Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "16 Nisan'da milletimizin kararı, biz ona yürekten inanıyoruz, evet olacak ve önemli bir badireyi de atlatmış olacağız. Artık biz daha çok uzun vadeli Türkiye'nin geleceğine yönelik olarak projeksiyonları düşünmek ve ona göre adım atmak zorundayız." dedi.
Canikli, AK Parti Hatay İl Başkanlığınca bir otelde düzenlenen "Güçlü ve Büyük Türkiye Yolunda Geçmişten Günümüze İl Yönetimleri Buluşması"nda yaptığı konuşmada, bugüne kadar sayısız badireleri Allah'ın izni ve milletin desteğiyle atlattıklarını belirtti.
Mücadelenin devam edeceğini, o mücadelenin önemli dönemeç noktalarından birinin de 16 Nisan'da açığa çıkacağını vurgulayan Canikli, şöyle devam etti:
"16 Nisan'da milletimizin kararı, biz ona yürekten inanıyoruz, evet olacak ve önemli bir badireyi de atlatmış olacağız. Artık biz daha çok uzun vadeli, Türkiye'nin geleceğine yönelik olarak projeksiyonları düşünmek ve ona göre adım atmak zorundayız. Çok kısa vadeli, günübirlik mücadeleden artık biz çok uzun soluklu planlama ve yönetme konumuna geçmeliyiz. Şimdi, şu anda yönetimde herhangi bir sıkıntı yok. Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğinde ve Başbakanımızın bu liderlik altında aynı amaca hizmet eden, aynı hedef için yürüyen birisi olarak birlikte bu yönetim yapısı altında hizmet ediyorlar. Milletle birlikte ama daha sonraki dönemlerde 10, 15 yıl sonrasında güçlü yönetimlerin Türkiye'de her zaman iş başına gelmesini garanti edecek yönetim sistemini mutlaka hayata geçirmemiz gerekiyor. Bu yönetim yapısıyla Türkiye yoluna devam edemez. Çok büyük sıkıntı var. Bu sistem her zaman çatışmayı, kavgayı, kaosu körükleyen potansiyeli içinde barındıran yönetim sistemidir. Bu gün geldiği nokta itibariyle 1982 anayasasında bu sistem dizayn edilirken kesinlikle bununla ülkenin güçsüz bırakılmasına yönelik bir proje olduğunu bugün inanıyor ve düşünüyorum. Bu komplo teorisi falan değil. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir yönetim yapısı yok."
Canikli, cumhurbaşkanına 1982 anayasasının çok güçlü yetkiler verdiğini, başbakana da aynı idari yetkilerin verildiğini ifade ederek aynı anda iki makama görev verildiğinde çatışma çıkma ihtimalinin bulunduğunu ve 2002'ye kadar da cumhurbaşkanı ile başbakan arasında sürekli kaos ve kavga ortamı olduğunu anlattı.
Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle birşeyin olmadığını, herkesin ne yapacağını bildiğini ve her makamın görevinin belli olduğunu aktaran Canikli, İngiltere'de bütün yetkilerin başbakanda toplandığını, kraliçenin yetkisinin olmadığını söyledi.
"Kılıçdaroğlu'nun manipülasyonlarıyla uğraşıyoruz"
Canikli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçmiş seçimlerde gerçekleşmesi imkansız vaatlerde bulunduğunu savunarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"2011 seçimlerinde Kılıçdaroğlu'nun verdiği sözlerin bir mali portresini çıkarttık. Maliyeti 270 milyar lira çıktı, o zamanki bütçe de bu kadar. Kılıçdaroğlu'nun o taahhütlerinin yerine getirilmesi için ikinci bir ülke lazım. Nereden gelecek bu para, bütçe belli, gider belli. 'Sayın Kılıçdaroğlu bir hesap yaptık ama şu kadar para gerekli nereden bulacaksın' dedik. İşin içinden çıkamadı ve 'Benim adım Kemal ben bulurum' dedi. Ne alakası var, Kemal olanlar buluyor, Ahmet olanlar bulamıyor. Türkiye'nin böyle bir kadersizliği var. Yedi düvele karşı mücadele ediyoruz, terör örgütleriyle mücadele ediyoruz, bir de bu. Yani sadece bu kadarla değil. Milletin kafasını karıştırıyor. Dünyaya da Türkiye'yle ilgili olumsuz algı oluşması için yalan yanlış bilgilendirmeler yapıyor. Türkiye'yi gidip yurt dışında şikayet ediyor. Başta Almanya olmak üzere. Bir de bunlarla uğraşıyoruz. Kılıçdaroğlu'nun manipülasyonlarıyla uğraşıyoruz."
"Bilmesek, tanımasak biz bile inanacağız"
"En trajikomik tarafı da Cumhuriyet Halk Partisi 16 Nisan kampanyası için yeni bir yöntem belirlemiş." diyen Canikli, şöyle konuştu:
"Kılıçdaroğlu hayır kampanyasını yürütenlere, terör örgütlerine diyor ki 'Siz fazla sesinizi çıkarmayın, geride kalın.' HDP'ye de diyor 'Siz de geride kalın, ben konuşurum.' FETÖ'ye diyor 'Siz ortaya çıkmayın.' Kendileri de bir anda tebessüm ediyorlar, tanımazsınız. Bize AKP diyorlardı, AK Parti demeye başladılar. Cumhurbaşkanımıza ismiyle hitap etme saygısızlığını gösteriyorlardı şimdi cumhurbaşkanı diyorlar. O kadar iyi rol yapıyorlar ki. Bilmesek, tanımasak biz bile inanacağız. Şimdi incelikten kırılıyorlar. Bu millet de biz de kanmayız. Biz sizin kiminle dost olduğunu biliyoruz. Terör örgütleriyle, sol terör örgütleriyle, bölücü terör örgütleriyle ne kadar yakın olduğunuzu, milletvekillerinizin önemli bir bölümünün onların cenaze törenlerine gidip ağıt yaktıklarını biliyoruz, unutmadık. Terör örgütünün siyasi uzantısı olan partiyle nasıl içi içe girdiğinizi biliyoruz. Fetullahçı Terör Örgütü'yle organik bağınızı biliyoruz. Genel Başkan olurken Fetullahçı Terör Örgütü'nün nasıl stratejik destek verdiğini biliyoruz. Yine de Cumhuriyet Halk Partisini o şekilde görmek, maske de olsa yalan da olsa güzel bir şey. 16 Nisan'da uygulanacak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, daha uygulamaya geçmeden, onaylanmadan nasıl değiştiriyor Cumhuriyet Halk Partisini."
Canikli, Cumhurbaşkanılığı Hükümet Sistemi'nde cumhurbaşkanı olabilmek için yüzde 50'den fazla oy almak gerektiğine dikkati çekerek bu milletten yüzde 50 oy almak için güler yüzün yetmeyeceğini, millete kendini inandırıp, ona tepeden bakmanın bırakılması gerektiğini belirtti.
Türk siyasi tarihinin milletten tekme yemiş ve tarihin sayfalarına gömülmüş siyasi parti ve onların yöneticileriyle dolu olduğunu ifade eden Canikli, milletin kararlarının her zaman doğru olduğunu, rol yapmanın faydası olmayacağını kaydetti.
Canikli, burdaki programının ardından Antakya Belediyesince Hatay Kültür Merkezi'nde düzenlenen "15 Temmuz Milli Mücadele Destanı" etkinliğine katıldı.
Canikli, etkinlikte 15 Temmuz'da hayatını kaybedenlerin ailelerine Türk bayrağı ve Kur'an-ı Kerim hediye etti.
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › Başbakan Yardımcısı Canikli Hatay'da - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?