Beşiktaş'ta bir polis memurunun şehit olması, birinin de ağır yaralanmasıyla sonuçlanan kazaya karıştığı iddiasıyla 22,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen Rüzgar Çetin'in yargılandığı davayla ilgili mahkemeye sunulan uzmanlık raporunda, sanık Çetin'in tam kusurlu değil asli kusurlu olduğu belirtildi.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Rüzgar Çetin katıldı. Şehit polis memuru İsmet Fatih Alagöz'ün eşi Özlem Alagöz ile kardeşleri Mehmet Akif ve Zafer Mustafa Alagöz de duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulunun, sanığın kullandığı aracın hız tespitine ilişkin rapor tanzim edemediğine yönelik 30 Mayıs tarihli yazısının mahkemeye gönderildiği tutanağa geçirildi.
Yaralı polis şikayetinden vazgeçti
Dava konusu kazada yaralanan ve Tokat'ta tedavisi devam eden polis memuru Emre Tetik'in, avukatı aracılığıyla geçtiğimiz ay mahkemeye sunduğu dilekçeyle şikayetinden vazgeçtiği bildirilen duruşmada, İstanbul Teknik Üniversitesinden (İTÜ) trafik uzmanı olan iki öğretim görevlisinin hazırladığı bilirkişi raporunun da mahkemeye sunulduğu belirtildi.
Raporun sonuç bölümünde, maktul İsmet Fatih Alagöz ve müşteki sürücü Emre Tetik'in emniyet kemeri takmadıkları, emniyet kemeri takmaları halinde ölüm ve yaralanmaların meydana gelmeyebileceğinin anlaşıldığı belirtilerek, "Bu sebeple kazanın meydana gelmesinde sürücü Rüzgar Çetin tam kusurlu görülse de kazanın ölümle sonuçlanmasında maktul ve müştekinin emniyet kemeri takmamış olmaları, kendilerinin ölümüne ve yaralanmasına yol açtığı göz önüne alınırsa kazanın ölüm ve yaralanmayla sonuçlanmasında sürücü Çetin'in asli kusurlu olduğu, ancak tam kusurlu olarak görülemeyeceği kanaatine varılmıştır." denildi.
Söz alan müdahil ailenin avukatı Yılmaz Abaşoğlu, karşı tarafın sunduğu uzmanlık raporunu, dosyaya etkisi olmadığı için kabul etmediklerini vurgulayarak, "Hızın belirlenmesi suçun vasfını değiştirmeyecektir. Kaza kameralara açık bir şekilde yansımıştır. Suçun sabit olduğu kanaatindeyiz. Mağdur Emre Tetik'in şikayetinden vazgeçmiş olması da bilinçli taksir hali esas alındığında belirlenecek ceza açısından etkili olmayacaktır." dedi.
Çetin: "Sarhoş olsam arabayı kullanmazdım"
Sanık Çetin'in avukatı Mehmet Uysal ise mahkemeye sundukları uzmanlık raporu ile soruşturma safhasında sunulan rapora göre, bilinçli taksirin olmadığının anlaşılacağını öne sürerek, "Taksirle işlenmiş bir suç söz konusudur. Ayrıca mağdur Emre Tetik'in şikayetinden vazgeçmiş olmasıyla suçun vasfı değişmiştir. Basit taksirle gerçekleşen eylem için öngörülen ceza 2 yıl 6 aydır ve paraya çevrilebilir bir cezadır. " diye konuştu.
Diğer sanık avukatı Volkan Nasuhbeyoğlu da Adli Tıp Kurumundan gelen rapora göre müvekkilinin hızının tespit edilemediğine dikkati çekerek, aracın motor gücüne göre sollamada yapılan bir hızın söz konusu edilebileceğini iddia etti.
Duruşmada tanık olarak dinlenilen Rüzgar Çetin'in arkadaşı İlker Tutarkaban, Çetin'in yola çıkmadan önce Bebek'te kendileriyle oturduğunu ve 1,5 kadeh alkollü meyve kokteyli içtiğini söyleyerek, Çetin'in sarhoş olmadığı için araba kullanabilecek durumda olduğunu dile getirdi. Tanık Tutarkaban, Çetin'in daha önce çok alkollü olduğu zamanlar gideceği yere taksiyle gittiği ve aracına binmediği bilgisini de verdi.
Sanık Çetin de "Arkadaşım doğru söylüyor. Sarhoş değildim. Zira çok alkol aldığım zaman aracımı kullanamam, taksi ile gideceğim yere giderdim. İçtiğim kokteyl beni etkilemedi" dedi.
