yumru gibi takılan ve çıkarmakta zorlandığımız bir günün hatırıdır Sivas olayları" diyen Bağış, bu acı olayın kurbanlarını ortak ve derin bir acıyla ve rahmetle andığını kaydetti.

Egemen Bağış, Madımak'ın mantık ve izanın saklandığı, provokasyonun zirvelerde gezdiği, karanlık bir gün olarak hafızalarına kazındığını ifade ederek şöyle devam etti:

"Bugün Türkiye'de yeniden canlandırılmak istenen oyunun ilk perdelerinden birini o gün Sivas'ta gördük. Senaryo aynı, araç-gereçler aynı, provokatörler aynı, sadece tarih değişik. O gün Madımak Oteli'nde yitirdiğimiz canlar Anadolulu, Rumelili, Karadenizli, Akdenizli, Egeli, Alevi ve Sünni'ydiler. Bu ülkenin taşı toprağı Hacı Bektaş'tır, Mevlana'dır, Yunus'tur, Pir Sultan'dır. Biliyoruz ki biz köylüsüyle, kentlisiyle aynı yoldan geldik, aynı toprağı ekip biçtik. Bu yüzden kardeşlik köprülerimizi yeniden ilmek ilmek örüyoruz. Karşılıklı anlayışı ve hoşgörüyü büyütüyoruz. Biliyorum ki artık ülkemize yakışmayan böyle vahim olaylar asla yaşanmayacak. Biz ne mezhep ne de ırk ayrımcılığı tanıyoruz. Bize göre farklılıklarımız asla kamburumuz değil, hazinemizdir. Cumhuriyet tarihi boyunca birçok sıkıntı yaşadık ama hiç kimse bugüne kadar elini taşın altına koymaya yanaşmadı. Bunu ilk defa başbakanımız önderliğinde başarıyoruz. Ülkemizdeki bütün inanç kesimlerinin sorunları bizim sorunumuzdur. İşte onun için, samimiyet içinde sorunları çözmenin, yüzyıllardır devam eden meseleleri artık bir çözüme kavuşturmanın mücadelesini veriyoruz."

Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra ilk defa bir cumhurbaşkanının, Abdullah Gül'ün cemevi ziyaretinde bulunduğunu hatırlatan Bağış, ilk kez bir başbakan'ın, Recep Tayyip Erdoğan'ın Muharrem iftarında Alevi vatandaşlarla aynı sofrayı paylaşıp, onların coşkusuna ortak olduğunu anlattı.

"Kimsenin Türkiye'ye yeni Madımaklar yaşatmasına izin vermeyeceğiz"

Bağış, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi kapsamında düzenlenen Alevi vatandaşlarla ilgili çalıştaylara da değinerek, Alevi vatandaşlara ilişkin yapılan yeniliklerde, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarında Alevilik konularının yer almasından, Madımak Oteli'nin kamulaştırılmasından bahsetti.

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Bu Madımak olaylarının yıl dönümü nedeniyle Alevi kardeşlerimizi istismar etmek, onların bu saf duygularını kötü niyetlerine kullanıp, ülkeyi karıştırmak isteyenler olabilir. Kendilerinden ricam, bu konuda hassas olmaları. Sadece Alevi vatandaşlarımızın değil Sünni vatandaşlarımızın da Müslüman olmayan kardeşlerimizin da aynı hassasiyeti göstermesi gerekir. Yeni Madımaklar yaşanmasın, bağrımıza taze korlar düşmesin diye hükümetimiz toplumsal bütünleşme için hiç bir dönemde görülmeyen bir gayret göstermektedir. Kimsenin Türkiye'ye yeni Madımaklar yaşatmasına izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

"Türkiye'nin Avrupalı kimliğini tartışmak kimsenin haddi değildir.

Bağış, "Yaklaşık yarım asırdır AB'ye girmeye çalışıyoruz. Çok yol katedildi. Fasılların biteceği ve üye olacağımıza dair net bir tarih verebilir misiniz?" sorusuna karşılık, Avrupa Birliği üyesi ülkelerden ve komisyondan kaynaklanan çifte standartlı siyasi engellerin ortadan kalkması halinde Türkiye'nin 2 yıl içerisinde AB'ye üye olabileceğini söyledi.

Egemen Bağış, "Türkiye'nin Avrupalı kimliğini tartışmak kimsenin haddi değildir. Fakat merak edenler AB üyesi ülkeleri şöyle bir dolaşsınlar. Türkiye'nin hiçbir eksiğinin olmadığını, aksine fazlasının olduğunu göreceklerdir. Bir takım hukuki, yasal değişiklikler gerekiyorsa bize somut bir üyelik tarihi verilsin, bize o yapılması gerekenlerin listesi önümüze çıkarılsın, 2 yıl içerisinde iktidarıyla muhalefetiyle el ele vererek bunları yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmaması gerektiğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Bağış, AB'nin şu anda Türkiye'ye sürekli "ödevini yap" dediğini, ancak ödevin ne olduğunu söylemediğini ifade etti. - İstanbul