İZZET TAŞKIRAN - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi motosikletle geldiği Boğaziçi Köprüsünde tanklardan açılan ateş sonucu şehit olan Yılmaz Ercan'ın eşi İlknur Ercan, "Eşim, gün ağardığında hala kafası oynatıyordu. Yaralı haldeyken askerler köprü üstünden alınmasına izin vermiyor. Darbecilerin yaptığını Çanakkale'de İngilizler yapmadı." dedi.
Başarısız darbe girişimi sırasında cuntacılar tarafından vurulma anları MOBESE görüntülerine yansıyan şehidin eşi Ercan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşinin yatsı namazını camide kıldığını, eve girerken çalan bir telefonla haber aldığını söyledi.
Eşinin hemen Kur'an-ı Kerim okumaya başladığını belirten Ercan, "Eşim normalde gece, namazını kılar ve yatardı. Kur'an-ı Kerim ile birlikte aynı zamanda televizyonu da açtı. Zaten eşim 3 gündür çok sıkıntılıydı. Ona sorduğumda da 'Bilmiyorum, içimde garip bir heyecan var' dedi. Darbe girişimine ilişkin görüntüleri görünce biraz celallenip, dizine vurarak, 'Bak kardeşim gördün mü? Ben de 3 gündür neden darlanıyorum, sıkılıyorum, diyorum. Benim sıkıntım buymuş' demişti." ifadelerini kullandı.
Ercan, darbe girişimi nedeniyle olaylar büyüyünce eşinin Kur'an-ı Kerim okumayı bıraktığını, sokağa çıkmak üzere harekete geçtiğini belirtti.
"Abdest almamı bile bekleyemedi"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "meydanlara inin" çağrısından çok daha önce eşinin harekete geçtiğini dile getiren Ercan, şöyle devam etti:
"Eşim hemen ayağa kalktı. Ben yalvar yakar, 'Allah aşkına' filan derken, bana 'Gün bugündür, o gün bugündür. ben hep bu günü beklemiştim. Oyumuzla getirmişim, kimseyi astırmayız, bu memlekette kestirmeyiz' şeklinde kendi kendine bağırdı. Bu bağrışlarımızı komşular da duydu. Ben 'Allah aşkına gitme, yalvarıyorum' dedim. Evin kapısını falan kilitledim. İyi insandı, rahmetli. Evliliğimiz boyunca ilk defa canımı acıtmıştı. O gün zorla elimden evin anahtarı aldı. Ben 'Ölümü çiğnemeden gidemezsin' demiştim. Bu sefer kapıya durdum. O bana "Gel birlikte ölelim dedi. Ben de "Tamam, hemen abdestimi alıp geliyorum' deyince o da bana 'oooooo' diyerek abdest almamı bekleyemedi. Hazırlık yaptı, bir şeyleri yanına aldı. Küçük Kur'an-ı Kerimini yanına aldığını gördüm. Sonra fark ettim ki, bütün bel çantasındaki kimlik, cüzdan ve her şeyini bırakmış, Kur'anını almış."
Ercan, eşinin arkasından çok bağırdığını, bir komşusunun ise "Dur ağabey, nereye gidiyorsan, ben seni hemen arabayla bırakırım' dediğini, eşinin ise "Hayır, siz peşimden gelin. Bugün çıkmayacağız da ne zaman çıkacağız? " cevabını verdiğini söyledi.
İlknur Ercan, kendi motosikletiyle mahalleden ayrılırken camidekiler ile balkondaki bazı bayanların eşinin tekbir getirdiğine şahit olduklarını söyledi.
Eşiyle en son Kısıklı'dayken telefonla görüştüğünü aktaran Ercan, daha sonra sabaha kadar uyuyamadığını belirtti.
"Ömer Halisdemir'in durumunun aynısını eşim yaşadı."
Ercan, eşinin şehit olma görüntülerini daha sonra izlediğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Görüntülerde motoruyla köprüdeki tankın üstüne sürüyor. Eşim, gün ağardığında hala kafasını oynatıyordu. Yaralı haldeyken askerler köprü üstünden alınmasına izin vermemişler. Darbecilerin bu yaptığını Çanakkale'de İngilizler yapmadı. Evet, bir savaş olabilir ama karşı tarafın silahı yok. Savaş da diyemeyiz, velev ki öyle olsun izin vermiyorlar. Ben böyle bir şey görmedim. Ömer Halisdemir'in durumunun aynısını eşim yaşadı. Baktığınızda üzerinde inanılmaz kurşun çizikleri vardı fakat inanın, hiçbir yerine bir kurşun batmamış. Motoruna birkaç kurşun isabet etmiş. Onlar da teğet geçmiş. İki, üç tane kolunun dirsek kısmında isabet etmiş. Çok acı. Tan yeri ağardığında, gün ışıdığında benim eşimi orada kıvrılmış şekilde gördüm. Zaten yüzü koyun düşmüş. En son görüntüsünde de artık yana doğru kaymış. Muhtemelen son anları."
Ercan, eşinin vefat haberini cumartesi günü akşam aldıklarını, o saate kadar birçok hastane ve karakola başvuruda bulunduklarını bildirdi.
Şehit eşinin askerliğini Güneydoğu'da yaptığını, ruh ve beden olarak da 5-10 kişinin gücünü taşıdığını ifade eden Ercan, eşinin öleceğini asla düşünmediğini söyledi.
Eşinin abdest almasını bile beklemeden şehadete koştuğuna dikkati çeken Ercan, "Onun şehadeti vardı, bugün olsa yine yapardı. Bugün olsa muhtemeldir ki bensiz asla gitmezdi. Beraber giderdik. Çünkü biz hiç ayrılmadık Birlikte çalıştık. birlikte paylaştık. Zor zamanlarımız da olmuştur. Benim eşimin aldığı nefes dünyalara bedeldi. Onu çok seviyor ve özlüyorum ama biliyorum ki o çok mutlu. Gittiği yerden eminim. Zaten inancımız bizi ayakta tutuyor." şeklinde konuştu.
Son Dakika › Güncel › Darbecilerin Yaptığını Çanakkale'de İngilizler Yapmadı' - İstanbul - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?