"Biz helalleşmek istemiyoruz"
Beyanları sorulan müdahillerden maktul Fatih Alagöz'ün kardeşi Mehmet Akif Alagöz, "Avukat, 'sollama' dedi. Ancak sanık sollamayla değil makas atarak gelip kaza yapıyor. Bu da bir trafik terörüdür" diye konuştu. Diğer müdahiller de, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi.
Tekrar konuşan Avukat Uysal, müvekkilinde tespit edilen 90 promil alkolün güvenli sürüş yeteneğine etkileyecek boyutta olmadığını savunarak, "Aşırı hız olduğu da ispatlanamamıştır. Müteveffa taraf da emniyet kemeri takmadığından kusurlu durumdadır. Bu haliyle suç taksirle işlenmiş hale gelmektedir. Karşı tarafın zararını sonuna kadar gidermeyi kabul ediyoruz. Tutuklama ağır bir tedbirdir. Müvekkilimin tutuksuz yargılanmasını talep ediyorum." dedi.
Diğer mağdurla helalleşildiğini hatırlatan avukat Uysal, müteveffanın ailesiyle de helalleşmek istediklerini, ancak olay taze olduğu için onlara ulaşmaya cesaret edemediklerini belirterek, "Sanığın annesi ve babası tarafından aileye gönderilen ancak ulaşmayan, samimi duygular barındıran mektupları mahkemeye sunuyoruz." dedi. Mahkeme heyeti başkanı Ali İhsan Horasan ise "Anne babanın mektubunu biz ne yapacağız?" diye sordu.
"Ben de yaşadıklarımı mektup olarak yazabilirim" diyen müdahil Özlem Alagöz'e başkan Horasan tarafından, "Helalleşmek istiyor musunuz?" diye soruldu. Alagöz de "Biz helalleşmek istemiyoruz" ifadesini kullandı.
"Fatih Alagöz'ün yerine ölmeyi isterdim"
Bu sırada söz alan sanık Çetin, "Ben kimsenin canına malına zarar gelmesini istemezdim. Şu an yer değiştirme imkanım olsa müteveffanın yerine ölmeyi tercih ederdim. Tahliyemi talep ediyorum" şeklinde konuştu.
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilerek, kusur durumunun tespiti açısından rapor hazırlanmasının istenilmesine hükmetti.
Tutuklu sanık Çetin'in, kuvvetli suç şüphesini gösteren somut deliler olması, kaçma şüphesi bulunması ve adli kontrol tedbirlerinin yeterli olamayacağını dikkate alarak bu halinin devamına karar veren heyet duruşmayı, 4 Ağustos'a erteledi.
Duruşmanın bitmesiyle dışarı çıkan müdahil Özlem Alagöz, sanık Çetin'e, "Keşke sen ölseydin, mezarına toprak atsaydım da anan baban yakınların ağlasaydı." diye bağırdı.
Duruşma salonundaki izleyicilerden birinin, "Öyle deme, günah değil mi?" demesi nedeniyle tepki gösteren maktul yakınları, "Bize de günah. İlahi adalet bizden yana işleyecek." ifadesini kullandı.
Olayın geçmişi
Çırağan Caddesi'nde Ortaköy yönüne seyreden 34 A 4342 plakalı trafik polisi aracı, karşı yönden gelen Rüzgar Çetin'in kullandığı 34 RUZ 27 plakalı otomobille çarpışmış, araçtaki iki polis memuru ağır yaralanmıştı. Polis memuru İsmet Fatih Alagöz, kaldırıldığı Acıbadem Fulya Hastanesi'nde şehit olmuş, diğer polis memuru ise Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınmıştı. Kazanın ardından gözaltına alınan Rüzgar Çetin tutuklanmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, kazaya ilişkin hazırlanan iddianamede, sanık Rüzgar Çetin'in Beşiktaş'ta otomobiliyle çarpıştığı polis aracındaki polis memuru İsmet Fatih Alagöz'ün şehit olmasına, bir polis memurunun da yaralanmasına neden olduğu belirtiliyor. Rüzgar Çetin'in 0,90 promil alkollü olduğu kaydedilen iddianamede, sanık Çetin'in "bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne, bir kişinin yaralanmasına neden olduğu" gerekçesiyle 3 yıldan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Son Dakika › Güncel › Beşiktaş'ta Polisin Şehit Olduğu Kazaya İlişkin Dava - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.