Birleşmek Zorundayız

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda söz alan AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Kemalettin Yılmaztekin, Halep ve Musul'da çocuklar katledilmesine dikkat çekti ve Musul'dan Halep'e kadar ezilen çocukların Avrupa'da burnu kanayınca kıyametler kopartan bir çocuktan farkı kalmayıncaya kadar mücadele etmek zorundayız" dedi. Türkiye üzerinde çok büyük oyunların oynandığını vurgu yapan Yılmaztekin, "Başbakanımızın ve Cumhurbaşkanımızın değindiği önemli bir husus var. Bu husus Osmanlı'dan sonra Dünyadaki adalet mekanizmasını Birleşmiş Milletler adı altında ipotek altına alınması yani dünyanın zulme terk edilmesi yanlıştır. Musul'dan Halep'e, Bosna'dan Kabil'e İslam dünyasındaki bu çatışmalar bu acılar neden diye sormaz ve yıllar yılı kanın durmadığı coğrafyaların neden İslam coğrafyası olduğunu sormak zorunda değil miyiz. Binlerce kilometre ötedeki devletlerin uydu devletler kurarak öne sürdükleri sınırlarımızın hemen dışındaki topraklara neden yıllar yılı ilgisiz kaldığımızı sormadan büyük devlet olabilir miyiz? Emin olun ki Gezi Olayları 17-25 Aralık yargı darbesi girişimi ve 15 Temmuz işgal girişimi başarılı olsaydı 100 yıl önce Osmanlı'dan koparılıp hüzne boğulan topraklarla kaderimiz aynı olacaktı" dedi.

'ÇOCUKLAR ÖLDÜRÜLMEYİ HAK ETMEMEKTEDİR'

Dış güçlerin Türkiye'yi parçalamak istediğini belirten Yılmaztekin, bu kirli savaşlar verilirken masum çocukların öldürülmeyi hak etmediğini kaydetti. Yılmaztekin, "Türkiye'nin son dönemlerde uğradığı sistematik saldırılar amacına ulaşsaydı Osmanlının yıkılmasıyla başlayan süreç birileri için başarıyla sonuçlanacaktı. Osmanlıdan koparılan topraklar üzerinde oynanan oyunlar birbirlerinden farklı değil iken, bizim bugün bu topraklardan bağımsız planlamalar mümkün değildir. Onlar Türkiye, Suriye, Irak, Mısır ve pek çok ülkenin geleceğini kana boğmak isterlerken, bizim sadece kendi çıkarlarımızı düşünerek hareket etmemiz beyhude bir davranıştan başka bir şey değildir. Onlar 1915'te kurdukları sistemi bugün Türkiye'nin parçalanmasıyla taçlandırmak istiyorlarsa bizim 1915'te kurulan sistemi tersine çevirmekten başka bir çaremiz kalmamıştır. Onlar nasıl ki ulusları dağılmış birbirine kırdırılmış bir Türkiye'ye bağladılarsa biz bize umudunu bağlamış mazlumların hürmetine birleşmek ve yükselmek zorundayız. Musul'dan Halep'e kadar ezilen çocukların Avrupa'da burnu kanayınca kıyametler kopartan bir çocuktan farkı kalmayıncaya kadar mücadele etmek zorundayız. Bugün sadece çevremizde yaşananlara üzülmek insan haklarından ve özlüklerinden dem vurmak ne Ümran'ın akan kanını durdurmaya ne de Aylan bebek gibi sahillerimize vuran insanlık ayıplarını ortadan kaldırmaya yetmemektedir. Bu coğrafyanın çocukları bir gün bir diktatörün kimyasal saldırısıyla Halepçe'de diğer gün bir demokrasi havaresinin özgürlük operasyonlarıyla Musul'da, Kerkük'te ve Halep'te öldürülmeyi hak etmemektedir.

'UMUT TÜRKİYE'YE BAĞLANMIŞ'

Bölgede yaşayan halkların oynanan oyunun artık farkına varması gerektiğini dile getiren Yılmaztekin, herkesin Türkiye'ye umut bağladığını dile getirdi. İslam dünyasını birbirine düşürenlerin kana doymayacağını vurgulayan Yılmaztekin şunları kaydetti: "Yaşadığı şokun etkisiyle ismini unutan, babasının öldüğünü anlatırken acısı yüzünden okunan, kahvaltı yaptın mı diye sorulduğunda gözünden yaşlar akan o küçük kız çocuğunun birileri bu topraklarda kurmak istedikleri hükümet değil, Osmanlıdan beri hasretini duyduğumuz adalete ihtiyaç var. İslam coğrafyasını kana bulayarak İslam dünyasını birbirine düşürmeye çalışanların bölgemizde akan kana bir türlü doyamayanların yatacak yerleri yoktur. Bu coğrafyanın insanlarının artık meselenin ırksal ve mezhepsel olmadığını anlamaları birleşmeleri ve bir bütün olmaları gerekmektedir. Aylan Kurdi Kürt asıllı bir Suriyeli göçmendir, Ümran bebek Sünni bir Müslüman ailenin bir çocuğuydu bir başka yavrumuz Ezidiydi, Şiiydi. Düşmanın kurşunu kimin ne olduğunu önemsemiyorken bu coğrafyada yaşayanların benlik kavgalarına düşmeleri telafisi edilemeyecek yanlışlara girilmesine neden olacaktır. Özellikle sosyal medyada katledilen, öldürülen çocuklarımızın görselleriyle zulmü sıradanlaştırmamız ve zulmün reklamına ortak olmamamız gerektiğini bunun ancak katilleri sevindireceğini ve bu konuda hassasiyet gösterilmesi gerektiğini hatırlatmak isterim. Dünyada sadece Müslüman mazlum çocuklarının öldürüldüğünü ve öldürülen her çocuğun zulmetmek için değil adaleti sağlamak için kullanan Osmanlının torunlarına yani Türkiye'ye umut bağladığını unutmamamız gerekir'' dedi.(Kaynak:Gazete İpekyol)