Danıştay 10. Dairesi Adli Kolluk Yönetmeliği'nin, "kolluk amirinin adli olayları mülki idare amirine derhal bildirmesi" ve "cumhuriyet savcısının soruşturmaları cumhuriyet başsavcısına bildirmesini" zorunlu kılan hükümlerinin yürütmesini durdurdu. Yönetmeliği hukuka aykırı bulan Danıştay kararında "Yetki yönünden açıkça hukuka aykırı bulunan dava konusu yönetmelik hükümlerinin uygulanmasıyla adli makamların görev ve yetki alanının olumsuz etkileneceği, telafisi güç ve imkansız zararlara yol açabileceği sonucuna varılması nedeniyle yürütmesinin durdurulması gerekmektedir" ifadelerine yer verildi.
Danıştay 10. Dairesi, Adli Kolluk Yönetmeliği'nin, "kolluk amirinin adli olayları mülki idare amirine derhal bildirmesi" ve "cumhuriyet savcısının soruşturmaları cumhuriyet başsavcısına bildirmesini" zorunlu kılan hükümlerinin yürütmesini, davalı idarelerin savunmaları alındıktan veya yasal cevap verme süresi geçtikten sonra bu konuda yeniden bir karar verilinceye kadar oy çokluğuyla durdurdu.
Türkiye Barolar Birliği (TBB), 21 Aralık 2013'te Resmi Gazete'de yayımlanan "Adli Kolluk Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"in bazı hükümlerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'a dava açtı. Davanın ilk incelemesini yapan Danıştay 10. Dairesi, değişikliği yeniden bir karar verilinceye kadar durdurdu. Dairenin 1'e karşı 4 üyenin oy çokluğuyla aldığı kararın gerekçesinde, adli kolluk görevlilerinin adli olaylarla ilgili konuları sıralı amirlerine, cumhuriyet savcılığının da cumhuriyet başsavcılıklarına bilgi verme yükümlülüğünün yargılama alanına ilişkin bir konu olması nedeniyle yönetmelikle düzenlenmesine olanak bulunmadığı belirtildi.
Kararda, "Yönetmelik hükümleri kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı biçimde ceza soruşturma sürecine ilişkin usul kuralları içermekte, adli makamların görev ve yetki alanlarına ilişkin düzenleme getirmektedir. Aynı zamanda Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 157. maddesinde yer alan soruşturma gizliliği kuralını da zedeleyecek nitelikteki hükümler, idari düzenleme yetkisinin aşılması nedeniyle yetki yönünden açıkça hukuka aykırı bulunmaktadır" ifadesine yer verildi.
CMK'nın 157. maddesine göre gizli tutulması gereken soruşturma işlemlerini yürüten adli kolluk görevlilerinin hak, yetki ve yükümlülüklerinin yargılama alanına ilişkin olduğu ve yasayla düzenlendiğinin anlaşıldığına dikkat çekilen kararda, CMK'da adli kolluk görevi ve görevlileriyle ilgili eksikliliği tespit edilecek konuların yasama organı tarafından yasal düzenleme yapılarak giderilebileceğinin doğal olduğu kaydedildi.
-"YETKİ ALANINA HERHANGİ BİR ŞEKİLDE MÜDAHALEDE BULUNULAMAZ"-
Kararda, CMK'da, adli kolluk görevi düzenlenmesine karşın, bu görevi yerine getirecek teşkilatın kurulması yoluna gidilmediği, adli kolluk görevinin, idare alanında görev yapan Emniyet Teşkilatı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Gümrük Müsteşarlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı güvenlik görevlilerince yerine getirilmesi esasının benimsendiğinin anımsatıldı. Kararda, ceza soruşturması veya kovuşturması sürecinde maddi gerçeğin belirlenmesine yönelik birtakım araştırma ve işlemlerin, güvenlik görevlilerince yapılmasının öngörülmesinin adli makamlarla ilgili idareler arasında kurulacak ilişkinin düzenlenmesini, adli makamların emir ve talimatlarını uygulayacak görevlilerin sorumluluklarının belirlenmesini zorunlu kıldığı vurgulandı. Yargılama sürecinin, adli kolluk görevi eksiksiz biçimde yerine getirilerek tamamlanabilmesi için yapılması zorunlu düzenlemenin idari yöntemi belirlemekle sınırlı olması nedeniyle idare alanına ilişkin olduğunun kabulü ve idare hukuku ilke ve kuralları çerçevesinde yapılması gerektiği kaydedilen kararda, yapılacak bir düzenlemede adli makamların yargı sürecine ilişkin görev ve yetki alanına herhangi bir şekilde müdahalede bulunulamayacağının açık olduğu kaydedildi.
