Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Türkiye'de 7 milyon engelli vatandaşın olduğunu belirterek camilerin engelliler için yeniden düzenleneceğini söyledi.
2-5 Ekim arasında gerçekleştirilecek "1.Ulusal Cami Mimarisi Sempozyumu"nun tanıtım toplantısı Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in başkanlığında Beykoz'daki Hidiv Kasrı'nda gerçekleşti. Cami mimarisi ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Mehmet Görmez, sempozyumda camiler ve engelliler konusunu ele alacaklarını belirtti.
Türkiye'deki camilerin engellilerin ihtiyacına cevap vermediğini belirten Görmez, "Ülkemizde 7 milyonu aşkın engelli vatandaşımıza yönelik camilerimizi yeniden dizayn etmek için çalışmalarımız olacak. 2 Ekim'de 1. Ulusal Cami Mimarisi Sempozyumu'nu gerçekleştireceğiz. Bütün mimarlık fakültelerimizi işin içine katarak sempozyum gerçekleştirmiş olacağız" diye konuştu.
Düzenlenen sempozyumun cami mimarisinde toplumsal bilinç oluşturmada rol üstleneceğini belirten Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Kentleşme süreci il birlikte, köyden kente göç süreci ile birlikte, gecekondulaşma ile birlikte nasıl bir cami kondulaşmanın da başladığını ve her birinin ne tür sorunlar yaşadığını, nüfus oranına göre camilerimizin dağılımını, apartmanlar altına yaptırılan 5 bin tane camimizin varlığını, yol üzerine hiç kimseye danışılmadan yapılan ve içinde pek çok açıdan ibadet edilmesi mümkün olmayan nice mekanların mescit ve cami adı altında anılmaya başlandığını, bütün bunları biz tespit ettikten sonra toplumsal bir bilinç oluşturmaya ihtiyaç duyduk. Doğru yerden başladığımızı düşünüyorum. Çünkü tek başına başkalığımızın bunun üstesinden gelmesi mümkün değil. Mutlaka akademik, bilim hayatımızın bu işin içerisine daha aktif olarak katılması gerekiyor. Hiçbir eleştiriden de alınmıyoruz. Bazsı eleştirilerin dozajının da yüksek olduğunun farkındayız. Bazı yanlış bilgiler ama yanlış bilgilerden doğru değerlendirmeler, bazı doğru değerlendirmeler yanlış bilgilere dayanıyor olabilir. Biz bu bütün çalışmalardan büyük bir mutlulukla istifade etmeye çalıştık. Sempozyumumuz bizim aslında zenginlik içinde ne kadar fakirlik çektiğimizi ortaya koyacak" diye konuştu.
MEHMET GÖRMEZ: "CAMİLERİMİZ GAYRİMÜSLÜMLERİN DE OLMUŞTUR"
Camilerin insanlığın ortak değeri olduğunu vurgulayan Mehmet Görmez, "Bizim camilerimiz yalnızca namaz kılanların veya kılmayanların değil. Hepimizindir. Hatta sadece Müslümanların da değil. Bizim camilerimiz Gayri Müslimlerin de olmuştur. Çünkü Sultanahmet Camii'nin günde 30 bin turist ziyaret ediyor. Hiçbir insan inanmasa dahi onun göz zevkine hitap ediyor. O açıdan onundur. İçine girip hiç namaz kılmasa bile Sultanahmet bana ait olduğu kadar, ona da aittir. Derinlik kaybı, estetik kaybı var. Bunlar bizim ciddi sorunlarımız. Cami mimarisinde taklitler bizim ciddi bir sorunumuzdur. Gerçeklikle uyumsuzluk bizim ciddi bir sorunumuzdur. Mekansal ve oransal abartı haseten uçakla İstanbul'un üzerinde dolaştığınızda gördüğünüz bütün camilerde mekansal ve oransal abartı görürsünüz" dedi.
İstanbul'da ki cami sayısının nüfusla doğru orantılı olmadığını dile getiren Görmez, "Cami olgusunu tartışırken özellikle işlediğimiz hatalar var. her şeyden önce cami olgusunu siyasal bir lehçeye tabi olarak tartışmak doğru değildir. Bunun altını özelikle çizmek istiyorum. Cami hepimizindir. Yani bu ülkede yaşayan herkesin ortak bir değeridir. İstanbul'un nüfusu 15 milyonu geçti. Konya'nın nüfusu 1 milyon. Nüfusu 1 milyon olan Konya'da 3 bin cami var. Nüfusu 15 milyonu geçen İstanbul'da 3 bin cami var. Aynı zamanda çok ciddi bir orantısızlık var. Mahalleler arasında, bölgeler arasında. İstanbul'da öyle semtler var ki adım başı cami görürsünüz. Ama öyle semtler de var ki 100 bin insana 1 cami düşebiliyor. Dolayısıyla orada da ciddi bir sorun var" diye konuştu.
MEHMET GÖRMEZ: "CAMİ İLE OKULU KARŞI KARŞIYA GETİRMEK RAHATSIZ EDİCİ"
Camileri okulla kıyaslamanın büyük bir yanlış olduğunu belirten Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez sözlerini şöyle sürdürdü;
"Cami yapılarının sadece yüksek bir dindarlık göstergesi olarak ele alınıp üzerinden yapılan yanlış değerlendirmeler var. Benim şahsen Diyanet İşleri Başkanı olarak zaman zaman gerek Türk filmlerinde, gerek bazı yazılarda, romanlarda ve haberlerde beni son derce rahatsız eden bir şey vardır. Cami ile okulu karşı karşıya getirmek. Hiçbiri diğerinin asla alternatifi değildir. Bunlar birbirini tamamlayan yapılardır. Bu konularda ne geçmişe takılıp kalmak doğru. Ne de geçmişten endişelenmek doğru. Her ikisi de doğru değil. Müslüman toplumun ister ibadet etsin, ister etmesin büyük bir saygıyla sahiplendiği camilerimizi yeniden kurgulamak. Camilerimizin tasarımlarını gelenekteki gibi değil ama gelenektekiler gibi tahahür etmek zorundayız." - İSTANBUL
Son Dakika › Güncel › 'Camiler Engelliler İçin Yeniden Düzenlenecek' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?