Demirtaş: Yakalayacağımız Başarıyı Bir Etnik Kimliğin, Mezhebin, İnancın Başarısı Olarak...

Hdp Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş

Solun başarısı olarak ortaya çıkmalıdır. Türkiye siyaset sahnesine sol bir hareketin damga vuracağı ve 2019 seçimlerinde iktidar olmayı hedefleyen yürüyüşün başlangıcı olarak ele alınmalıdır. Bu bizim açımızdan bir rüya değildir

Türkiye'deki ileri hareketlere düşen şey, şu tarihi fırsatı kaçırmamak adına, önümüzde bulunan büyüme, hamle yapma, zafer imkanının başka şeylere feda etmeme konusundaki tarihi sorumluluğumuzu yerine getirmektir

Biz parti olarak bu tarihi imkanları görüyoruz ve bunun gereğini yapmaya çalışıyoruz

Haber Taner YENER - Kamera Özgür ARSLAN İstanbul DHA

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 7 Haziran seçimleriyle ilgili olarak, Biz yakalayacağımız başarıyı bir etnik kimliğin, mezhebin, inancın başarısı olarak addetmiyoruz, etmeyeceğiz. Solun başarısı olarak ortaya çıkmalıdır. Türkiye siyaset sahnesine sol bir hareketin damga vuracağı ve 2019 seçimlerinde iktidar olmayı hedefleyen yürüyüşün başlangıcı olarak ele alınmalıdır. Bu bizim açımızdan bir rüya değildir dedi.

Avrupa Sol Partisi İkinci Akdeniz Toplantısı Taksim Hill Otel'de başladı. Üç gün sürecek toplantının açılış oturumunda, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Avrupa Sol Partisi Başkan Yardımcısı Maite Mola, SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ve ÖDP Eş Genel Başkanı Bilge Seçkin Çetinkaya konuştu.

AKP'Yİ SIRF İSLAMCI BİR HÜKÜMET OLARAK TANIMLAMAK YANILGIDIR

Toplantının açılışında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye, Avrupa ve Ortadoğu'da ciddi tarihi dönemlerin yaşandığı bir dönemde bu toplantının gerçekleştiğini vurguladı.

Demirtaş, 'Geçmiş tarihi bir tarafa bırakıyorum; sadece Cumhuriyet tarihini referans aldırsak, herhalde hiçbir dönemde, hiçbir zaman şu günkü koşullar kadar zafer imkanı yoktur. Evet, toplumda AKP'nin, AKP hegemonyasının, gücünün yarattığı bir panik, bir korku, bir tedirginlik var. Şu saatlerde biz konuşurken bile parlamentoda bile kendini hissettiriyor. Üç gündür muhalefet zulüm yasasına karşı direnirken, AKP nasıl bir zihniyete karşı olduğunu pratikte bir kez daha gösteriyor dedi.

AK Parti iktidarının 12 yıllık süreç boyunca bir hegemonya yarattığını söyleyen Demirtaş, Yarattığı hegemonya, aynı zamanda neo-liberal ekonominin, bildiğimiz vahşi kapitalizmin toplumun ve devletin bütün hücrelerine kadar egemen kılınmasıydı. AKP'yi sırf İslamcı bir hükümet olarak tanımlamak yanılgıdır. AKP, neo-liberal sistemin, kapitalist sistemin en hevesli savunucularından biridiö diye konuştu.

DİRENMENİN RUHU, DENEYİMİ BU TOPRAKLARDA VARDIR

Yunanistan'da Syriza'nın zaferi, İspanya'da da Podemos'un yükselişinin umudun büyümesine yol açtığını ifade eden Demirtaş, şunları söyledi

'Parlamentoda 3 gündür muhalefet zulüm yasasına karşı direnirken, AKP nasıl bir zihniyete sahip olduğunu pratikte gösteriyor. Bu topraklar ilk defa buna tanıklık etmiyor. Çok daha ağır dönemler, darbe dönemleri görüldü. Bedelini ödeyerek o dönemlerden çıkıldı. Şimdi de AKP aynı şekilde bir tekrar yaratma ve yaşatma istiyor. Belki de en büyük eksikliğimiz, AKP şahsında gerçekleşen hegemonyacı birliğin, direniş cephesinde gerçekleşmemiş olmasıdır. HDP olarak başka bir eksiklik görmüyoruz. Direnmenin ruhu, deneyimi bu topraklarda vardır.