-"YÖNETMELİKLE DÜZENLENEMEZ"-
CMK'nın 167. maddesinde, adli kolluk görevlilerinin nitelikleri, hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimi, diğer hizmet birimleri ile ilişkileri, değerlendirme raporlarının düzenlenmesi, uzmanlık dallarına göre hangi bölümlerde çalıştırılacakları gibi idare alanına ilişkin konuların ve sayılanlarla ilgili diğer hususların yönetmelikle düzenlenmesin öngörüldüğüne dikkat çekilen kararda, "Tek tek sayılıp yönetmelik düzenlemesine bırakılan konular, aynı zamanda ilgili kamu kuruluşlarında güvenlik görevlisi olan adli kolluk görevlilerinin çalışma şartlarına ilişkin olduğu gibi; '...ve diğer hususlar...' ifadesiyle de sayılanlar dışında kalan çalışma şartlarının kastedildiği anlaşılmaktadır. Adalet ve İçişleri Bakanlıklarına, idari düzenleme yapma yetkisi tanınmıştır. Esasen yargı alanının, kuvvetler ayrılığı ilkesi gereği ancak yasayla düzenlenebileceği, yönetmeliklerle düzenlenemeyeceği açıktır" denildi.
-"DÜZENLEME YARGI ALALINA İLİŞKİN BİR KONU"-
Kararda, Adalet ve İçişleri Bakanlıklarına, adli kolluk görevlilerinin çalışma şartlarıyla sınırlı bir düzenleme yetkisi tanındığı belirtilerek, yönetmelik hükümleri çerçevesinde, adli kolluk görevlileri ve Cumhuriyet savcılılarına getirilen bildirim yükümlülüğünün yargılama alanına ilişkin, yasayla düzenlenmesi zorunlu bir konu olup olmadığı da irdelendi.
Bir ceza yargılama süjesi olan Cumhuriyet savcısının, ceza soruşturmasını, CMK'nın 160 maddesi 2. fıkrası hükmü doğrultusunda maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, lehe ve aleyhe delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlü olduğu belirtilen kararda, "Cumhuriyet savcısının emir ve talimatları doğrultusunda Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 157. maddesine göre gizli tutulması gereken soruşturma işlemlerini yürüten adli kolluk görevlilerinin hak, yetki ve yükümlülüklerinin yargılama alanına ilişkin olduğu ve yasayla düzenlendiği anlaşılmaktadır. CMK'da adli kolluk görevi ve görevlileriyle ilgili eksikliliği tespit edilecek konuların yasama organı tarafından yasal düzenleme yapılarak giderilebileceği de doğaldır. Dolayısıyla adli görevi olmayan üstlerinden adli görevleriyle ilgili olarak talimat almayan adli kolluk görevlilerinin adli olaylarla ilgili konuları sıralı amirlerine; Cumhuriyet savcılarının da Cumhuriyet başsavcılıklarına bilgi verme yükümlülüğünün, yargılama alanına ilişkin bir konu olması nedeniyle yönetmelikle düzenlenmesine olanak bulunmamaktadır" denildi.
-"TELAFİSİ GÜÇ VE İMKANSIZ KARARLARA YOL AÇABİLECEĞİ SONUCUNA VARILDI"-
Adli kolluk görevlilerini, kolluk amirlerini, Cumhuriyet savcılarını, sıralı amirlerine ve Cumhuriyet Başsavcılığına adli olayları bildirmekle yükümlü tutan yönetmelik değişikliğinin kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı biçimde, ceza soruşturma sürecine ilişkin usul kuralları içerdiğinin belirtildiği kararda,
adli makamların görev ve yetki alanlarına ilişkin düzenleme yapıldığı kaydedildi. CMK'nın 157. maddesinde yer alan soruşturmanın gizliliği kuralını da zedeleyecek nitelikteki anılan hükümlerin, idari düzenleme yetkisinin aşılması nedeniyle yetki yönünden açıkça hukuka aykırı olduğunun belirtildiği kararda, "Yetki yönünden açıkça hukuka aykırı bulunan dava konusu yönetmelik hükümlerinin; anılan düzenlemenin uygulanmasıyla adli makamların görev ve yetki alanının olumsuz etkileneceği, telafisi güç veya imkansız zararlara yol açabileceği sonucuna varılması nedeniyle yürütülmesinin durdurulması gerekmektedir" denildi.
-"SAVUNMA ALINMADAN KARAR VERİLMEMELİ"-
Oy çokluğu ile alınan karara muhalif kalan Üye, karşı oy yazısında, yürütmeyi durdurma kararı verilmeden önce davalı idarelerin savunmasının alınması gerektiğine dikkat çekti. Karşı oy yazısında idari yargılama usulü kanununun "yürütmenin durdurulması" başlıklı 27. maddesinin 6352 sayılı kanunla değişik 2. fıkrasında idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda davalı idarenin savunması alındıktan ve savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek, yürütmenin durdurulmasına karar verilebileceğinin hükme bağlandığı savunuldu. Davalı idarenin savunması alınmadan yürütmenin durdurulması kararının verilmesinin mümkün olmadığının belirtildiği karşı oy gerekçesinde, savunma alınmadan yürütmenin durdurulması kararı verilecek, istisnai durumların da aynı düzenlemenin devamında sayıldığı belirtildi.
Son Dakika › Güncel › Danıştay, Adli Kolluk Yönetmeliği Değişikliğini Hukuka Aykırı Buldu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?