Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen terör soruşturması kapsamında tutuklanan ve güvenlik gerekçesiyle dosyası Ankara'ya nakledilen eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın yargılandığı davanın ikinci celsesi görülüyor.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda gerçekleştirilen duruşma öncesi polis ekipleri çevrede geniş güvenlik önlemi aldı.
Demirtaş'ın mahkeme salonunda hazır edildiği duruşmaya, sanık avukatlarının yanı sıra Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş, HDP Eş Genel Başkanları Sezai Temelli ve Pervin Buldan ile çok sayıda milletvekili de katıldı.
Mahkeme Başkanı, duruşmada iddianamenin özetleneceğini söyledi. Bunun üzerine söz alan Demirtaş, iddianamenin Anayasa'ya aykırı bir şekilde hazırlandığını savunarak, okunmasını istemedi.
İddianamenin, cevap verilecek türden olmadığını ileri süren Demirtaş, iddianameye konu suçlamaların önemli bir kısmının siyasi faaliyetlerinden ve TBMM'deki konuşmalarından ibaret olduğunu kaydetti.
Mahkemeye bu konudaki itirazlarını sunacağını ifade eden Demirtaş, "Bu, sıradan bir yargılama değil. Ben cumhurbaşkanı adayı olmuş, TBMM'ye 3. sıradan çoğunluğu sağlayarak girmiş bir partinin eş genel başkanıyım. 12 yıldır milletvekiliyim." dedi.
Demirtaş, milletvekillerinin görevdeyken işledikleri suçlarla ilgili soruşturma, kovuşturma ya da yargılama faaliyeti yürütülecekse, ilk bakılacak normun, Anayasa'nın "yasama dokunulmazlığını" düzenleyen 83. maddesi ile TBMM İç Tüzüğü olduğuna işaret etti.
Bir milletvekili yargılanırken usulün göz ardı edilemeyeceğini belirten Demirtaş, dokunulmazlıkla, sadece milletvekillerinin değil, halkın iradesinin de korunduğunu kaydetti.
Milletvekillerinin suç işleme özgürlüğüne sahip olmadığının altını çizen Demirtaş, milletvekillerinin, siyaset yapma hakkı, söz söyleme hürriyeti, temsil yetkisini kullanırken yapacağı konuşmalarda, ifade özgürlüğünün aşılması durumunda dahi soruşturulamayacağını savundu.
"İddianame adı altında sunulan belgeye cevap vermeyi çok istiyorum. Çünkü aklanma hakkım da var. Kişi olarak benim terör örgütü kurduğum ve yönettiğim iddia ediliyor ama benim aynı zamanda temsil ettiğim bir milli irade var, ben şahıs değilim ki." diyen Demirtaş, bugüne kadar hakkında açılan bin 300 soruşturmanın hiçbirisinden ceza almadığını söyledi.
"Bu kadar yayını Demirtaş uzaylı diye yapsalardı, Türkiye'nin yarısı buna inanırdı zaten." ifadesini kullanan Demirtaş, ortada bir suç olup olmadığına bakılmadan bir algı oluşturulduğunu kaydetti.
"Kılıçdaroğlu'nu anlayamadım"
Dokunulmazlıkların kaldırılması için TBMM'de işletilmesi gereken süreci anlatan Demirtaş, kendi dokunulmazlıklarının kaldırılması sürecinde bu sürecin işletilmediğini savundu.
Demirtaş, Meclis kararı olmadan, bir geçici Anayasa maddesiyle 15 aydır tutuklu bulunduğunu öne sürerek, "Meclis kararı olmadan beni nasıl yargılıyorsunuz? Ortada bir Meclis kararı yok. Anayasa geçici 20. madde, bir Meclis kararı mıdır? Değildir. Ortada geçici 20. madde dururken 'Biz, milletvekilini yargılayamayız.' diyemezsiniz. Siz, yargı erkini temsil edenlere diyorum ki elinizde bir parlamento kararı olmadan beni yargılayamazsınız. Ortaya bir çelişki çıkıyor." diye konuştu.
Bu çelişkiyi denetlemesi gerekenin Anayasa Mahkemesi (AYM) olduğuna işaret eden Demirtaş, bu değişikliği AYM'ye götürmek için 110 milletvekiline ihtiyaç olduğunu hatırlattı.
Demirtaş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlıkların kaldırılmasını desteklemesini ve sonrasında "AYM'ye giden milletvekillerini partiden atarım." demesini anlayamadığını ifade etti.
Yargılandığı mahkemenin, söz konusu geçici Anayasa maddesini AYM'ye götürebileceğine işaret eden Demirtaş, AYM'nin bunu denetlemesinin önünün açılmasını istedi.
Anayasa'ya eklenen 20. madde ile kişiye özgü düzenlemelerin yapıldığını savunan Demirtaş, dokunulmazlıklar kaldırılırken, Anayasa'nın 83. maddesi değiştirilerek, herkese uygulanacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini kaydetti.
Demirtaş, hakkındaki 31 fezlekeden birinin kendine tebliğ edildiğini, neyle suçlandığını bilmediğini ifade ederek, cezaevinde avukatlarıyla yaptığı görüşmelerin "terörle ilgili talimat verecek" diye dinlendiğini ileri sürdü.
Demirtaş'ın talepleri
Mahkemede şu ana kadar tarafsız yargılanacağına dair bir izlenim edinmediğini kaydeden Demirtaş, aleyhinde delillerin toplanmasına rağmen lehte tek bir karar verilmediğini öne sürdü.
Demirtaş, mahkemeden, yargılamanın durdurulması kararı vererek, AYM'ye başvurmasını ya da dosyanın parlamentoya gönderilip usulüne uygun bir şekilde dokunulmazlığın kaldırılmasını istemesini talep etti.
Yargılamanın bu haliyle yapılamayıp düşme kararı da verilebileceğine işaret eden Demirtaş, hakkındaki 31 fezlekenin ayıklanarak, suç unsuru olduğu iddia edilen konularda yargılamanın yapılmasına da karar verilebileceğini söyledi.
Mahkeme, talebi değerlendiriyor
Anayasa'nın 83'üncü maddesi dikkate alınmadan bu yargılamanın yapılamayacağını savunan Demirtaş, iddianameye ilişkin, "Sorumlu tutulamayacağım bir metni yüzüme okumak durumunda kalacaksınız. Benim bir konferansta, mitingde yaptığım konuşmayı, Meclis'te de yapmış mıyım diye bakmadan, beni yargılayamazsınız." dedi.
Mahkeme Başkanı, Demirtaş'ın taleplerini değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi.
Öte yandan, Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann'ın da aralarında bulunduğu bazı yabancı temsilciler, duruşmayı izlemek istedi. Güvenlik güçlerinin izin vermemesi üzerine, mahkeme girişinde fotoğraf çektiren Erdmann ve temsilciler daha sonra buradan ayrıldı.
Son Dakika › Güncel › Demirtaş'ın Tutuklandığı Terör Soruşturması Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?