Bakan Bağış İstanbul Televizyon Fuarı'na Katıldı - Son Dakika
Güncel

Bakan Bağış İstanbul Televizyon Fuarı'na Katıldı

Bakan Bağış İstanbul Televizyon Fuarı\'na Katıldı

AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, "Türkiye iç siyasette malzeme yapılacak bir konu değildir." dedi.

20.06.2013 15:24  Güncelleme: 15:34

AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış:   "Türkiye iç siyasette malzeme yapılacak bir konu değildir. Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecinin

teknik bir platformda ilerlemesi gerekir. Teknik süreçte ilerlenen bu sürece bir takım engeller ortaya

koymak, Almanya'ya yakışmaz, Sayın Merkel'e hiç yakışmaz"

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Türkiye iç siyasette malzeme yapılacak bir konu değildir. Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecinin teknik bir platformda ilerlemesi gerekir. Teknik süreçte ilerlenen bu sürece bir takım engeller ortaya koymak Almanya'ya yakışmaz, Sayın Merkel'e hiç yakışmaz. Çünkü Sayın Merkel, defalarca AB'nin en önemli ilkesi olan 'ahde vefaya' bağlı kalacağını ilan etmiş ve ifade etmiştir" dedi.

Bakan Bağış, Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen İstanbul Televizyon Forum ve Fuarı'na katıldı.

Fuar sonrası gazetecilerin gündemle ilgili sorularını cevaplandıran Bağış, bir gazetecinin, "AB'ye rest:  "Bulsunlar 27 oyu gelsinler" başlığıyla gazetelerde yer alan haberi nasıl değerlendirdiğiyle ilgili sorusunu şöyle cevapladı:

" Türkiye Cumhuriyeti'nin AB ile müzakereleri, 17 Aralık 2004 tarihinde alınmış bir kararla başlamıştır. Nasıl o karar oy birliğiyle alınmış bir kararsa, bu süreci durdurmanın da tek yolu yine oy birliğiyle alınacak bir karardır. Yani şu anda AB'nin 27 üye ülkesi var. İki hafta içerisinde bu rakam 28'e çıkacak. Hırvatistan da biliyorsunuz üye olacak. 28 ülke oy birliğiyle 'Türkiye ile artık müzakere etmek istemiyoruz' diye bir karar almadıkça,  Avrupa Birliği'ndeki herhangi bir siyasetçinin tek taraflı bir demeciyle, kararıyla ve uygulaması ile Türkiye'nin AB süreci durmaz. Evet fasılların açılmasını engelleyebilirler. Bizim reformumuzu engelleyemezler. Biz vatandaşımızın yaşam standartını yükseltme konusunda karalı bir ülkeyiz. Biz, devlet olma geleneği bin yılı aşmış bir milletiz. Yeni bir devlet, acemi bir devlet hiç değiliz. Türkiye gün gelir rest çeker, gün gelir jest yapar. Türkiye'nin ne zaman ne yapacağını dışarıdan belirlemeye kalkmasınlar. Türkiye'ye yönelik eleştirileri değerlendirebilirler ama bu eleştirileri dillendirirken kendi ülkelerindeki uygulamaları da yakından görmeleri gerekir."

Bugün AB üyesi ülkelerin birçoğunda eylemler ve gösterilerin olduğundan bahseden Bakan Bağış, sözlerine şöyle devam etti:

"Avrupa'da gösteriler sonrası kamu düzenini korumakla mükellef olan güvenlik güçleri, bazen yetkilerini zorlayabilirler, hatta aşabilir ve aşırı güç kullanabilirler. Gaz veya tazyikli su kullanabilirler. Fakat, Türkiye'de olduğu gibi eğer açığa alınan görevliler varsa, tahkikat açılıyorsa, bunlar demokrasinin kuralları çerçevesindedir. Ayrıca Avrupa Birliği Antlaşması'nın 276. maddesi, AB Adalet Divanı'nın bırakın aday ülkeleri, üye ülkelere bile güvenlik güçleriyle ilgili yaptırım hakkı olmadığını çok açık bir şekilde ifade eder. Onun için iğneyi kendilerine bıraksınlar çuvaldızı bize batırsınlar. Biliyorsunuz, Eylül ayında Almanya'da seçimler var. Sayın Merkel de kendi seçimlerine yönelik bir iç siyaset malzemesi arıyorsa, bu malzeme Türkiye olmamalıdır. Bu malzemeyi kullanmaya kalkan eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin başına ne geldiğini Sayın Merkel de yakından takip eder, bir kez daha gözden geçirirse, Türkiye ile uğraşanların sonunun hayırlı olmadığını kendisi de görür."

