Bostan Korkulukları" Festivale Hazırlanıyor

YUSUF ŞAHBAZ - Ekili arazilere ve ürünlere hayvanların zarar vermesini önlemek için yapılan korkuluklar, İzmir'in Urla ilçesine bağlı Barbaros köyünde ikincisi düzenlenen festivalle turizme hizmet edecek.

Barbaros Oyuk Festivali, 19 Mayıs Cuma günü gerçekleştirilecek kortej yürüyüşüyle başlayıp 22 Mayıs'a kadar devam edecek.

Yüzyıllardır tarlaları "koruyan" ve köy halkının "oyuk" dediği korkuluklar, düzenlenen festivalle bu sefer gelenekleri ve değerleri yaşatmak için sergilenecek.

Geçen yıl düzenlenen festivalden sonra "Korkuluklar Köyü" olarak adlandırılan Barbaros köyünün her yerinde bir "oyuk" ile karşılaşılıyor.

Festivalden yaklaşık bir ay önce hazırlanmaya başlanan ve köy kahvesinin girişinde, evlerin kapısında, dükkanların üstünde, ağaçların tepesinde bulunan korkuluklar, köylülerin ifadesiyle köyün 300 olan nüfusunu geçerek 400'e yaklaştı.

Festivalden sonra da yaz boyunca sergilenen korkuluklar, özellikle yerli turistlerin geldiği köye, tanıtımının yanında ekonomik olarak da katkı sağlıyor.

"En güzel korkuluk" yarışması

Bu yıl ikincisi yapılacak festivalde en ilgi çeken etkinlik ise "oyuk" yarışması. En güzel korkuluğun seçileceği yarışmada köy dışından da talep olması dolayısıyla köy sakinleri ve misafirler, iki ayrı kategoride yarışacak.

Ayrıca bahçe-avlu, yöresel tatlar yarışmasının düzenleneceği festivalde, kırkyama, resim, fotoğraf ve çeyiz sergileri açılacak. Geçen seneden farklı olarak bu yıl 'Keçiden süt sağma" ve "Kuyudan su çekme" yarışmaları da gerçekleştirilecek.

Festival boyunca gelen misafirler önceden belirlenen evlerde ağırlanacak. Köy halkının evlerinden oluşan "Çat Kapı" evlerin avlusunda katmer, kahvaltı, patlıcan balığı, çalkama gibi yöresel ürünler yapılacak. Böylelikle ziyaretçiler köy avlularındaki lezzetlerin tadına varacak. Köy fırınlarında pişen ekmekler, börekler de bu evlerde ayrıca satışa sunulacak.

"Sosyal bir proje"

Festival Komitesi Başkanı Demet Küçükkayalar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, festivalin kırsal kalkınma temelli sosyal bir proje olduğunu söyledi.

Kadınlar olarak geçen yıl böyle bir proje başlattıklarını belirten Küçükkayalar, bu yıl erkekleri de yanlarına aldıklarını ve kırsal kalkınmayı teşvik eden bir projeye imza attıklarını dile getirdi.

Korkulukların yıllardır tarlada hayvanları korkutmak amacıyla kullanıldığını kaydeden Küçükkayalar, "Korkuluğu simge olarak kullanmamızın en büyük nedeni aslında korkuluk son derece komik bir nesne, amacı korkutmaktır ama şöyle bir dikkatli bakınca aslında o size komiklikler yapar." dedi.

Yıl boyunca köy halkı tarafından hazırlanan yaklaşık 400 korkuluğun köylüler tarafından yapıldığını aktaran Küçükkayalar, şöyle konuştu:

"Senaryomuza göre, korkuluklar tarlada artık üretim yapılmadığı için sıkılıyor ve köye gelmeye karar veriyor. Amaçları köylüleri ikna edip onları tekrar tarımsal üretime davet etmek. Bu nedenle bir yıl boyunca atölyeler düzenliyoruz. Barbaroslular bir sürü korkuluk imal ediyor. Şunu da söyleyebilirim size köyün nüfusu 300, oyuklarımızın nüfusu 400."

Festivalin amaçlarından birinin de köyden göçen genç nüfusu tekrar köye çekmek olduğunu ifade eden Küçükkayalar, "Geçen festival son derece ilgi gördü. İlgi görünce doğal olarak ekonomik faaliyet başladı. Ekonomik sebeplerden dolayı göç eden genç nüfustan arkadaşlarımız ilk festivalden sonra köylerine geri dönüş kararı aldı. Bu bizi son derece sevindirdi çünkü Barbarosluların kendi köylerinde yaşlanmalarını istiyoruz." diye konuştu.

Köylülerden Ceylan Caner, festivalden yaklaşık bir ay evvel korkuluk yapma hazırlıklarına başladığını söyledi.

Önceden korkulukların tarlada "domuz ve karga beklediklerini" belirten Ceylan Caner, festivalden sonra evlerine aldıkları korkulukların artık "kapıda misafir beklediğini" dile getirdi.

Ceylan Caner, festival için gece gündüz çalışarak 25 korkuluk yaptığını söyledi.

Karı Koca korkuluk yapıyorlar

Barbaros köyünde yaşayan Arzu ve Orhan Caner çifti de festival için korkuluk hazırlıyor.

Hamile olan Arzu Caner, korkuluk yapmayı ve insanlarla ilgilenmeyi sevdiğini belirterek, yaptıkları korkulukların tasarımlarının anlık geliştiğini anlattı.

Arzu Caner, "Yaşlısının da bebeğinin de kızının da korkuluğunu yapmak istiyorsunuz. Bazıları korkutuyor ama bazıları güldürüyor. Adı korkuluk ama güldürenleri de var. Yaptığımız şeyler insan gibi oluyorlar. Ama can veremiyoruz. Keşke 'Şuramız yamuk oldu, buramız olmadı, bunları düzelt' deseler. Bazen bizlere ev arkadaşı gibi oluyorlar." diye konuştu.

Eşi Orhan Caner de geçen yıl düzenlenen festivalde kadınların daha ön planda olduğunu ama bu yıl bütün köyün festivale hazırlandığını ifade etti.

Beraber korkuluk yapan çiftin evleri festivalde "Çat Kapı" pansiyon olarak da hizmet verecek.

İlk festivalden sonra köyüne döndü

Doğup büyüdüğü köyden ekonomik nedenlerle göç eden Mustafa Hakan Bodrumlu, bir sene önce tekrar taşındığı köyde şehirde kazandığı paranın dört katını kazandığı belirti.

Köyün festivalden sonra ekonomik açıdan hareketlendiğini aktaran Bodrumlu, şehirde bulamadığı huzuru köyde bulduğunu ve çocuklarının da bunlardan mahrum büyümemesi gerektiğini düşündüğü kaydetti.

İnsanlara köy yaşantısını tavsiye eden Bodrumlu, "Stres yok. Herkes birbirini tanıyor. Ben İzmir'de yaşadığım zaman kahveye kesinlikle gitmezdim ama Barbaros'ta gelirim. Neden, burada iki tatlı muhabbet var." diye konuştu.