CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğinin demokrasi konusunda ortak payda yaratma fırsatı doğurduğunu belirterek, "Bu ülkenin milliyetçisi, ülkücüsü, mütedeyyini, sosyal demokratı, liberali ve siyasete uzak duran bütün vatandaşları, hepimiz demokrasi istiyoruz. Çünkü hepimiz huzur içinde yaşamak istiyoruz." dedi.
Kılıçdaroğlu, Leyla Gencer Tiyatro Salonu'nda gerçekleştirilen Fox TV canlı yayınında gazeteci İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı.
Anayasa değişikliğinin neler getirip neler götürdüğünü vatandaşlara anlatmak istediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Mesela A Haber'e, TV 24'e çıkar mısınız?" sorusu üzerine, "Keyifle çıkarım ama hükümet izin verirse çağırabiliyorlar." ifadesini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Bizi davet edin, biz de gelelim' diye kendilerine haber de gönderdik. Kaldı ki, biz gazeteci ve soru sınırlandırması da yapmıyoruz. Konu belli, referandum, anayasa değişikliği, atla deve değil. Sizin sorduğunuz gibi onlar da otursunlar, istediklerini hatta belki bizim aklımıza gelemeyen soruları sorsunlar. İtirazımız yok buna. Davet etmiyor, çağırmıyorlar ve daha acı olanı, OHAL yetkisinden yararlanarak bir düzenleme yaptılar. Özel televizyonların tarafsız davranmaları kuralını kaldırdılar. Böylece, hiçbir zaman aksi görüşü seslendiren ve dillendiren bir kişiyi kendi televizyonlarına çıkarmayacaklar. Olabilir ama bu milletin ferasetine güveniyorum. Çünkü bu millet ülkesini, bayrağını, çocuklarını seviyor. Barış ve huzur içinde yaşamak istiyor. Kimlik ve inanç ayrımı yapmak istemiyor. Bunun bir felaket getireceğini gayet iyi biliyor."
Halk oylaması sonucunda "hayır" çıkacağını çok iyi bildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, hükümete yakın medya kuruluşlarının ise, kendisini iktidarın tabanını ikna edeceğinden korktukları için ekranlara çıkarmadığını savundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin katılacağı bir televizyon programına seve seve iştirak edeceğini açıklayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Evet'i anlatamadıkları için sadece beni karalayarak, kötüleyerek miting yapıyorlar. Bu doğru değil. Biz bir anayasa değişikliğini oyluyoruz. Bu, 80 milyon vatandaşımızı ilgilendiriyor. Medeni insanlar gibi bir araya gelelim. Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan gelsin. Elbette makama saygılıyız. Biz de oturacağız. Siz veya başka birileri soru sorarlar. Vatandaşımız da evinde oturur bizleri izler, dinler. Kim doğru söylüyor, kim söylemiyor ona göre kararını verir. Miting meydanlarında 'Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor.' Hatta özür dileyerek ifade edeyim, 'Kılıçdaroğlu yalan söylüyor' diyorlar. Ben de onlara olağanüstü bir imkan sağlıyorum. Böyle bir fırsat hiç kimsenin eline geçmez. Gelirler, bir televizyon kanalında beni mahcup ederler. Vatandaş da kimin konulara daha hakim olduğunu görecek."
Bu anayasa değişikliğinin demokrasi konusunda bir ortak payda yaratma fırsatı doğurduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bu ülkenin milliyetçisi, ülkücüsü, mütedeyyini, sosyal demokratı, liberali ve siyasete uzak duran bütün vatandaşları, hepimiz demokrasi istiyoruz. Çünkü hepimiz huzur içinde yaşamak istiyoruz. Hepimiz bir adamın baskısı altında kalmak istemiyoruz. Tek adam rejimi istemiyoruz. Koalisyonları oluşturan kim? Ben mi koalisyonları kuruyorum? Hayır. Kim? Milli irade. Siz milli iradeye nasıl saygısızlık yaparsanız? 'Milli irade parlamentoda nasıl tecelli ediyorsa, bunun hepimizin başı üzerinde yeri var' diyeceğiz. Öyle çalışacağız, çabalayacağız. Hedefimiz, tek başına iktidar olmak ve Türkiye'yi çağdaş uygarlığa, muasır medeniyetlerin seviyesine çıkarmaktır. Bunu yaparken demokrasi içerisinde yapacağız." ifadelerini kullandı.
