Balyoz Avukatlarından Suç Duyurusu

Avukat Hüseyin Ersöz;

"(Soma açıklaması) Balyoz davasında görev alan ve insan haklarını savunan hukukçular olarak orada zarara uğramış olan hayatını kaybetmiş olan çeşitli mağduriyetler yaşamış olan insanların yanında olduğumuz ve her türlü desteği vermeye de hazır olduğumuz ifade etmek istiyorum"

Haber - Kamera: Cem TURSUN/ İSTANBUL DHA Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan Balyoz davası sanıklarının avukatları adına konuşan emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın avukatı Hüseyin Ersöz, dava kapsamında yaşandığını belirttiği hukuka aykırılıklara ilişkin sorumluların tespit edilmesi amacıyla suç duyurusunda bulunmaya geldiklerini belirtti.

"SOMA'DA MAĞDUR OLANLARA HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERMEYE HAZIRIZ"

Soma'da yaşanan facia nedeniyle suç duyurusunda ilişkin basın açıklaması yapmayacaklarını belirten Avukat Ersöz sözlerine şöyle devam etti: "Aslında bugün yapacağımız basın açıklaması bu yapmış olduğumuz konuya ilişkin değerlendirmeleri kapsayacaktı ancak dün Soma'da yaşanan facia nedeniyle Balyoz davasında yaşanan hukuksuzlukların çok fazla ayrıntılarına girmeden sadece bugün suç duyurusunda bulunduğumuzu ifade etmekle yetiniyorum. Ancak şunu ifade etmek isterim ki dün yaşanan olay Türkiye'nin gündemini önemli ölçüde meşgul ediyor ve vicdanları kanatan bir olaydır. Bu sebeple bizler Balyoz davasında görev alan ve insan haklarını savunan hukukçular olarak orada zarara uğramış olan hayatını kaybetmiş olan çeşitli mağduriyetler yaşamış olan insanların yanında olduğumuz ve her türlü desteği vermeye de hazır olduğumuz ifade etmek istiyorum. Umarım ki hem onlar için hem de bizim müvekkillerimiz için adalet tecelli eder ve bu mağduriyetler de en kısa zamanda telafi edilir"

BALYOZ SANIKLARINDAN SUÇ DUYURUSU Açıklamanın ardından 113 sanığın avukatları adliyeye girerek suç duyurusu dilekçesini Başsavcılığa sundu. Balyoz davası sanıkları, Gazeteci Mehmet Baransu, Yargıtay 9. Ceza Mahkemesi hakimleri, Yargıtay Savcısı, davaya bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin eski hakimleri, soruşturma savcıları, emniyet personeli, TÜBİTAK görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Dilekçede, şüphelilerin 'suç işlemek için örgüt kurmak, iftira, suç uydurma, kamu görevlisinin suçu bildirmemesi, suçluyu kayırma, gerçeğe aykırı bilirkişilik, resmi belgede sahtecilik, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, görevi kötüye kullanma, kasten adam öldürme, adil

yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlarından cezalandırılmaları istendi. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na yapılan suç duyurusu dilekçesinde aralarında emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da olduğu 113 Balyoz sanığı şikayetçi olarak yer aldı. Dilekçede, Gazeteci Mehmet Baransu, devamında ise Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Ekrem Ertuğrul ile dairenin 4 üye hakimi, Yargıtay Savcısı Hüseyin İnce, davaya bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin eski başkanı ve Üye hakimleri, soruşturma savcıları, duruşmaya katılan savcılar, dönemin İstanbul TEM Şube Müdürü Yurt Atayün, Emniyet Müdürleri Ramazan Akyürek ile Ali Fuat Yılmazer, emniyet personeli, TÜBİTAK'ta görevli bilirkişiler ve Mehmet Baransu'ya bilgi ve belgeleri teslim eden kimliği belirlenememiş şahıs da şüpheliler olarak sıralandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanı Yalçın Akdoğan'ın bir gazetede yayınlanan köşe yazısında 'TSK personeli hakkında adli işlem yapılmasına neden olan olayların, yargı süreçlerinin ve TSK'yı yıpratmaya yönelik faaliyetlerin 'paralel yapı' olarak adlandırılan devlet içindeki bir yapılanma tarafından kurgulandığı" ifadelerinin yer aldığı anlatıldı.?Yargılamanın her aşamasında sistematik bir şekilde hukuka aykırı uygulama ve kararlarla karşılaşılmıştır" denilen dilekçede,soruşturma savcıları Mehmet Berk ve Bilal Bayraktar tarafından görevden alındıkları tarihe kadar yapılmış daha bir çok hukuka aykırılık bulunduğu anlatıldı.

"SANIKLARIN YARGILANDIĞI DAVA ÖRGÜTSEL BİR YAPI TARAFINDAN KURGULANMIŞTIR" Dilekçede, 'Sanıklara isnat edilen suçlamalara dayanak dijital dokümanların sahte olduğu açık bir şekilde ortada iken soruşturma savcıları tarafından bu gerçekler görmezden gelinerek lehe deliller adli emanete kaldırılmış, sahte dijital dokümanlara dayalı bir iddianame kaleme alınmıştır" ifadeleri yer aldı. 'Sanıkların yargılandığı dava örgütsel bir yapı tarafından kurgulanmıştır" sözlerine yer verilen dilekçede, hukuka aykırı karar ve uygulamalar sebebiyle cezaevinde hayatını kaybeden sanıklar olduğu da belirtildi. Dilekçede, şüpheliler hakkında 'suç işlemek için Örgüt kurmak, iftira, suç uydurma, kamu görevlisinin suçu bildirmemesi, suçluyu kayırma, gerçeğe aykırı bilirkişilik, resmi belgede sahtecilik, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, görevi kötüye kullanma, kasten adam öldürme, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlarından dava açılması talep edildi.