AK Parti'nin iktidarına karşı temel çıkışın anti-kapitalist bir çıkış olması gerektiğini belirten Demirtaş, 'AKP'nin toplumda, sistemde yol açtığı tahribatları önleyebilmenin yolu, anti-kapitalist bir siyaseti her alanda örgütleyebilmek, bunu dayanışmacı bir ruhla siyasete aktarabilmektedir. Bizlere düşen, Türkiye'deki ileri hareketlere düşen şey, şu tarihi fırsatı kaçırmamak adına, önümüzde bulunan büyüme, hamle yapma, zafer imkanının başka şeylere feda etmeme konusundaki tarihi sorumluluğumuzu yerine getirmektir. Biz parti olarak bu tarihi imkanları görüyoruz ve bunun gereğini yapmaya çalışıyoruz diye konuştu.

2019 SEÇİMLERİNDE İKTİDAR OLMAYI HEDEFLEYEN YÜRÜYÜŞÜN BAŞLANGICI

Demirtaş, 7 Haziran seçimleriyle ilgili olarak da şunları söyledi

Yıpranmış bir hükümet, iktidar, diğer tarafta da insana dair, özgürlükçü bakış açısını savunan muhalefet gücü olacak, bunlar AKP karşısında eğer bu dönemde de bir hamle çıkış yapamayacaklarsa eğer, bu başarı solun başarısı olarak tarihe yazılamayacaksa, bunun sorumluluğu AKP'de falan değildir. Bu bir AKP başarısı olarak tarihe geçmeyecektir. Bu solun başarısızlığı olarak tarihe geçecektir. 2015 seçimlerinin bize sunduğu temel fırsat budur. Biz yakalayacağımız başarıyı bir etnik kimliğin, mezhebin, inancın başarısı olarak addettmiyoruz, etmeyeceğiz. Solun başarısı olarak ortaya çıkmalıdır. Türkiye siyaset sahnesine sol bir hareketin damga vuracağı ve 2019 seçimlerinde iktidar olmayı hedefleyen yürüyüşün başlangıcı olarak ele alınmalıdır. Bu bizim açımızdan bir rüya değildir. Türkiye'deki toplumsal gerçeklik buna denk düşen bir muhalefete sahiptir. Bölgesel gelişmeler bize bu imkanı sunuyor. Biz bir araya gelip bütün toplumsal dinamiklerle birlikte hareket etmeyi başarabilirsek, hep birlikte bunu gerçekleştirebilirsek, bu Türkiye halklarına karşı en azından tarihi görevimizi yerine getirilmesi fırsatı sunacak. Elbette ki 7 Haziran seçimlerinde bir devrim çıkmayacak ama AKP'nin artık tek başına iktidar olamayacağı sonucu yaratma açısından HDP'ye önemli bir misyon, tarihi görev yüklüyor. 7 Haziran'a giderken kısmi ittifaklarla yapacağımız hamle, elde edeceğimiz başarıyla birlikte çok daha büyük bir ittifakların imkanını, zeminini bizlere sunacaktır.

SOLU, BİRLİĞE TAŞIMAMIZ İÇİN ÖNEMLİ

Avrupa Sol Partisi Başkan Yardımcısı Maite Mola da şunları söyledi

'Avrupa Sol Partisi olarak, kendimizden bahsetmek için burada değiliz. Biz 33 parti olarak buradan nasıl çıkacağız Ortak çözümlerimiz nedir, bunları konuşacağız. Birlikte inşa etmemiz gereken şey, bu hafta sonunda. Bunun gibi bir sürü toplantı yapacağız. Devrimi yarın yapamayacağız ama, sizin kendi ülkelerinizde yaptıklarınız, Akdeniz'in güneyinde yaptıklarınız bizim için çok güzel örnekler. Tunus'ta olanlar, Mısır'da olanlar, birçok örnek verilebilir. Bir araya gelmezsek, bir şey inşa etmemiz mümkün değil. Burada Yunan halkının büyük bir zaferi olduğunu kabul etmemiz lazım. Büyük bir başarıdır. Her gün sokaklara inen Yunan halkının başarısıdır. Sol, şu anda mücadele zamanında ve yapmamız gereken bütün siyasi ve ekonomik araştırmaları yapmalıyız. Elimizde yeterli uzmanlar var. Ondan sonra, sokakta mücadelemizi sürdürmeliyiz. Bu da bizi, solu, birliğe taşımamız için önemli.