"Hayatım FETÖ'yü eleştirmekle geçti"
Kılıçdaroğlu, referandum sürecinde kendilerine yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
"Bütün hayatım FETÖ'yü eleştirmekle geçmiştir. 2010 referandumu yapılırken bunun Türkiye için nasıl bir felaket getireceğini söyledim. Yargıtay'a FETÖ'cü hakim tayin edildiği zaman çıkıp Meclis kürsüsünde '160 tane militan tayin ederek adaleti alt üst ettiniz' diyen benim. PKK mücadelesinde, PKK'nın saldırısına uğrayan tek kişi benim. PKK bana saldırdı, öldürmek istedi. Hayatım boyunca terörün her türüne her zaman karşı çıktım, IŞİD'e, PKK'ya, DHPK-C'ye, FETÖ'ye. Ben demokrasiden, düşünce özgürlüğünden yanayım. Nereden ve kimden gelirse gelsin terörün her türüne karşıyım. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin de terörle birlikte adlandırılmasına da karşıyım. IŞİD'e silahlı yardım yapılırken karşı çıktım. FETÖ devletin en tepe noktalarına getirilirken karşı çıktım. Valiyi, kaymakamı, rektörü, MİT elemanlarını, emniyet müdürünü onlar tayin etti. Şimdi niye ben suçlanıyorum ki, ben onu anlamıyorum. Vatandaşlarımdan şunu istiyorum. Demokrasi güzel bir şey. Beni eleştirebilirler. Birbirimizi medeni insanlar gibi dinlersek hiçbir sorunumuz yok."
Dünyanın en gelişmiş 20 ülkesine bakıldığında bir tek Amerika Birleşik Devletlerinin başkanlıkla diğerlerinin ise parlamenter demokrasiyle yönetildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, dünyanın en geri kalmış, en fakir ve en yoksul 20 ülkesinin ise başkanlık sistemiyle yönetildiğini aktardı.
Kılıçdaroğlu, getirilmek istenen anayasa değişikliğinin Türkiye Cumhuriyeti'nin temel değerlerini sarstığını belirterek, Celal Bayar'ın kızı Nilüfer Gürsoy'un başkanlık sistemine karşı çıktığını anımsattı.
"Sandığa gidin" çağrısı
"Bir kere hangi partiden olursa olsun bütün vatandaşlar sandığa gitmeli" diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Hiçbir siyasi partiye üye olmayan, siyasete ilgi göstermeyen vatandaşlarımız dahil her vatandaş sandığa gitmeli. Son bir haftaya giriyoruz. Ciddi manipülasyonlar, tahrikler olabilir. Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum; Tahriklere kapılmayalım, kavgaların içine asla girmeyelim. Sakin bir şekilde sandığa gidip vatandaşlık görevimizi yapalım. Ayrıca bu hafta içinde büyük ölçüde manipülasyon yapılacaktır. Büyük kuruluşlara, 'evetler çok önde' diye anketler açıklayacaklar. Hiç kimse en ufak bir endişeye kapılmasın. Bu ülkenin insanları, demokrasiyi, çocuklarını seviyor."
İsmail Küçükkaya'nın "Siz de sandık güvenliğine sahip çıkın." demesi üzerine Kılıçdaroğlu, bu konuda hiçbir vatandaşın endişe duymaması gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bütün sandıkların güvenliğini sağlamak bize ait. Bütün belediye başkanlarımıza talimat verdik. Sandığa gidemeyen vatandaşlarımız evlerinden alınacak, oy kullanacaklar ve kendileri tekrar evlerine götürülecektir. Dolayısıyla biz demokrasi için, geleceğimiz ve çocuklarımız için bir arada huzur içinde yaşamak istiyoruz. Yeni maceralara Türkiye sürüklenmemeli. Nereye gittiği belli olmayan, freni olmayan bir otobüse 80 milyon bindirilmemeli."
Son Dakika › Güncel › CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Canlı Yayında - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?