Almanya Başbakanı Merkel'e bir tavsiyesinin olduğunu ifade eden Bağış, "Benim buradan Merkel'e dostça bir tavsiyem var; Eminim Türkiye'de faaliyet gösteren 4 bin Alman firmasının da aynı hassasiyeti vardır. Almanya'da yaşayan ve birçoğu seçmen olan 3.5 milyon vatandaş, soydaş kardeşlerimizin de aynı konuda hassasiyeti vardır. Türkiye iç siyasette malzeme yapılacak bir konu değidlir. Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecinin teknik bir platformda ilerlemesi gerekir. Teknik süreçte ilerlenen bu sürece bir takım engeller ortaya koymak Almanya'ya yakışmaz, Sayın Merkel'e hiç yakışmaz. Çünkü Sayın Merkel, defalarca AB'nin en önemli ilkesi olan 'ahde vefaya' bağlı kalacağını ilan etmiş ve ifade etmiştir. Ahde vefa, geçmişte alınan kararlara, atılan imzalara sahip çıkmayı gerektirir. Ahde vefa dün söylediklerinizin arkasında durmanızı gerektirir. Bir gün böyle söyleyip ertesi gün bunlardan vazgeçmek değil, söylediklerinizin arkasında durmayı gerektirir. Salı günü Brüksel'e gidersek, ayın 26'sında 14. faslımızın, bölgesel kalkınma faslının açılışını gerçekleştireceğiz" diye konuştu.

- "Türkiye Cumhuriyeti'nin Bakanlar Kurulu toplantıları özeldir"

Bakanlar Kurulu'nda, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın istifa ettiği yönündeki söylentilerle ilgili soruyu da yanıtlayan Bağış, şunları kaydetti:

"Türkiye Cumhuriyeti'nin Bakanlar Kurulu toplantıları özeldir. Özel görüşmede yapılan görüşmelerle ilgili bilgi vermek suçtur. Bu iddiaları dillendirenler suç işlediklerini unutmasınlar. Şunu herkesin bilmesini isterim, üst düzey bütün devlet yetkililerimiz bu ülkeye aynı kararlılıkla bağlı insanlardır. Hiç kimse bu büyüklerimizin arasına fitne sokmaya kalkmasın, başaramazlar ve beceremezler. Daha önce de çok denendi, hiçbiri başarılı olmadı. Bu saatten sonra da Sayın Arınç'la Sayın Başbakan Erdoğan arasına, Sayın Gül ile Sayın Arınç arasına, Başbakanımızla  Cumhurbaşkanı Gül'ün arasına kimse fitne sokmaya kalkmasın. Hepimiz bu ülkeye sevdalıyız ve  hizmetkarıyız. Bu ülkenin daha yüksek standartlara ulaşabilmesi için birlikte çalışacağız. İnsanlar belki, kendi kardeşini seçme lüksüne sahip olamayabilirler ama dava arkadaşlarını seçerler. Bu bahsettiğimiz insanlar 40-50 yıldır, bir ömür verdikleri davalarının ortak hizmetkarları olmuşlardır."

-Camide içki içildiği iddiası

Gezi Parkı olaylarıyla ilgili, "camide içki içildiği" iddiaların sorulması üzerine de Bakan Egemen Bağış, şunları ifade etti:

"Bu olaylarla ilgili bilgiler geldikten sonra, ben de İstanbul milletvekili olarak bu camiyi ziyaret ettim. Ben gittiğimde zaten Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan, İstanbul Müftülüğünden müfettişler de oradaki müezzinle görüşüyorlardı. Oradaki müezzin, daha önceki açıklamaların tersine camide içki içilmediğini söyledi. Ben buna şahidim. Ancak oradan ayrıldığımda arkadaşlarıma, 'daha önceki açıklamalarla bu açıklamalar arasında bir tezat var ve bunu bir araştıralım' dedim. Benim önüme camide içilen bira şişelerinin fotoğrafları, görüntüler getirildi. Zannediyorum, orada görevli müezzinimizin hergün camiye gelen yüzlerce kişinin tehtidiyle, şantajıyla baskı altında olduğu, söylemlerine bunu yansıttığı intibası doğdu. Fakat bunu araştıracak ne benim ne de Türkiye'nin kendini bilmez ana muhalefet lideridir. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu konuda görevli müfettişleri var ve onlar bu soruşturmayı yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyetinde bir camiye gidip basmanın, ayakkabılarla girmenin, o camide ahlaka uygun olmayan davranışlarda bulunmanın, o camide içki şişeleriyle poz vermenin doğru olmadığı zaten bir gerçektir." - Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Bakan Bağış İstanbul Televizyon Fuarı'na Katıldı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement