BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, silahların susmuş olmasının, PKK'nın geri çekilmesinin tek başına çözüm olmadığını belirterek,
"Hızlı şekilde reformlar yapılmalı, yasalar Meclis'te gündemine getirilmelidir" dedi.
Kışanak, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, hasta olan hükümlü İrfan Eskibağ'ın hastanede yaşamını yitirdiğini söyledi.
Tedavisinin çok zor olduğu bilinmesine rağmen, Eskibağ'ın tahliye edilmemesinin hangi insanlığa ve vicdana sığacağını soran Kışanak, cezaevlerinde 230'u ağır olmak üzere 411 hasta tutuklu ve hükümlü bulunduğunu, 60'ının ise
"bugün yarın ölümün eşiğinde" olduğunu öne sürdü. Kışanak, "Bunların tek tek cezaevinde ölmesini seyredemeyiz, bu vicdansızlıktır. Yasa da çıktı ve ama sadece bir tek kişi bundan yararlandı" dedi.
Askerde şüpheli şekilde yaşımını yitirenlerin yüzde 90'ının Kürt olduğunu belirten Kışanak, "Bunu bize kime izah edemez. Bunun bir manası ve anlamı vardır. Bu durum bile bu ölümlerin kadar şüpheli olduğunu izah etmeye yeterlidir" diye konuştu. Bu konuyla ilgili yargılamaların sivil mahkemelerde görülmesi gerektiğini söyleyen Kışanak, ayrıca bu konuda Meclis araştırması açılması gerektiğini kaydetti.
1 Mayıs'ı emekçilerin nerede istiyorlarsa orada kutlayacaklarını ifade eden Kışanak, Taksim'in işçi sınıfı açısından çok önemli, tarihsel bir mekan olduğunu vurguladı.
"Kimsenin emeğe Taksim meydanını kapatmaya gücü yetmeyecektir" ifadesini kullanan Kışanak, polisin pervasızca, hedef gözeterek insanlara şiddet uygulamasının maruz gösterilemeyeceğini söyledi.
İstanbul Valisi'nin yaptığı açıklamaların suç olduğunu öne süren Kışanak,
"17 yaşında kız çocuğunu terörist ilan etme hakkını sana kim veriyor- Şiddeti gerekçelendirmeye ve haklı göstermeye çalışan zihniyeti kınıyoruz. 45 derece açıyla atılan gaz fişeğinin 1 metre 55 santimetre boyundaki Dilan Alp'in başına isabet etmesi mümkün değildir. Doğrudan nişan alınmış ve ateş açılmıştır. Elindeki sirke şişesini molotof kokteyli olarak gösteren İstanbul Valisi derhal görevinden istifa etmeli ya da alınmalıdır. Artık açığa mı alırlar, Sirkeci'ye kaymakam mı yapar onu bilemiyoruz" diye konuştu.
-"Müzakereleri toplumsallaştırmaya çalışıyoruz"-
BDP olarak, çözüm süreciyle ilgili halkı doğrudan bilgilendirmek, sürece katmak, görüş ve önerileri almak için bölge toplantıları düzenlediklerini aktaran Kışanak, halkı katmadan süreci ilerletmenin mümkün olmayacağını söyledi.
"Müzakereleri toplumsallaştırmaya çalışıyoruz. Müzakere, bir parti ile devletin sınırlı görüşmeleriyle başarıya ulaşamaz" diyen Kışanak, toplumda, kafalarında soru işareti olmasına rağmen barışa ve çözüme dair büyük bir arzu ve istek olduğunu belirtti.
Kürt sorununun şimdiye kadar silahla birlikte anıldığını ve konuşulduğunu dile getiren Kışanak, artık halkın kafasında bununla ilgili bir kaygı kalmadığını belirterek, "İnsanların buna dair tek kuşkusu şudur; 'Demokratikleşmeyi başaramazsak yeniden çatışma çıkabilir' Bu, gerçekten de haklı bir kuşkudur" ifadesini kullandı.
Hükümetin, geri çekilmeyle ilgili, "Askerin, polisin hükümetin emrinde olduğu ve ayrı bir yasal düzenlemeye gerek olmadığı" yönünde açıklama yaptığını ve doğrudan sorumluluk aldığının altını çizen Kışanak, "Bu açıklamaları teminat olarak kabul ediyoruz. Geri çekilme sürecinde bir askeri operasyon ya da provokatif olaydan, doğrudan hükümeti sorumlu tutacağız" dedi.
İnsanların aklındaki, "1999'daki gibi 'nasılsa geri çekildiler biz de Kürt sorununu unutalım, bunu üzerine yatılır mı' acaba" sorusunun önemli olduğunu ifade eden Kışanak, bu kuşkuyu gidermek için çok hızlı bir şekilde gerekli adımların atılması gerektiğini kaydetti.
-"CHP'nin tutumu anlaşılır değil"-
Kışanak, "Silahların susmuş olması önemlidir. Geri çekilme, kendisi tek başına çözüm değildir. Bunu çözümmüş gibi algılamak ve bundan sonra yapılacakları dikkate almamak, süreci ilerletmez. Hızlı şekilde reformları yapılmalı, yasalar Meclis'te gündemine getirilmelidir" diye konuştu.
Bu konuda Meclis'te araştırma komisyonu kurulmuş olmasını önemsediklerini anlatan Kışanak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Temsil sorunu büyük problem. Bunun aşılması için TBMM Başkanlığı, CHP ve MHP yeniden konuyu değerlendirerek komisyona üye vermeleri, katkı sunmaları önemli. Komisyon, eşit temsille kurulmalıydı. Komisyonun en etkin ve sonuç alıcı şekilde çalıştırmak için gayret edeceğiz.
Komisyonla ilgili CHP'nin tutumu hiçbir şekilde anlaşılır değil. Zaman zaman kendileri de buna benzer öneriler sunuyorlar ama iş icraata gelince yok. CHP'nin tutumu her şeyden çok CHP'ye oy verenler tarafından sorgulanmalıdır. Ben bizzat bu eleştirileri duydum. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Antalya'da yaptığı konuşma var. 'MHP Genel Başkanı mı CHP Genel Başkanı mı konuşuyor karıştırdık' dediler. Bunu bizzat CHP'liler söyledi. Bu, Türkiye demokrasisini katkı veren bir konuşma değil.
Sayın Kılıçdaroğlu, MHP'nin size ihtiyacı yok. Onlar zaten sözlerini söylüyorlar, politikalarını yapıyorlar. Sende söyleminde, tutumunla milliyetçiliği, ayrımcılığı körükleyen üslubu kullanırsan zarar eden CHP olur. CHP, bu konuda yaklaşımını gözden geçirmelidir. Diline ve üslubuna dikkat etmeli. Neyin pazarlığını yapıyor muşuz- Kimseyle bir şeyin şeyin pazarlığını yapmıyoruz. Kaybettiklerimizi kazanmaya çalışıyoruz. Bu ülke vicdanını, insanlığını, özgürlüklerini kaybetti. Ortada pazarlık yok. Temel hak ve özgürlükler pazarlık konusu olamaz. 'Ne görüşüyorlar Öcalan ile-' diye soruyor. Bu sorun, Öcalan ve PKK dahil edilmeden çözülebilecek bir sorun değildir. Kılıçdaroğlu, geçmişte kendisine 'gerekirse Öcalan ile görüşülebilir' demiştir.
Sayın Kılıçdaroğlu, Dersim'de büyük acılar yaşamış bir ailenin ferdidir ama bugün Kürt sorununun çözümü konusunda bu kadar uç, ketum, tıkayıcı bir politika izlemesini anlamakta zorlanıyoruz. Dersim katliamı, çözüm için bir gerekçe olmalıdır. Bu katliamların acısını dindirecek tek şey barış ve çözüm olacaktır."
-"Ajan olmaya zorlandılar"-
Kışanak, BDP Genel Merkez çalışanı İhsan Gül'ün, kendisini polis olarak tanıtan kişilerce "ajan olmaya zorlandığını, telefon açıldığını, arabaya bindirilerek tehdit edildiğini" savundu.
Arayan telefonun numarasını ve aracın plakasını veren Kışanak, bu konuda suç duyurusunda bulunduklarını ve ilgili makamlardan açıklama beklediklerini bildirdi.
Kışanak, "BDP'de ne konuşulduğunu merak ediyorsanız, çağırın parti yöneticilerini, konuşun. Bu örnekte olduğu gibi biz bu sürece AKP'ye güvenerek girmiyoruz. Halka sesleniyoruz; kendinize güvenin, barış ve çözümdeki kararlığa güvenin" dedi. - TBMM
Son Dakika › Güncel › BDP TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?