Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta Kosova Havaalanı'nda yaptığı konuşmada, "Kosova ikinci evimizdir" ifadelerinin bazı milliyetçi gruplar tarafından çarpıtıldığını belirterek, "Bazen konuşmanın bütünden kopartılan ifadeler kriz sebebi gibi gösterilebilir. Bunları aşmak bakımından yeterli tecrübemiz var" dedi.
Davutoğlu, TRT 1'de katıldığı "Enine Boyuna" programında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bakan Davutoğlu, Türkiye'nin geçirdiği değişim sürecinin bölgede pozitif bir domino etkisi yaptığını, buna karşılık Suriye'de muhalefetin kanlı yöntemlerle bastırılmasının ve uluslararası toplumun buna karşı sessiz kalmasının bölgede "negatif bir domino etkisi" yapmaya başladığını vurguladı.
Türkiye'nin Ortadoğu'daki değişim ve dönüşümlere ilkeli ve vizyoner tepki verdiğini kaydeden Davutoğlu, "Kimseyi karşımıza almadan etik ve doğru duruşu uygulanabilir siyasete dönüştürmeye çalışıyoruz" dedi.
Davutoğlu, Türkiye'nin ilkesel tavrında değişiklik olmadığının altını çizdi.
İran'a yönelik angajman
Hasan Ruhani'nin cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra İran'ın kendi içinde değişim yaşadığını vurgulayan Davutoğlu, 2010 yılında yapılan Tahran Anlaşması'nın ABD yönetimi tarafından değerlendirilmediğini, değerlendirilmesi halinde bugünkü angajmanların o günlerden başlayarak bölgedeki riskleri bertaraf etmiş olacağını ifade etti.
Davutoğlu, Türkiye'nin bölgede tansiyonun düşmesinden ve sosyal hareketlerin sosyal seyrine oturmasından yana olduğunu ve bu yöndeki gelişmeleri teşvik etmeye çalışacağını söyledi.
Çözüm süreci
Bakan Davutoğlu, "Çözüm süreci"ne ilişkin bir soru üzerine, sürecin sabır ve dirayet gerektirdiğini belirtti.
Sürecin politik ve psikolojik boyutları olduğunu, özellikle psikolojik boyutun çok önemli olduğunu ifade eden Davutoğlu, bu tür süreçlerden her aktörün kendine göre pozisyon aldığını ve zaman zaman aktörlerin tansiyonu yükseltip düşürdüğünü kaydetti.
Çözüm sürecini nehrin karşısına geçmeye benzeten Davutoğlu, "Bu süreç, akan bir nehrin karşısına geçerken yaşanan psikolojik değişimi yansıtıyor. Nehrin yarısına kadar gelmişseniz, karşıya geçmek geriye dönmekten daha avantajlıdır. Çünkü geriye dönmenin riski, en az karşıya geçmek kadardır. Şimdi psikolojik olarak nehrin yarısını geçtik" dedi.
"Nehirden geriye dönenler kesinlikle kaybedecek"
Çözüm sürecinin Türkiye'nin her tarafında pozitif bir süreç oluşturduğunu kaydeden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Nehirden geriye dönenler kesinlikle kaybedecekler. O bakımdan sabırla dirayetle süreci yürütmek lazım. Toplumsal aidiyet bağının gittikçe güçlendiği kanaatindeyim. Bu konuda kimsenin tereddüt etmemesi lazım. Tansiyonu yükselterek 'ne tür tavizler alırım' diye düşünenler olacak. Ama bizim süreci basiret ve sabırla yürütmemiz lazım. Son demokratikleşme paketi de Başbakanımızın iradesini ortaya koymuştur. Artık bu kadar yaptık burada bitti denmiyor. Hep beraber bu ülkenin geleceğini şekillendirmemiz lazım."
Ayrılıkçı bir hareketin politik bir bütünleşmeyi hedef alan sürecin parçası olmasının kolay olmadığını da aktaran Davutoğlu, karşılıklı diyaloğun sürmesi halinde olumlu gelişmelerin yaşanacağını söyledi.
Kosova gerilimi
Bakan Davutoğlu, Türkiye ile Sırbistan arasındaki "Kosova" gerilimi hakkında yöneltilen bir soru üzerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta Kosova Havaalanı'nda yaptığı konuşmada "Kosova ikinci evimizdir" ifadesinin bazı milliyetçi gruplar tarafından çarpıtıldığını kaydetti.
Bu sabah Sırbistan Dışişleri Bakanı İvan Mrkiç ile telefon görüşmesi gerçekleştiğini aktaran Davutoğlu, Başbakan Erdoğan'ın Prizren ve Priştine'de yaptığı konuşmaların bütün olarak ele alındığını söyledi.
Başbakan Erdoğan'ın ifadelerinin Sırbistan'daki bazı milliyetçi çevreler tarafından çarpıtıldığını belirten Davutoğlu, konuşmalarda, Balkan halklarının ortak geleceğinden bahsedildiğini ve herhangi bir halkın diğeri karışışında ayırt edilmediğini vurguladı.
"Türkiye Kosova'dır, Kosova Türkiye'dir gibi" yakınlık ifade eden bir cümlenin, "Türkiye'yi yayılmacı ve Neo Osmanlıcı bir yaklaşım içindeymiş gibi" Sırpçaya çevrildiğini ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi:
"Ben değerli dostuma da söyledim. Biz Belgrad'a geldiğimizde Belgrad bizim ikinci evimiz deriz. Bunu doğal olarak söyleriz. Belgrad da Prizren ve Priştine gibi çok sevdiğimiz şehirlerdir. Sırp halkı da Arnavutluk halkı da dost olarak gördüğümüz ve ilişkileri geliştirmek istediğimiz bir halktır. Bazen konuşmanın bütünden kopartılan ifadeler kriz sebebi gibi gösterilebilir. Bunları aşmak bakımından yeterli tecrübemiz var. Hepimiz, Sırbistan da biz de Kosova konusundaki görüş ayrılığımızın farkındayız. Her iki taraf da bu ayrılığı kabul ederek bu ilişkileri yürütüyor. Ancak hiçbir zaman Türk, böyle yayılmacı nostaljik bir dil kullanmaz. Ancak yakınlığı ifade etmek için en sıcak ifadeleri kullanırız. Sayın Başbakanımız da yakınlığı ifade eden bir dil kullanmıştır."
Davutoğlu, Türkiye'nin, Belgrad-Priştine diyaloğuna destek vereceğini ifade etti.
- Ankara
Son Dakika › Güncel › Davutoğlu, Gündeme İlişkin Soruları Yanıtladı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?